Geçtiðimiz hafta Türkiye bölgesindeki istikrasýzlýklarýn bedeli için aðýr bir fatura ödedi. 32 kiþi öldü, 360 kiþi yaralandý, 1177 araç ve 1113 bina yakýldý. Güvenlik güçleri saldýrýya uðradý, Hizbullah-PKK çatýþmasý tetiklendi. Amaç görünürde Hükümeti Kobane’ye yardým etmeye zorlamak, fakat asýl PKK’nýn çözüm sürecindeki pazarlýk gücünü göstermekti.
Görünürdeki amacýn hasýl olup olmadýðýný bilmiyoruz. Selahattin Demirtaþ’ýn açýklamalarýna ve temaslarýna baktýðýmýz zaman bazý beklentilerinin karþýlandýðýný söyleyebiliriz. Ancak PKK’nýn pazarlýk gücünün ortaya konduðunu, bir emirle Türkiye’nin altýný üstüne getirebileceklerini gördük. Ama ayný güç Türkiye’deki korkularýn hortlamasýna, pazarlýðýn zorlaþmasýna da yol açtý.
***
HDP/PKK/KCK örgütlerini ve takipçilerini þiddet yerine barýþçý protestoya yöneltseydi, bankalar, belediyeler yakýlýp, polisler öldürüleceðine meydanlarda mitingler düzenleselerdi, Kobane’ye de, barýþ sürecine de katkýda bulunurlardý. Türkiye’yi istediklerini yapmaya zorlayacaklarýna teþvik ederlerdi. Unutmamalarý gerekiyor ki Suriye’de elde ettikleri kazanýmlarý korumalarý Türkiye’nin vereceði destekle mümkün.
Ayrýca sorun sadece Kobane deðil. Diðer iki “kanton” da IÞÝD haritalarýnda yer alýyor. Kobane’de kontrol ele geçirildikten sonra IÞÝD büyük bir olasýlýkla PKK’nýn PYD aracýlýðý ve Esad rejimi teþviki, Ýran desteðiyle buralarda saðladýðý alan hakimiyetini kýrmak için saldýracak. Türkiye’nin saldýrýlara karþý koymasý, hiç olmazsa caydýrmasý için zorlanmasý deðil teþvik edilmesi, PKK ile makul bir zeminde uzlaþýlabileceðini anlamasý gerekiyor.
Kader birliði dediðimiz þey tek taraflý fedakarlýkla gerçekleþmez. Türkiye PKK’yý korumak için harekete geçecekse, askeri ve siyasi risk alacaksa, bu örgütün Türkiye’ye karþý güç kullanýmýný aklýndan çýkartmasý, bir arada yaþama iradesini göstermesi gerekiyor. Belki farkýnda olmayabilirler ama Türkiye’nin hareketsiz kalmasý halinde onlarýn ödemek zorunda kalacaklarý bedel geçtiðimiz hafta ödenen bedelden çok daha aðýr olur.
Umarýz Baþbakan Davutoðlu’nun kucaklama çaðrýsýna olumlu mesaj verirler, gerçekleþtirdikleri yýkýmýn altýnda kendilerinin de kalabileceðini görürler. PKK’nýn daha fazla düþmana deðil dosta ihtiyacý var. Ýran çok uzak ve desteði konjonktürel. Esad rejimi deseniz kendi derdinde. Amerika Türkiye’nin yanýnda. Rusya’nýn taraf deðiþtireceði yok. Barzani topraklarýný zar zor savunuyor. Avrupa da Türkiye’yi karþýsýna almak istemez.
***
Oysa IÞÝD tehdidi PKK için de Türkiye için de tarihi bir fýrsat yaratýyor. Ýki eski hasmý birbirine yakýnlaþmaya zorluyor. Bundan sonra mesele bu fýrsatýn deðerlendirilmesinde. PKK, imkansýzý istemekten, istediðini zor kullanarak talep etmekten vazgeçmek; Türkiye’yi yönetenler, özellikle de siyaset üstü makamlarda bulunanlar üsluplarýna dikkat etmek zorunda.
Belli ki geçtiðimiz hafta yaþananlardan herkes bir ders çýkarttý. HDP/DTK/DBP þiddetin durmasý çaðrýsý, Hükümet de yatýþtýrýcý, sakinleþtirici açýlamalar yaptý. Öcalan tekrar devreye girdi, mektubu ile dengeleri deðiþtirdi. Müzakere etmek için en doðru insan olduðunu bir kez daha ispatladý. Þimdi sýra Kandil’de. Onlar da artýk þiddetin kendilerini de yok edeceðini anlamalýlar...