Der Spiegel’den “Boyun eðme” kapaðý!

Der Spiegel,  4 Ocak 1947 tarihinde, Ýngiliz iþgal kuvvetlerinin maddi/manevi desteðiyle yayýnlanmaya baþladýðýndan bu yana ilk kez, Gezi Parký eylemlerini destekleyen, hem de Türkçe “Boyun Eðme” baþlýðýyla çýkýyor.  Ýlginç! Türkler neo nazilerce yataklarýnda yakýlarak öldürdüklerinde “Baþýnýz Saðolsun” diye bir kapak hazýrlamayý düþündüler mi acaba, diye düþündüm biran ama bu düþünceyi o saat kafamdan attým, tabi!

Bakýnýz, basýn özgürlüðüne kimse laf söyleyemez. Baðýmsýz, özgür basýn...bir dakika bir dakika...baðýmsýz ve özgür dedim; Der Spiegel öyle mi acaba? Bu güne deðin, örneðin,  Ýsrail’in uyguladýðý, kimi zaman vahþeti çaðrýþtýran eylemlerle ilgili, Gazze’de yaþayan, afedersiniz, sürüm sürüm sürünen insanlarý konu alan ve de  “Boyun Eðme” diye haykýran bir kapakla çýktý mý? Çýkamaz! Çünkü 25 Mayýs 2009 yýlýnda “counterpunch.org’da” belirtildiði gibi, Der Spiegel dipten doruða Ýsrail yanlýsý ve de destekcisidir. Olabilir. Özgürdür; istediðini destekler! Cinayet iþleyenleri, savunmasýz insanlarý bombalayanlarý bile!

Amerika’lýlarýn ünlü Time ve Newsweek dergilerini kendine örnek olarak yayýn hayatýna, ardýnda Anglo-Amerikan sermayesiyle ikinci dünya savaþýndan iki yýl sonra baþladý Der Spiegel.  Derken 1950 yýlýnda dergi Augstein ve Jahr adlý iki Alman’a devredildi. Augstein öldüðü 7 Kasým 2002 tarihine kadar da derginin genel yayýn yönetmenliðini yaptý. Der Spiegel’in ilk tirajý 15 bindi 1947’de. Sonra, 1948’de 65 bin oldu, 1961’deyse 437 bine fýrladý, 1970’lere gelindiðinde 900 bine oturmuþtu, iki Almanya birleþince de 1 milyonu geçti!  

Der Spiegel’e yöneltilen çeþitli eleþtiriler vardýr. Yazar Hans Magnus Enzensberger, 1957 yýlýnda, Der Spiegel’in Kullandýðý Dil baþlýklý bir deneme yayýnladý.  Þöyle diyordu yazar: “Der Spiegel’in kullandýðý dil, Almancayý katletmenin ötesinde gerçekleri çarpýtmak, haberi olduðu gibi vermek yerine içine yorumlar serpiþtirmek gibi gazetecilerin asla yapmamasý gereken bir eylemdir de.”

Medya tarihçisi Lutz Hechmeister ve Der Spiegel’de bir süre yazý yazan Otto Köhler, derginin eski Nazi’lere yönelik tavrýný aðýr bir biçimde eleþtirmiþtir. Hatta eski SS subaylarýna bile kol kanat gerdiðini öne sürmüþlerdir. Alman Parlementosu Reichstag’ý yakan eski SS subayý Paul Carell, derginin tarihi konularda yayýnladýðý yazýlarý denetlemek, varsa yanlýþlarý düzeltmekle görevlendirilmiþti. Carell kendi yaktýðý parlementoyu ateþe verenin Marinus van der Lubbe adýnda bir meczup olduðunu öne süren yazýlar yayýnlanmasýný saðlamýþtýr derginin. Naziler de zaten Lubbe’yi parlementoyu yakan adam olarak teþhir edip öldürmüþ, ardýndan siyasi partileri kapatmýþ, basýn özgürlüðünü sýfýrlamýþ, sendikalarý yok etmiþti.

Dergi Ýslam fobisinin de açýk destekleyicisi hatta öncüsü olarak gözterilmiþtir. Pakistan, Filistin ve Afganistan’ý sür-git dünyanýn terör merkezi olarak ilan eder, “Kutsal Nefret”, “Almanya’da Ýslam Tehditi”, “Allah’ýn Kanlý Diyarlarý”, “(Almanya’daki Müslüman kadýnlarý konu alan) Allah’ýn Ýsimsiz Kadýnlarý”, “Kanlý Ýslam”, “Tehlikeli Yabancý” gibi baþlýklarla çýkar sýk sýk.

Alman aydýnlarýnca bu tür yayýnlarý sýkça eleþtirilen Der Spiegel, yanlý, olaylara at gözlüðüyle bakan, haberlere genelikle faþizme teðet aþýrý saðcý açýdan yaklaþan bir dergidir ki, Prusya’lýlarýn genetik yapýsýna pek bir uyugun düþer hani! Uzun lafýn kýsasý pek de ciddiye alýnasý bir dergi deðildir!