Allah ‘OL’ emriyle kainatý yarattýðýnda, Kuran’da ‘sünnetullah’ olarak isimlendirilen deðiþmez kanunlarý ve kurallarý da koymuþtur.
Allah’ýn varlýðýný kabul etmeyenlerin bigbang dedikleri büyük patlama ‘OL’ emrinin gereðinden baþkasý deðildir.
‘OL’ emriyle büyük patlama gerçekleþmiþ, kainatýn oluþumu baþlamýþ ve 14 milyar senede uzay yýldýzlar dünyamýz sünnetullah gereði oluþmuþtur.
Tabiat kanunlarý diye de adlandýrýlan sünnetullah, ‘OL’ emrinden beri yürürlüktedir ve kýyamete kadar da deðiþmeden yürürlükte olacaktýr.
Gece gündüz, yaðmur kar, soðuk sýcak, karalar, denizler, aðaçlar, hayvanlar, yanardaðlar, nehirler, yer çekimi, hülasa ne varsa hepsi Allah’ýn kevni ayetleridir.
***
Her ayet kullarýn ders ve ibret alacaklarý gerçeklerdir. Allah’ýn koyduðu o deðiþmez kanunlarýn gereðidir.
Deprem de bu kevni ayetlerden biridir.
Bilim adamlarýnýn açýkladýðý gibi fay hatlarý, o fay hatlarýnýn hareketleri kainatýn gerçeklerindendir.
Önemli olan bu gerçekleri görüp, kavrayýp ona göre tedbir almaktýr.
Soðuða karþý nasýl kalýn giyiniyorsak ve soba yakýyor kalorifer tesisatý kuruyorsak, ya da sýcaða karþý klima çalýþtýrýyorsak depremin yýkýcý etkisine karþý da gereken tedbiri almamýz gerekir.
Ýþte o zaman depremin deðil binanýn öldürdüðünü anlamýþ oluruz.
***
Karada ve denizlerdeki zararlarýn insanlarýn elleriyle yaptýklarýnýn sonucu oluþmasýna iþaret eden Rum Suresinin 41. ayetini sünnetullaha riayet etmemenin sonucu þeklinde de anlayabiliriz.
Çimentodan çalmak, demirden çalmak, saðlam binanýn gereðini yerine getirmemek, depreme dayanýksýz bina inþa etmek, depremde insanoðlunun baþýna gelen belayý kendisinin hazýrladýðý anlamýna gelmez mi?
Japonya 8 büyüklüðünde sallanýrken can kaybý olmuyor da Türkiye 6.8 büyüklüðündeki depremde insanlarýný kaybediyorsa, bunun anlamý deprem deðil bina öldürür demek deðil midir?
Ýnsanýn felaketini kendi eliyle hazýrlamasý deðil midir?
***
Tercihimize dayanmayan sonuçlar kaderimizdir. Mesela, anne babamýzý veya doðum yerimizi seçmek gibi bir tercihimiz söz konusu deðil. Dolayýsýyla anne babamýz ve coðrafya kaderimizdir. Ama o coðrafyayý tanýyýp yaþanabilir hale getirmek bizim elimizdedir. Ya elimizle yaþanýr hale getiririz ya da elimizle musibetleri hazýrlamýþ oluruz.
Sadece zalimlere dokunmakla kalmayan umumi olan, zâlimin yaný sýra mazlumu da etkileyen sýnavlardan, belalardan sakýnýn (Enfal,25) mealindeki ayeti de deprem benzeri musibetlere yorabiliriz.
Depreme dayanýksýz binada oturan hilekar müteahhit ile suçsuz insanlarýn birlikte maruz kaldýðý musibet gibi.
Yani insanlýðýn zararýna olan tasarruflar o zarara sebep olaný da olmayaný da olumsuz etkileyecek demektir.
***
Bu baðlamda depremi ve diðer doðal afetleri ilâhi ikaz olarak algýlamanýn önünde bir engel yoktur. Çünkü ikazlar felaketlerden önce gelmiþtir!
Allah kullarýna sünnetullahýn yani tabiat kanunlarýnýn deðiþmeyeceðini onlara riayet etmenin gerekliliðini Kuranda defaatle hatýrlatmýþtýr.
Hz. Peygamber, ‘Hile yapan, aldatan bizden deðildir’ buyurarak bütün sahtekarlarý ve tabii ki çürük inþaat yapanlarý reddetmiþtir.
‘Allah iþini kaliteli yapanlarý sever’ buyurarak da doðru yolu göstermiþtir.
***
Nuh tufaný gibi, Lut kavminin helak edilmesi gibi kullarýn azgýnlýklarýna karþý musibetlerle cezalandýrýldýklarý da Kuran’da haber verilmektedir.
Doðrudur ama bu cezalandýrmalar istisnai durumlardýr.
Týpký peygamberlerin mucizeleri gibi.
Bize kalan mucize Kuran’dýr. Kuran bize sünnetullaha uymayý emreder.
Henüz fay hattýnýn bilinmediði dönemlerde depremi ve diðer doðal afetleri kullarýn günahlarýna hamledenleri de anlayýþla karþýlamak gerekir.
Mesela Hz. Ömer zamanýnda Medine’de büyük bir deprem olmuþ. Hz. Ömer Medine halkýný mescidde toplayýp ‘Ne çabuk günahlara daldýnýz.’ diyerek tevbeye davet etmiþtir. Kendisi de tevbe etmiþtir.
Nerede hata ettiklerini, en doðru yol olan Ýslam’dan nerede saptýklarýný düþünmeye baþlamýþlardýr!
Bunun da kimseye bir zararý yoktur!
Ama Hz. Ömer’in elinde bugünkü bilgiler olsaydý, fay hattýnýn üstüne bile bile çürük bina yapýp insanlarýn ölümüne neden olanlarý ve onlara ruhsat verenleri taammüden katilden yargýlardý!
Depremin de sünnetullah gereði bir tabiat olayý ve kevni bir ayet olduðunu bilir, mülkün sahibi olan Allah’ýn büyüklüðünü hatýrlar ve hatýrlatýrdý!
Rabbim ölenlere rahmet eylesin.
Bizlere de ibret almayý, ders çýkarmayý ve gereðini yapmayý nasib etsin!