‘Dendias Avthéndis (Efendi)', bizim hafýzâmýz sizinkinden zayýf deðildir!

Yunan Dýþbakaný Dendias Aftendis, 29 Mayýs günü, yani Ýstanbul'un fethinin 571. yýldönümünde yayýnladýðý mesajda, 'Constantinopolis'in düþüþü üzerinden 571 yýl geçmiþ olmasýna raðmen, hafýzâmýzdan silinmedi, silinmeyecek..' demiþ.. (Türkçedeki 'efendi' kelimesinin kökü, Bizans'ta ve eski Grekçe'de 'bir toplum içinde belli bir yeri olanlar' ya da 'asil' kiþiler için kullanýlan 'avthéndis' kelimesinden geldiðini de belirtelim.)

Yunan Baþbakaný Miçotakis ise, 'Türkiye ve Yunanistan arasýnda, elbette bazý ihtilâflý konular var.. Ama, barýþ þart..' diyordu; bunu söyleyenlerin, resmî-ulusal marþlarýnda Müslümanlara nasýl hakaret ettiklerini bildiðimizi bilmezlikten gelerek..

*

Bizans, tarihin dehlizlerine yuvarlanýrken, karþýmýzda sadece Grek'ler/ Yunanlýlar deðil, kendine özgü bir 'deðerler dünyasý' olarak Roma Ýmparatorluðu'nun bütün güç odaklarý vardý..

Nitekim, son Bizans Ýmparatoru'nun kýzlarýndan birisinin Rus Prenslerinden birisiyle evli olduðunu ve Bizans'ýn ve de onun merkezi olan Ýstanbul'un veraset yoluyla Rusya Çarlýðý'na aidiyetini iddia eden Çarlýk Rusyasý, hazýrladýðý haritalarda Ýstanbul için, Çargrad (Çar Þehri) bile yazdýrmýþtý.

*

Evet, biz Müslümanlar Ýstanbul'u, Bizans'tan aldýk, fethettik.. Ve Bizans Ýmparatorluðunda yýðýnla kavimler vardý.. Ama, baþkalarýný zelîl duruma düþürmek için deðil, 'inandýðýmýz deðerlerin hâkim olduðu bir dünya kurmak ideali için.. Baþka 'deðer' sistemlerine, baþka 'din'lere baðlý olanlarýn, inançlarýna, mâbedlerine, din ve dillerine müdahale etmeksizin..

Nitekim, 'Ýstanbul'un fâtihi' Sultan Muhammed bir mýsraýnda, 'Ýmtisâl-i câhid'u fillâh olubdur niyetim..' (Niyetim, Allah yolunda cihad etmeye örnek oluþturmaktýr..' derken; bu örnekliðini,fethedilen yerlerdeki uygulamalarýn nasýl olacaðýna dair fermanlarýnda da açýkça belirtiyordu..

Çünkü, Müslümanlarýn fetihten muradlarý, topraklar, memleketler ve þehirler ele geçirmek deðil, 'Îlâ'y-ý Kelimetullah'dýr; Allah'ýn dininin bütün insanlýðý kurtarmayý hedef edinme dâvasý ve mücadelesidir.) Ve 'Dendias Avthέndis' de bilsin ki, hafýzâmýz, Müslüman halkýmýz, Batý Anadolu'daki Yunan iþgali yýllarýný ve mezalimi de elbette unutmadý.

13-14 sene öncelerde, üç aya yakýn bir zaman 'Gezi Hadiseleri / Olaylarý' boyunca, Ýstanbul'da vandallýðýn, 'hayta'lýðýn her türlüsünü sergileyen 'taife-i laicus'un Ýstanbul'da kendilerinin hâkim olduklarýný zannettikleri semtlerin duvarlarýna 'Zulüm 1453'de baþlamýþtý' diye yazanlar kimlerdi? Hafýzâmýz bunu da unutmadý..

*

Bugün Eyyûb Sultan'da, türbenin giriþinde sol kolda ve üzerinde ay-yýldýzlý bir 'alem' bulunan mermer mezar vardýr.. Genel olarak bakýlýp geçilir.. O mezar Müþir (Mareþal) Gazi Edhem Paþa'ya aiddir. Osmanlý'ya karþý, Girit Ýsyanlarý'ný sahneleyen Venizelos'un tahrikleriyle, Yunanistan, 1897 yýlýnda saldýrýya geçince, Müþir Edhem Paþa komutasýndaki Osmanlý Ordusu harekete geçmiþ ve 1 ay içinde Atina'ya dayanmýþtý. O zaman, bütün Avrupa'nýn, 'Yunanistan'ý yedirmeyiz!' diye karþýmýza nasýl dikildiklerini de unutmadýk.. Ve 1923 sonrasýnda, bizdeki yeni rejimin kalemþorlarýnýn o kiþiyi, bizdekilerle birlikte, 'Büyük Venizelos' diye anmalarýný da unutmadýk..

*

Bu konuya bu kadarca deðindikten sonra, Ýstanbul'un fethi çevresinde birkaç konuya daha deðinelim.

Ýstanbul'un fethinde ayrý bir yeri olan 'Yedi Emirler'i, '7 Emir / kumandan'ý, da unutmayalým..

Bu, kahraman 'emîr'ler, Hz. Peygamber (S)'in ashabýndan olup Ýstanbul surlarý dibinde þehid olan Eyyub'el'Ensarî Hz.leri'nden 850 yýl sonralarda, ayný hedeflerle Ýstanbul'un fethine katýlmak için, taa Semerqand ve Buhara taraflarýndan gelip Ýstanbul kuþatmasýnda þehîd olmuþlardý. Bu, 'ni'mel-ceyþ'in, 'kutlu askerler'in isimleri, 'Seyyîd Abdurrahmân, Seyyîd Abdulazîz, Seyyîd Abdulgafûr, Seyyîd Abdurrahîm, Seyyîd Uqayl, Seyyîd Câ'fer ve Seyyîd Hamzâ'dýr.. Fatih Camii avlusundan Malta Çarþýsý'na girdikten sonra, sol koldaki ikinci sokaktan Fevzi Paþa Caddesi'ne doðru, 100 metre kadar inince, sað kolda 7 mezar vardýr, bir-kaç aðacýn altýnda... O mezarlarda yatanlar iþte o büyük Ýslâm kahramanlarýdýr ve onlar, 571 seneki dünya þartlarýnda bu fetih hareketinden nasýl haberdar olup, taa Buhara'dan hangi vasýtalarla ve nasýl gelmiþlerdir? Onlarý hâtýrâsý, hâlâ da düþündürücü, heyecan ve þuûr vericidir.

*

'Fetih'le ilgili olarak bir diðer noktaya daha deðinelim.

Nuh Albayrak Bey'in Star'da 29 Mayýs günü, Ýstanbul'un fethi'nin 571. yýldönümü dolayýsýyla kaleme aldýðý 'Ýstanbul'u fethetmek suç mu?' baþlýklý yazýsý, hafýzâmda baþka þeyleri de çaðrýþtýrdý.

'1974 -Kýbrýs Çýkarmasý'nýn üzerinden 50 sene geçmiþ.. Önceleri, 'Gurbete düþünce anlarsýn Yunanlý'yla kardeþ olduðunu..' diye þiirler yazan Ecevit, devletin kararýný icra edince, kendisine baðlý matbuat organlarýnda kalpaklý posterleriyle 'Kýbrýs Fatihi' diye propaganda edilmeye baþlanmýþtý.. Ecevit de, 'Biz Kýbrýs'a fetih niyetiyle gitmedik..' diyordu, sýk sýk..

Ecevit'in etrafýndakiler, 'Fýrsat bu fýrsat.. Bu zafer havasýndan istifade et, þu Erbakan'ý baþýndan at! Erken seçim'e git; tek baþýna iktidar olursun...' temposu tutturmuþlardý..

Ecevit de, Erbakan'la ortak hükümet'i bozduðunu bir basýn toplantýsýyla açýklamýþtý. O toplantýda bu satýrlarýn sahibi de bulunuyordu ve Ecevit'e, 'Siz, Kýbrýs'a fetih niyetiyle gitmedik demektesiniz ýsrarla.. Fetih kötü bir þey midir? Bu soruya, Ýstanbul'da da bir fethin sonucunda bulunduðunuzu unutmadan, cevap veriniz lûtfen..' dediðinde, Ecevit, 'Bu soru çaðdýþý olduðu için cevap vermeyeceðim' diyerek kendisini yandaþlarýna mensuplarýna alkýþlatmýþtý.

Evet, fetih, bazýlarýnca umacý gibi görüldüðünden, onlarýn yüreðinde de, beyninde de yer bulamýyor..

*