Belki binlerce kez yazdým ama tekrar edeyim. Depremin büyüklüðü ve þiddeti farklý þeylerdir. Þiddet
depremin yer üstünde insan yapýmý alt ve üst yapýya verdiði zararla belirlenir. Yani büyüklüðü 8
olan bir deprem Rusya’nýn insan yaþamayan bölgelerinde olursa þiddeti 0 olur. Cumartesi günü bir
sürü televizyon ve spiker yine bildik hatayý yaptý. Sonra bir depremin sýð veya derinde olmasýnýn önemi... Bir
deprem yüzeye ne kadar yakýn olursa sallantý da o kadar çok hissedilir. Cumartesi günü soru olarak bunu
soran tek bir spiker bile çýkmadý, ne acý. Bizim spiker ve editörlerin en klasik sorusudur “Bu deprem Marmara Fayý’ný tetikler mi?” Çok uzaklarda olan depremlerde bu soru saçma oluyor ama bu kez doðru yerde soruldu. Sonra en sýk kafa karýþtýran öncü deprem artçý deprem sorularý... Birinci kural artçý bir deprem asla ilk depremden daha büyük olmaz. Ýkinci kural bir depremin öncü bir deprem olup olmadýðýna karar vermek için biraz zaman ve fayýn izlenmesi gerekir. Bitti mi derseniz elbette bitmedi, yanal atýmlý deprem, atýmýn olduðu yön, bunlar da önemlidir. Bu nokta da soruyu kime sorduðunuz daha önemli hale gelir. Deprem kadar konuþulmasý gereken konu iletiþim sisteminin yine felç olmasý. Tamam milyonlarca insan telefona sarýlmýþ olabilir ama beklenen depremin ardýndan da böyle olacak, dolayýsýyla hala yeterince hazýr deðiliz demektir. Cumartesi günü televizyonlarýn deprem yayýnlarýnda sýk sýk bu eksiklikler dikkat çekti.
1999’dan beri deprem konuþuyoruz ama hale bakýn. Mesela apartmanlarýn sokak kapýlarýnýn içe
riye deðil dýþarýya doðru açýlmasý gerekir. Panik anýnda izdiham yüzünden ölüm ve yaralanmalarýn
önüne ancak böyle geçilir çünkü. Ayný sebeplerden dolayý iþ yerlerinde turnikeler ve elektrikli kapýlar dýþýnda
baþka kapýlar da olmasý lazým. Ne depremi biliyoruz ne de köprü ve viyadükler hazýr mý sorusu dýþýnda
hazýrlýk sürecini. Sonra da ortaya komik soru ve baðlantý cümleleri çýkýyor.
Þampiyonlar ligi finali
Arda’dan dolayý milyonlarca insan Atletico Madrid taraftarý olarak ekran baþýna geçti Cumartesi
gecesi.
Benim fazladan baþka sebeplerim de var. Real Madrid’i hem diktatör Franco’nun takýmý olduðu için
sevmem hem de teknik direktörleri Ancoletti Terim’in ardýndan Milan’ýn baþýna gelmiþ ve sonra da
yazdýðý kitapta terbiyesiz ifadeler kullanmýþtý. Bu maçýn duygusal atmosfer kýsmýydý. Yayýn kýsmýna gelince...
Bu kadar çok taraftar, kulübe, kadroya giremeyen futbolcu görüntüsü ve pozisyon tekrarý yayýnlayýp
pozisyon kaçýrmamak, topun oynandýðý dakikalarý yakalamak da büyük baþarý. Helikopter kamera
kullanýmý da göze sokmadan gerektiði yerlerde yapýldý, yayýn gýpta edilecek bir maç yayýný oldu.
Uzatma dakikalarýnda gelen gol elbette can sýktý ve kupa da gitti. Geriye ekran baþýnda kalbi kýrýlmýþ milyonlar
ca vatandaþ kaldý...