Derin insanlık

Rusya, Suriye’deki durumunu güncelledi! İran’la birlikte Suriye’deki kanlı Esad rejimine her türlü desteği veren Rusya, artık açıktan Suriye’de Müslümanlara saldırıyor. Savaş uçaklarıyla düzenlediği saldırılarda onlarca sivil öldü. Türkmen bölgesine yaptığı saldırılar dikkat çekici. Yazıyı yazmadan önce son kez haberlere bakarken Türk Dışişleri Bakanlığı’nın hava sahası ihlali sebebiyle Rusya’ya verdiği sert protesto mesajını okudum. Bir yandan Türkmen köylerinin bombalanması, diğer yandan Türk hava sahasının ihlal edilmesi sebebiyle Türkiye’nin angajman kurallarını uygulayıp Rus uçaklarını vurmaya zorlanmasıyla Türkiye Suriye’nin içine çekilmeye çalışılıyor. Türkiye’nin şimdiye kadarki Suriye stratejisi yerindeydi. Suriye içerisine asker sokmayıp kanlı Esad rejimi ve destekçileriyle savaşan Müslümanlara yardım etmesi akıllıcaydı. Türkiye’nin içerisindeki hainleri etkisiz hâle getirmeden Suriye’ye yapacağı fiilî bir hamle intihar olurdu. Vakit gelince ileri bir hamle yapmamak da intihardır. O vaktin yaklaştığını da Cumartesi günkü yazımda bahsetmiştim...

Rusya’nın Suriye’de Müslümanları vurması İran’ı mest etti! Histerik sevinç çığlıkları atıyorlar. Zamanında “Çeçenistan Rusya’nın iç meselesi” diyebilen İran’ı geçmişten biliyoruz. Kahpe düzenlerini devam ettirebilmek için İsrail’in Filistin işgalini istismar eden İran, tarihten günümüze hep kâfirlerle işbirliği içerisinde olmuştur. Mâdem tarih tekerrür ediyor, o zaman bir tarih muhasebesi yapıp dost düşmanı tanıyalım. Sakın tarihi, Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri’yle Şah İsmail’i bir tutma gafletinde bulunanların yazdığı romanlardan okumayın. Tarihi, bir dünya görüşü nisbeti içerisinde bizlere anlatan Necip Fazıl Kısakürek gibi kalemlerden okumalıyız ki dost düşman yer değiştirmesin.

Suriye’de çoluk çocuk katledenler Türkiye’yi suçluyor. Ne yapmış Türkiye? Esad’ın arkasına saklanıp Müslümanları katleden İran, Hizbullah ve Rusya’dan kaçan insanlara kapılarını açmak mı suç! Bu uluslararası çeteye karşı kendini savunmaya çalışan Suriye halkına destek olmak mı suç! Bugün Esad savaşı bitirmek istese bile İran bu savaşı bitirmez. Çok eskilere gitmeye gerek yok, baba Esad döneminde kendilerinden yardım isteyen Suriyeli Müslümanlara Humeyni’nin ihanetini biliyoruz. Merhum Said Havva, büyük umutlar beslediği Humeyni’nin bu ihanetinin ardından kaleme aldığı “Humeynicilik” kitabında (Türkçesi Kökler Derneği Yayınları’ndan çıktı.) Humeyni gerçeğini anlatıyor.

Bugün Türkiye insanlığının onurunu kurtarıyor. Hani birilerinin ‘muâsır medeniyet’ deyip maymun gibi taklit etmeye çalıştığı Batı, savaştan kaçan insanlara “Dini değiştir de gel” diyor. “Al ekmeği ver imanını” ahlâksız teklifini yapıyor Deccal’ın çocukları! Yalnız Batı’daki insaf ehli Türkiye’nin hakkını teslim ediyor. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Anne Brasseur’un, “Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan gelen yaklaşık iki milyon mülteciyi ağırlayarak gösterdiği cömertlik, diğer Avrupa ülkelerini utanç içinde bırakmıştır” sözleri Türkiye’nin gösterdiği insaniyet karşısında Batı’nın rezil durumunu bir bedahet hâlinde ortaya koyuyor.

Sadece İran değil Rusya’nın Suriye’de Müslümanları bombalamasına sevinen. İlk bombalamanın ardından içimizdeki Hak ve halk düşmanları attıkları manşetlerle Müslümanlar’ın bombalanmasını kutladılar. Onlara göre Rusya’nın bombalamasıyla Ak Parti’nin Suriye politikası çökmüş oldu; bu ‘barış sever’ medyanın umurunda değil çoluk çoğunun ölmesi, yeter ki Ak Parti politikası çöksün!

Tabiî ki çöken bir şey yok! Olan, savaşta yeni bir aşamaya gelinmesi. Beklenen bir hamleydi. Ona göre de pozisyon alınır. Lâkin mağdura yardımın pozisyonu da, şartı da olmaz. Türkiye her şartta derin insanlığını göstermiştir ve göstermeye devam edecektir. Tarihimiz buna şahittir!

İnsanlığımız çökmedikten sonra anlık mağlubiyetler almamız mühim değil. Galip de olsak mağlup da olsak zafer Müslümanlar’ındır. Allah ne güzel vekildir.