Derin yapý

Turgut Özal’ýn Baþbakanlýðý döneminde ekonomide þöyle bir sorun vardý: Bankalar kredileri mevcut olan büyük þirketlere veriyor, KOBÝ’ler ve büyümeye çalýþan firmalar kredi bulamýyordu. Bunu gören hükümet banka kurulmasýnýn þartlarýný kolaylaþtýrdý ve küçük sermayeli birçok banka kuruldu.

Þimdi farklý bir konuya geçiyorum. 1995 yýlýnda Nabi Avcý Bey’le bir televizyon programýnda derin devleti tartýþtýk. Bu kavramýn ilk defa orada konuþulduðunu sanýyorum ama farklý iddialarda bulunanlar da var. Orada her ülkede bir derin devlet olmasý ve bunun iktidarýn rakibi deðil danýþmaný olmasý ve akil adamlar topluluðu olmasý gerektiðini söyledim. Örnek olarak SSCB’deki deðiþimi gösterdim ve içeride rejimin deðiþmesi için hiçbir hukuki ve hukuk dýþý yola baþvurulmadýðýný söyledim. Bu ideolojiyi kim niçin deðiþtirmiþti sorusuna cevap bulunmasý gerekirdi. Ayrýca yýllardýr birbirinin amansýz düþmaný sayýlan ABD ve SSCB’de yakýnlýk sezildi ve ABD hem mali yardým yapýlmasýna destek verdi hem de petrol  fiyatlarýný sebepsiz olarak yükselterek, bir petrol ihracatçýsý olan, Rusya’yý ekonomik çöküþten kurtardý. O dönemde yazdýðým ve SSCB’deki deðiþimi konu alan bir yazýmýn baþlýðý “Ýçe Deðil Dýþa Dönük” idi. Yani bir ülkenin varlýðý ideolojisinden önemliydi ve Rusya, bana göre, ABD’nin de desteðiyle büyük güç olmaya devam etti. Küresel sermayenin Rusya’yý kontrol etmek için yaptýðý operasyonlarý da vardý ama bunlarý anlatmak uzun sürer.

***

 

Þimdi baþa dönelim ve küçük iþletmeleri büyütmek için kurulan bu  küçük bankalara ne olduðunu sorgulayalým. 2001 krizinin bir operasyon olduðunu sürekli yazýyorum. Ama bu sürecin önemli sonuçlarýndan biri bu bankalarýn iflas etmesi ve borçlarýnýn devlet tarafýndan ödenmesidir. Büyük bankalar saðlýkla yollarýna devam ettiler ve Türkiye’deki ekonomik gücün sahipleri deðiþmedi.

Bir ülkede devlet bir bütün olmalýdýr. Yani iktidar, çeþitli ekonomik güçler, bürokrasi ve muhalefet ülke için önemli ve gerekli olan konularda birleþmelidir. Bir sorunun en doðru çözümü bir tanedir. Bütün bu güçler vücudun çeþitli organlarý gibi bir varlýðý yaþatmalýdýr: Yeni çözümler üretilebilir ve bunlar tartýþýlýr. Ancak ortak bir çözüme varýlamýyorsa o devleti idare eden güç yabancý olabilir ya da her zümre kendi menfaatini ülkenin selametinden önemli görebilir. O halde bir derin yapýya gerek vardýr.

Bu dönemde ülkemizde önemli deðiþiklikler gözleniyor. Eskiden bir soyu hatýrlatan kimlik bir simge olarak kalýrken her kültürün önü açýlýyor. Eskiden büyük düþman saydýðýmýz ve kuruluþumuzu onu yenmeye baðladýðýmýz Yunanistan’la iyi iliþkiler kuruluyor. Diyanet Ýþleri Baþkaný’nýn Patrikhaneyi ziyareti hem din açýsýndan hem de yýllardýr süren düþmanlýk propagandasýný önemsememesi yönünden önemlidir.

Türkiye’nin en büyük sorunu muhalefetin görevini yanlýþ anlamasýdýr. Onlar karþýlaþýlan sorunlara çözüm üretmek ve iktidarýn hatalarýný düzeltmek için uðraþacaklarý yerde iktidar ne yaparsa yapsýn bunu etkileyici sözcüklerle karalamayla uðraþýyorlar. Bugün hem dünyada yeni bir yapý kuruluyor hem de ülkemiz bunun köþe taþlarýndan biri konumunda. Muhalefet bu yapýda önemli yer almamýz için uðraþacak yerde iktidarýn her yaptýðýnýn yanlýþ olduðunu söylemekle meþgul. Þüphesiz iktidarýn her yaptýðý doðru deðildir ama onu yýpratmak yerine düzeltmeye bakmalý ve onlar iktidarý kaybederse daha etkin bir gücün geleceði intibaý yaratýlmalý.