Geçen hafta gazetedeki iþlerim bittikten sonra derneðe gittiðimde kapýda postacý, elindeki zarflarý görevli arkadaþa teslim ediyordu. Zarfýn adeti çok olunca dikkatimi çekti, “Bunlar ne” diye sorunca postacý, “Bolu F Tipi Cezaevi’nden iadeler” dedi.
Mevzu anlaþýldý, Kökler Derneði bünyesinde yayýmlanan Furkan Dergisi, gene iade edilmiþti! Zarfýn üzerinde de, bir hukuk devleti yaraþýr þekilde derginin niçin iade edildiði izah edilmiþ! Zahmet buyurmuþlar, bizleri adam yerine koyan Bolu beyleri dergimizin iade sebeplerini tek tek sýralamýþlar. Bolu beylerinin bu lütuflarý, bu hassasiyetleri bizleri çok duygulandýrdý, dernekteki görevli arkadaþlar sarýlýp aðladýk!..
Nereden nereye!.. Eski Türkiye’de, cezaevine gönderilen herhangi bir þeyin üzerine “Kabul edilmemiþtir” mührü vurulup, hiçbir izah yapýlmadan iade edildi. Hatta iade edilmez, cezaevindeki memurlar tarafýndan ‘kamulaþtýrýldý’! Siz içeride ailesin dýþarýda gönderiyi arayýp dursun, o çoktan yerini bulmuþ olurdu!..
Boþuna boþuna “Nereden nereye” demiyorum. Her hususta olduðu gibi bu hususta da muazzam ilerleme var. Gönderi kabul edilmezse iade ediliyor. Ve en mühimi, niçin iade edildiðine dair de bir açýklama gönderinin üzerine yapýþtýrýlýyor! Hakikaten duygulanmamak, hislenmemek elde deðil.
“5275 sayýlý Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Ýnfazý Hakkýnda Kanun”un 62. maddesinin 3. fýkrasýna göre Furkan dergisi hükümlü ve tutuklulara verilmemiþ. Mezkûr maddenin 3. Fýkrasýnda þu ifâdeler var: “Kurum güvenliðini tehlikeye düþüren veya müstehcen haber, yazý, fotoðraf ve yorumlarý kapsayan hiçbir yayýn hükümlüye verilmez.”
Bolu F Tipi Cezaevi yetkilileri bu hükme dayanarak Furkan Dergisi’ni kuruma alýnmasýný uygun görmemiþler! Dergi elime aldým, sayfalarý tek tek, bir sarraf titizliðinde inceleyip Bolu F Tipi Cezaevi’ni tehlikeye sokacak unsurlarý aradým; arayan bulurmuþ derler ama ben bulamadým!.. Mezkûr maddede geçen “müstehcen” ibaresine göre dergiyi bir kez daha inceledim. Dergi sayfalarý sakallý adam fotoðraflarýndan geçilmiyor, acaba bu fotoðraflarý mý müstehcen buldular! Meselâ 35. sayfada Kral William’ýn fotoðrafý var. Baþýnda kral tacý, elinde kýlýcý ve süslü elbiselerle Bolu’daki beylere müstehcen gelmiþ olabilir! Veyahut, 53. sayfada, þehircilik üzerine kitaplarýyla tanýnan, topraðý bol olsun Jane Jacobs’un fotoðrafý da Bolu’daki beylere müstehcen gelmiþ olabilir! Hele, 17. sayfadaki Charles Darwin’in fotoðrafýndan hiç söz etmiyorum bile!..
Hülâsa, bizim dergi ‘tehlikeli’ ve ‘müstehcen’ bulunarak gene iade edilmiþ. Oysaki, 1 ay önce Adalet Bakaný’yla yaptýðýmýz görüþmede, Bolu F Tipi’ndeki beylerin keyfi uygulamalarý gündeme gelmiþti ve bu keyfiliklerin sona ereceðine dair umutlanmýþtýk. Maalesef bir geliþme yok.
Derneðimizin Hukuk Birimi’nde Avukat Hamza Uçan’ý arayýp mevzuyu anlattým. Bolu F Tipi’ndeki keyfi dergi ve kitap yasaðýna dair hükümlülerin mahkemeye yaptýklarý itiraz kabul edilmiþ ve mahkeme “dergi ve kitaplarýn hükümlülere verilmesi” yönünde karar vermiþti. Mahkeme kararýna raðmen bu keyfi uygulama nasýl sürdüðünü araþtýrmasýný rica ettim. O da, bu keyfi uygulamayý yapan Bolu beylerinden birini, ismi bende mahfuz, arayýp mahkeme kararýný hatýrlatýnca, hukuk tarihine geçecek þu cevabý veriyor: “Umurumda bile deðil!”
Onun umurunda deðilse bile, biliyorum ki, umurunda olanlar var ve en yakýn zamanda Bolu beylerine selâm söyleyeceklerdir!..
Kendimle ilgili bir not da paylaþayým: Bolu F Tipi’ndeki gönüldaþlarýmý ziyaret etmem, ‘sakýncalý’ bulunarak cezaevi yönetimi tarafýndan engelleniyor! Ne hassas cezaeviymiþ yahu!
