Suriye’nin güneyindeki Dera vilayeti, çatýþmasýzlýk bölgesine dahil edilmiþti. Bu kararýn alýnmasýnda Ürdün’e geçen yaklaþýk 600 bin kiþinin etkisi olmuþtu. Ürdün, kendi nüfusuna oranla daha fazla mülteci kabul edemeyeceðini, dolayýsýyla rejim güçleriyle muhaliflerin anlaþmasý için arabuluculuk yapabileceðini beyan etmiþ, Rusya da bu teklifi kabul etmiþti.
ABD, Rusya, Ürdün ve Rejim arasýnda varýlan anlaþmayla Dera çatýþmasýzlýk bölgesi oldu. Görüþmeler sonrasýnda 1000 kadar muhalif silah býraktý ve Dera’nýn yüzde otuzuna denk gelen sekiz bölgeyi rejim güçlerine terk etti.
Yapýlan anlaþma, defalarca rejim güçlerince ihlal edilmiþ olsa da yaklaþýk bir yýl önce esas çatýþmalar muhalif gruplar arasýnda yaþandý. DEAÞ çok sayýda muhalifi öldürdü, köylerde baský kurdu. Kimsenin müdahale etmediði, adeta “yiyin birbirinizi” þeklinde seyredilen bu çatýþmalardan kaçanlar yine sýnýrlara yýðýldý. Ancak evlerini terk eden bu kiþilerin ülkenin kuzeyine yönlendirilmesinde kýsmen baþarýlý olunduðundan yeni bir mülteci dalgasý söz konusu olmadý.
DEAÞ ile muhalif gruplar arasýndaki çatýþmalar, Rejim’e yaradý. Esad, muhalefet güçlerinin kendisiyle anlaþmasý için DEAÞ tehdidini gerekçe olarak kullandý. Ancak muhaliflerin tümü bu öneriye sýcak bakmayarak çatýþmasýzlýk bölgesi kurallarýnýn uygulanmasýnýn yeterli olduðunu savundu. Ancak Suriye ordusu rahat durmadý ve Dera’daki çatýþmasýzlýk anlaþmasýný ihlal etti.
Bölgenin kendisine býrakýlmasý için yaptýðý görüþmelerden ve muhalifleri ikna etme giriþimlerinden sonuç alamayýnca, ordu devreye girdi.
Rejim güçleri bölgeye askeri müdahale yapýnca, muhaliflere diðer bölgelerden destek geldi ve çatýþmalar büyüdü. BM’den yapýlan açýklamaya göre son üç gün içinde Ürdün ve Ýsrail sýnýrýna yaklaþýk 300 bin sivil gitti. Ýsrail sýnýra asker yýðdý, Ürdün de mülteci kabul edemeyeceðini açýkladý.
Bu geliþmelerle, çatýþmasýzlýk bölgesi ilan edilen Dera’da iç savaþ adeta yeniden alevlendi. Daha doðrusu, Rejim tarafýndan yeniden alevlendirildi.
Ürdün, ateþkesin saðlanmasý ve sýnýrdakilere insani yardým ulaþtýrýlmasý için Moskova’ya baþvurdu. Rusya, yeniden muhaliflerle müzakere yapýlmasýný önerdi. Bu arada Rejim, “Dera’yý verin, çatýþma bitsin; mülteci krizi de sonlanýr” dedi. Bu arada sivillerin yine kuzeye yönlendirilmesi gündeme geldi, Muhalefet ise bu teklifi “aþaðýlayýcý” buldu.
Görünen gerçek, Rusya’nýn Esad üzerindeki etkisi ve kollamasýnýn artarak devam ettiði. ABD’nin ise bu tutuma hiç itirazý yok. Ýçinde radikal gruplarýn da olduðu muhaliflerin Ýsrail ve Ürdün’e yakýn yerlerde olmasýndansa, Rejimin olmasýný tercih ediyor. Muhtemelen onun icabýna da Ýsrail bakar diye düþünülüyor. Bu arada ortamdan cesaret alan Rejim ise insanlarý sürerek ülkeyi kendi yurttaþlarýndan temizlemeyi sürdürüyor.
Dera’daki olay, benzerlerinin baþka yerlerde olabileceðini gösteriyor. Rejim karþýtý gruplar ister baþka ülkelerde mülteci durumuna düþsünler, ister ülkenin orasýna burasýna sürülsünler, buharlaþmayacaklarýna göre var olmaya devam edecekler. Rejim, askeri olarak kentleri ele geçirince bunca insaný da kendisine baðlý hale getireceðini mi sanýyor, orasý hiç belli deðil.
Geliþmeler, Suriye’de rejimin yeniden tesisi için zamanýn tam olarak geldiðini gösteriyor. Belki Rusya süreci hýzlandýrmasý için Esad’ý kandýrmýþ ve çatýþmaya yöneltmiþ; bu yolla sorunun büyüme ihtimalini artýrmýþtýr. Zira sorunun büyüme ihtimali, çözümü de acil hale getirir.