Yumruk dolmasý ile þamar tatlý- sýnýn ikram edildiði feci maç; utanç sýnýrýný da aþtý. Rezillik! Ýki kalecinin hatalý çýkýþlarýyla, takýmlarýna birer gol yedirdiði maç; dünkü yazýmda belirttiðim gibi, Fenerbahçe’nin ayraný üfleyerek içmesiyle baþladý.
Yani... Ne çok korkarak, ne de gereksiz Don Kiþot’luk yaparak oynamadý. Gerektiðinde, gereken her þeyden biraz katarak; oyuna müdahil oldu. Bir kiþi eksik kaldýðýnda bile, pes edecek görüntü vermedi. Aksine golünü de attý.
Ama Alper Potuk’un saçma, çocukça ve takýmýna ihanet eder gibi adam itiþi; kýrmýzý kart gördü. Yaptýðý hareket, sonradan patlak verecek diðer olaylarý da tetikledi. Volkan da kaþýndý.
***
Soldado da, oyun içinde Pepe’yle çok didiþti. 3 dakika içinde 3 kasýtlý faulle, o da kýrmýzýya kaþýndý. Bir keresinde Pepe koluna çarptý, sanki TIR çarpmýþ gibi kendini yere attý. Ayýp!
Lens de, sað kanattan kayýp kendi getirdiði topla, Volkan’la karþý karþýya geldi. Fakat þut atmada nazlanýnca, golden baþka bir þey olmayacak pozisyonu, bozuk para gibi harcadý. Pas verse de gol olurdu. Onu da yapmadý...
***
F.Bahçe’nin gol dýþýnda, devre bitimine kadar þutu yoktu... Oysa Caner ve Talisca’nýn direkten dönen toplarýný da hesaba katarsak; önde olmasý gereken aslýnda Beþiktaþ’tý ama, futbol bazen böyle cilveler yapýyor.
Quaresma ikinci yarý oyuna bir girdi, pir girdi. Yumruk attý, atýldý, çýlgýna döndü. O kargaþa arasýnda atýlan diðer yumruklarýn hesabý hiç sorulmadý. Görüntüler feciydi...
Maç pislik haline geldikten sonra; maçýn sonucu umurumda deðil. Bana efendi gibi futbol lazým. Oyunu kirletenler utansýn.