Dershaneler üzerine

Dershaneler altmýþlý yýllarýn baþýnda kurulmaya baþlandý. Üniversiteler yarýþma sýnavlarý ile öðrenci almaya baþlayýnca, çocuðunun takviye almasý gerekliliðini düþünen zengin aileler özel derslere, orta halli ailelerde dershanelere yönelmeye baþladýlar.

Eðitim sistemimiz, öðrenciyi beþ tam gün (sabahtan akþama kadar) okulda tutabilse, ders saatleri artar, çocuðun dersaneye gitme ihtiyacýný çok aza indirir. Ayrýca Üniversite giriþ sýnavlarý kaldýrýlýrsa ve öðrenci bakolarya sýnavý veya mezuniyet sonuçlarýna göre üniversitede bölüm seçebilse, yine dershaneye olan talebi minimize eder.

Öyle bir sistem getirelim ki, hiç dersaneye ihtiyaç olmasýn demek pek zor. Toplumumuz özel ders takviyesi ve dersane olgusuna alýþmýþ görünüyor.

Ýktidarýn dersaneye karþý olmasýnýn ana sebebi, öðrencinin derste iþlenen konuyu nasýl olsa, dersanede öðrenirim yargýsý ile dersi dinlememesi olarak ifade edilmektedir. Aslýnda bu görüþ doðru. Öðrenci okulda iþlenen konuyu nasýl olsa dersanede görürüm veya ders aldýðým öðretmene sorarým rahatlýðý ile okullarýn verimini azaltmakta.

Mevcut dersanelerin özel okula dönüþtürülmesi çok iddialý bir cümle. Bu ifade “ben orta öðretimi özelleþtiriyorum” demektir. Çünkü dersanelerin sayýsý (þubeleri ile beraber)on bine yaklaþýyor. Yani ortaya onbin yeni orta öðretim çýkacak demektir. Bu da bazý resmi okullarýn kapanmasý, bazýlarýnýn çok az öðrenci ile öðretim hayatýna devam etmesi demektir.

Sayýn bakanýn demeçlerini dinledim, bir eðitimci olarak konudan kopuk olduðunu düþündüm. On yýl evvel sanal ortamda orta öðrenim kurumu kurmak istedim, aylarca þubeye gidip geldim. Çok gülünç gerekçelerle okulu açamadýk. Sanal ortamda dersane açalým dedik, ayný zorluklar karþýmýza çýktý.

Biraz gülmeniz için benim internet üzerinden okul açma talebime Milli Eðitim il müdürlüðünce ileri sürülen bir düzineye yakýn olumsuzluklardan birini vereyim.

“Efendim sizin binanýzda bir yangýn merdiveni yok merdiveni yapmaz iseniz müsaade veremeyiz” denildi. Ben sayýn müdür, bu okulun öðrenciler fiziki olarak binaya gelmeyecek, öðretmenlerde isterlerse evlerinden dersleri verebilecek dememiz pek para etmedi. Zamanýn Milli Eðitim Bakaný pek aydýn! birisi olmasý dolayýsý ile ne lise kurabildik ne de dersane. Yani bizde bürokrasi o denli ki iþe girdiðine gireceðine piþman ediyor. Bu gün dersanelerin okula dönüþme kararýný verememelerinin bir sebebi de onlarýn bürokrasiye güvenememesi diye düþünüyorum.