Dershaneler uzun yýllar tartýþýldý. Birkaç defa kaldýrýlma teþebbüsünde bulunuldu fakat kaldýrýlamadý. En son 2014-2016 Eðitim - Öðretim yýlýnda, yerini dönüþüm okullarýna býraktý. Þu an dershaneden dönüþen temel lise ve ortaokullar geçici de olsa eðitim hayatlarýna devam ediyorlar. Bu eðitim yýlýnýn sonunda da bir yýlýný tamamlayacaklar.
Ne yalan söyleyeyim, bu okullarý dershanelerin kapanmasý adýna desteklesem de, bir eðitimci olarak hiç içime sinmemiþti. Ancak bu okullara devam eden öðrencilerden ve velilerimizden aldýðým bilgiler, memnuniyetin olduðu yönünde. Eðer kat aralarýnda, bahçesi olmayan, hiç sosyal etkinlik yapacak alanlarý bulunmayan bu okullardan memnuniyet varsa diðer okullarýn eðitimini sorgulamak gerekir. Birçok veli bana çocuklarýmýz þimdi eðitim görmeye baþladý diyor. Velilerin kastý, geldikleri okullarda çocuklarý ile yeterince ilgilenilmediði olsa gerek.
Özellikle akademik liselere devam eden gençlerimizin hedefinde üniversite vardýr. Liseler, Bakanlýkça kendilerine verilen müfredatýn öðretilmesini esas alýrlar. Üniversite sýnavýna hazýrlamak kültürlerinde de programlarýnda da yoktur. Bu durumda çocuklarýnýn üniversite sýnavýnda baþarýlý olmasýný isteyen velilerimiz, dershaneleri tercih ediyorlardý. Dershaneler kapanýnca bu görevi temel liseler üslendi. Temel liselere ve az sayýdaki dönüþen ortaokullara teveccühün nedeni budur. Fakat üç yýl sonra bu okullar olmayacak. Görünen o ki sýnavlar da þekli deðiþse bile devam edecek. Yani kaldýrdýðýmýz dershane benzeri yerlere talep hep olacak.
Bakanlýk, Özel Öðretim Kurslarý ve Etüt Merkezleri açarak takviye ders almak isteyen öðrencilere bir imkân sundu. Okullara da bünyelerinde sýnavlara hazýrlayan ücretsiz kurs açma imkâný verdi. Ancak veliler ve öðrenciler okul kurslarýný fazla tercih etmediler.
Ne yazýk ki þimdi fiili bir durum ortaya çýktý. Önce Özel Öðretim Kurslarýnda üç derse izin veren Bakanlýk, ders sayýsýný beþe çýkardý. Þimdi mantar gibi kurs ve etüt merkezleri açýlýyor. Bu kurumlar her ne kadar sýnavlara hazýrlayan kurumlar olmasalar da fiili durum böyle deðil. Bu kurumlardan birkaçýný ziyaret edip çocuðunuzun kaydýný yaptýrmak isterseniz size faaliyet alanlarýný anlatýrlar.
Madem fiili bir durum var. Madem talep te arz da var. Dershaneler de literatürümüzden çýktý. Geri dönüþümü de olmasýn. Yeni açýlan bu kurumlarda denetimleri saðlam yapalým. Velilerimizin caný yanmasýn, çocuklarýmýzýn psikolojisi bozulmasýn. Ciddi kaynaklar harcanarak oluþturulan bu kurumlar, yaptýklarý iþleri Bakanlýðýn denetiminde yapsýnlar. Ancak bu durum da uzun sürmesin. Kýsa ve uzun vadeli planlar yapýp uygulamaya koyarak dershanesiz, kurssuz, etüt merkezsiz bir eðitim hedefleyelim. Öðrencilerimiz için ne lazýmsa okullarda o olsun. Sýnava hazýrlýk bir ihtiyaçsa müfredatýn içinde olsun.
Prof. Dr. Ziya SELÇUK Hoca “Eðitimin bir kadim bir de deðiþen yönü vardýr” diyor. Zannederim insanlýðýmýzýn, medeniyetimizin, ahlâkýmýzýn ve vicdanýmýzýn oluþtuðu yön kadim yönüdür. Deðiþen kýsým zamana ayak uydurmakla ilgilidir. Zamana ayak uyduralým derken kadim olaný pas geçmeyelim.
NOT: Geçen hafta STEM baþlýðý ile yazdýðým yazýnýn “stem okullarý nasýl okullardýr” bölümünde, stemokulu.com adlý internet sitesinden alýntýlar yapmýþtým. Hakký teslim etmek adýna bilgilerinize sunarým.