15 Temmuz gecesi asker kýlýðýndaki FETÖ’cü teröristler darbe giriþiminde bulundu mu?
Bulundu.
Hem de en alçakça ve hunharca bir katliam eþliðinde.
Halkýn üstüne ölüm yaðdýran bu darbeci teröristler baþarýlý olmuþ olsaydý ne olacaktý?
Demokrasi rafa kaldýrýlacak, hukuk ayaklar altýna alýnacaktý.
Darbe yönetimine direnenler hunharca katledilecekti.
Baþta ABD ve AB olmak üzere “demokratik dünya“ bu darbe rejimini destekleyecekti.
Bugün “demokrasi, adalet, hukuk!” diye ortalýða dökülenler bu darbecilerin yanýnda duracaklardý.
Bakmayýn onlarýn “darbeye karþýyýz!” demelerine.
Onlar düpedüz darbecilerle ayný familyaya mensupturlar.
Darbe baþarýlý olmuþ olsaydý diyecekleri þu olacaktý: “Erdoðan, kurduðu diktatörlük rejimiyle darbeyi kaçýnýlmaz kýldý.”
Erdoðan’ý bu aþaðýlýk güruh 15 Temmuz’dan önce “iç savaþ” ve “darbe” ile tehdit edip durmamýþ mýydý?
Erdoðan’ý Menderes’in akýbetiyle korkutanlar bunlar deðil miydi?
Kimlerin Temmuz’dan sonra ülkede çok þeylerin deðiþeceðini “Yurtta sulh” sloganýnýn arkasýna sýðýnarak seslendirdiðini unutmadýk elbet.
Þimdi bu güruh hep bir aðýzdan darbe giriþimini imanýyla ve cesaretiyle akamete uðratan sivil vatandaþlarýmýz için KHK ile öngörülen idari, mali ve yargýsal muafiyet üzerinden “demokrasi, adalet ve hukuk!” adýna bir þer cephesi oluþturmaya çalýþýyor.
Daha önceki KHK’larda kamu görevlileri için getirilen “muafiyet” için sesini çýkartmayan bu güruhun ayný hakkýn sivil vatandaþlarýmýza tanýnmasý karþýsýnda sergiledikleri direniþ düpedüz darbe yoldaþlýðý anlamýna gelir.
FETÖ’nün siyasi ayaðýný oluþturan bir siyasi liderin 15 Temmuz’da “baþý kesilerek öldürülen asker!” yalaný üzerinden “hesap soracaðýz!” naralarý atmasý kendisine biçilen rolle alakalýdýr.
Ayný siyasi liderin, “Asker emir komuta zinciri içinde hareket etmiþse ne kabahati vardýr!” diyerek darbecilere arka çýkmasý, kendisine verilen yeni rolün nasýl pervasýz olacaðýna iþarettir.
Diyelim ki asker bir üstü olan üsteðmenden emir alýp darbeye karýþtýðý için suçsuz sayýlsýn.
Peki ya o üsteðmen de kalkýp “Ben askerim, bir üstüm olan subaydan emir aldým, ne suçum var!” derse ne olacak?
Onun bir üstü albayýný, albay bir üstü olan generali, general ise kendisinden daha kýdemli olan üst komutanýndan emir aldýðýný söylerse bu durumda darbeci/suçlu diye kim yargýlanacak?
FETÖ’nün siyasi ayaðýný oluþturan zat bu mantýðýyla aslýnda kendisinin nasýl bir “emir kulu” olduðunu gösteriyor.
***
Darbeye kahramanca direnen halký baþlarýna taç etmek yerine korkutmayý tercih edenler bilerek KHK’daki ifadeleri çarpýtma yoluna gidiyorlar.
Kafasýnda “hinlik ve muðlaklýk” olanlar KHK’da muðlaklýk olduðunu söylüyorlar.
Ne yani, 15 Temmuz ve devamýndaki 16 Temmuz’da yanýbaþýndaki kardeþini, bacýsýný ve gencecik evladýný hunharca öldüren o teröristlere bir de gül mü daðýtacaktý halkýmýz?
Gül daðýtanlarla yol arkadaþlýðýný pek seversiniz, biliriz…
Lakin bilesiniz ki bizim zalimlere ve katil sürülerine daðýtacaðýmýz güllerimiz yok.
Biz bir yanaðýna vurulduðunda öbür yanaðýný çevirenlerden deðiliz.
Ne zalimlere gül daðýtýrýz ne de gülücük.
Þahsi ikbalimiz için onlara göz kýrpmayý, onlarla aðýz birliði etmeyi veya onlarla ayný safa düþmeyi zül addederiz.
KHK gayet açýk.
KHK münhasýran 15 Temmuz ve devamý olan 16 Temmuz’u kapsamaktadýr.
Hep bir aðýzdan “devamý” ibaresi üzerinden maraza çýkartanlara soruyorum: Diyelim ki yeni bir 15 Temmuz oldu. Halkýmýz direnmesin mi?
“Dirensinler ama hukuk içinde kalsýnlar!” mý dediniz?
Karþýnýzda ölüm kusan silahlarýný size doðrultmuþ darbeci teröristlere “bir fiske bile kondurmayýn, zinhar bir tokat bile indirmeyin ha, sonra hesap sorulur sizden!” demeye getirenler bal gibi darbe yanlýsýdýrlar.
Onlara kýzmýyorum, zira onlar kendilerine verilen rolü oynuyorlar.
Lakin bizim mahalledeki kimi eski siyasetçilerin ve yazarlarýn FETÖ’nün siyasi parti ve ayaklarýyla ayný telden çalmalarý hem üzücü hem düþündürücü deðil mi?
Herkes kendi rolünü oynuyor ve saflar giderek netleþiyor.
“Devamý”ný merak edenlere cevabýmdýr: 15 Temmuz’un devamýnda yeni 15 Temmuz’lar gelirse halkýmýzýn darbeci teröristlere karþý þanlý direniþi devam eder.
Varsýn o darbeci teröristlerin “siyasi itler”i ürümeye devam etsinler.
Ama biz asla darbeci teröristlere gül daðýtanlardan olmayýz!