Aklý yeten, memleket görmüþ, tecrübeli birini bulsak da sorsak; yabancý memleketlerde dergi çýkarmak bizdeki kadar meþakkatli bir iþ midir?
Güzel ülkemizde dergi çýkarmakla evde roket imal etmeye uðraþmak arasýnda pek fark yoktur. Ýkisi de imkânsýzý istemek gibidir.
Hatta roket imal etmenin bir tutar tarafý vardýr. Evin garajýnda barutunu, fitilini ayarlarsýn. Bildiðini yaparsýn, bilmediðini sorarsýn iyi kötü bir roketin olur.
Ama dergi çýkarmaya kalkýnca bildiðini yapsan da bilmediðini sorsan da elin boþ kalýr, borçlanýrsýn ve dergiyi kimsecikler almaz, okumaz...
Bu hep böyledir.
Dergi çýkarmaktan kastýmýz tabi
edebiyat dergisidir.
Dergi çýkarmak hevesiyle yola düþenlerin hallerini bir kamera çekse de seyretsek. Ne ibretlik haller çýkar ortaya. Reklam vereceðim diye söz verip reklamýn ücretini ödemeye gelince yan çizen esnaf. Dergiyi kendi kafasýna göre basan matbaacý. Zayýf içerikli metinler. Kaprisli þairler. Dergiyi alýp okumak yerine kim yazmýþ, ne yazmýþ dýþýnda meraký olmayan edebiyat severler. Daha nice söze gelmez, yazýya sýðmaz iþlerdir bunlar.
Bu karamsar tabloya raðmen. Iþýða koþan pervaneler gibi elinde dergi projesiyle ortalýkta dolaþan hevesliler hep vardýr.
Bir çeþit baðýmlýlýktýr bu. Ýnternetin baðýmlýsý olur da dergi çýkarmanýn baðýmlýsý olmaz mý?
Böyle baðýmlýlar fotokopi marifetiyle de olsa, sadece bir sayý da çýksa bir dergiyi çýkarýp ellerine almayýnca rahat etmezler.
Her zaman büyük laflar ederek baþlanan yolculuk hemen ilk sayýda türlü sýkýntýlarla karþýlaþýr ki bazýlarýný yukarýda anlattýk.
Ama bu dergi çýkarma tutkunlarýný cezbeden de herhalde bu meselelerle uðraþmaktýr. Yoksa bir insanýn bile isteye bu sýkýntýlarý çekmeye talip olmasý akýl karý deðildir.
Ýþte böyle dergi çýkarma baðýmlýsý bir gençle geçtiðimiz hafta içinde tanýþma fýrsatým oldu. Ne dergiyi çýkarma macerasýný anlatýrken ne de bundan sonrasý için hayallerini anlatýrken yoruluyor. Yazý aldýðý hocalarla nasýl iletiþime geçtiðini, basým maliyetini nasýl düþüreceðini, nasýl bir yayýn politikasý izleyeceðini ve daha bir sürü þeyi iþtahla anlattý.
Onun bu hevesli halini görünce bir kere daha bildim ve belledim ki dergi çýkarmak evlat sahibi olmak gibi bir þey. Aðlasa, sýzlasa da, geceleri uykularý bölse de evlat sahibi olmak güzel þeydir. Dergicilik de bunca sýkýntýsýna raðmen þu yalan dünyada bir iz býrakmak, söyleyeceði sözü olmak, sözün güzeli olan edebiyatý kendine meþgale etmek açýsýndan paha biçilmez bir heyecandýr.
Ben de genç arkadaþý hiç üzmedim. Benden ne istiyorsa elimden geldiðince yaptým. Cebinden harcayarak bastýrdýðý dergisinin maliyetini düþürmek için aklýmýn yettiðini söyledim. Kimlerden yazý alabilir. Kiminle söyleþi yapabilir. Hepsiyle ilgi bir þeyler söyledim. Söylediðimi de yaptým.
Mesela dergiyi sanal aleme taþýmayý önerdim. Böylece yayýn hayatý devam edecek. Basýlý nüshanýn periyodu biraz uzasa da olur dedim. Onun da aklýna yattý. Hatta daha evvel bunu neden düþünemedik dercesine bakýþýndan anladým ki dergicilik bazen insaný bakar kör yapabiliyor.
Dergi çýkaran arkadaþýn bekar olmasý bu iþte bir avantaj. Evli olsaydý bu kadar masrafý cebinden karþýlayamazdý. Hayýr yanlýþ anlaþýlmasýn haným kýzlarýmýz dergiciliðe karþýdýr demiyorum. Ama insan evli olunca baþka hesaplarýn altýnda kalýyor. O zaman aile saadeti ile edebiyat dünyasýna katký sunmak arasýnda bir tercihe zorlanýyor kiþi. Ve genelde aile saadeti baskýn geliyor. Böyle olunca bekar ve hevesli olan arkadaþýn hevesini kýrmadan ona destek oldum. Çünkü belki bu dergi kalýcý olacak, belki onun da içinden yazarlar, þairler çýkacak ve dergi maksada hizmet edecek. Bunlarý þimdiden bilmek zor. Ancak bekleyip göreceðiz. Ama kesin olan bir þey var ki dergici gencin ileride anlatacaðý çok hikayesi olacaktýr...
Ýlle de dergi diye kývrananlara sanal alemde yayýncýlýk yapmayý düþünmelerini öneririm. Çok uygun maliyetler ile bir yayýn mecrasýna kavuþurlar. Ve içlerindeki ‘yayýnlamazsam deli olurum’ diyen sesi bu þekilde bastýrmýþ olurlar. Böylece en az zararla dergicilik macerasýný atlatýrlar...
"Ýnternetin baðýmlýsý olur da dergi çýkarmanýn baðýmlýsý olmaz mý? Böyle baðýmlýlar fotokopi marifetiyle de olsa, sadece bir sayý da çýksa bir dergiyi çýkarýp ellerine almayýnca rahat etmezler. Her zaman büyük laflar ederek baþlanan yolculuk hemen ilk sayýda türlü sýkýntýlarla karþýlaþýr."