Devlet adamý ve devlet aklý

2011 Haziran’ýnda yapýlan genel seçimlerde AK Parti yeniden tek baþýna iktidara geldiðinde, Baþbakan Tayyip Erdoðan’la ilgili þöyle bir deðerlendirme yapmýþtým: ‘Bundan sonra karþýmýzda genel baþkan sýfatýnýn çok ötesinde, bir devlet adamý kimliði ile Erdoðan’ý göreceðiz. AK Parti Türkiye’nin tüm kritik sorunlarýna da bu gözle bakacak.’ Geçen zamanda haklý çýktýðýmý düþünüyorum. Cumhurbaþkaný Erdoðan, ülkenin geleceði için risk alan vizyoner duruþunu, önüne çýkan tüm engellere raðmen koruyor. Cumhurbaþkaný seçilmeden önce de, bir genel baþkan olmaktan çok devlet adamý kimliðiyle öne çýkýyordu her geçen gün.

Engeller. Aslýnda yakýn tarihe baktýðýmýzda deðiþen fazla bir þey yok. Çünkü Türkiye’de siyasetin, üstelik daha AK Parti’nin kuruluþundan itibaren ‘Erdoðan’sýz dizayn edilmesi’ni isteyenler, bugün de projelerinden vazgeçmiþ deðiller. Bugün ülkenin seçilmiþ cumhurbaþkanýný, bir baþka ülkenin seçilmiþ cumhurbaþkaný hakkýnda verilen idam cezasý üzerinden tehdit edenler, o günlerde ‘muhtar bile olamaz’ manþetini atanlardý. Hiçbiri tesadüf deðil. Devam eden kavganýn köklerini çok daha gerilerde aramak gerekiyor.

Türkiye’yi sýcak para akýþýnýn esaretinde, istenildiði zaman operasyon yapýlýp duvara dayanabilecek bir ülke olarak görenlerin, Tayyip Erdoðan’dan rahatsýz olmalarý þaþýrtýcý deðil. Cumhurbaþkaný’nýn peþ peþe verdiði tank, helikopter, uydu ve uzay çalýþmalarý mesajlarý, daha önce ortaya koyduðu ve Merkez Bankasý üzerinden ifade ettiði duruþla birlikte okunursa, tablo daha iyi anlaþýlabilir.

Merkez Bankasý’ný bir savunma hattý olarak gören ve kendilerini bu çýpa üzerinden uluslararasý sistemle bütünleþtiren aktörlerin gücünü hiçbir zaman hafife almayalým. Kaba saba komplo teorilerinden sýyrýlýp daha dikkatli ve analitik bakabilirsek, çatýþmada kimin nerede durduðunu daha doðru anlayabiliriz.

Bir kez daha not edelim. 7 Haziran seçimleri hangi siyasi partinin iktidar olacaðýný bize söylemeyecek. Orada bir sürpriz yok. 7 Haziran akþamý, ‘Yeni Türkiye’nin dengelerinin nasýl kurulacaðýnýn kodlarýný öðreneceðiz. Bu kodlar, kuvvetle muhtemel bazý çatýþmalarý daha fazla belirgin hale getirecek. Bu kaçýnýlmaz ve eninde sonunda Türkiye yeni yolunda ilerlemeye devam edecek.

Her büyük çatýþmanýn bir yönüyle de uzlaþma olduðunu, hatta çatýþmasýný, savaþmasýný bilmeyenlerin barýþ masasýna da oturamayacaðýný elbette hesaba katalým. Erdoðan, baþkanlýk sistemiyle ilgili hamle yaparken kuþkusuz bunlarý dikkate alýyor. Geniþ kesimlere dokunabilme kabiliyetinin, kendisine duyulan güvenin yaný sýra vizyonuyla ilgili olduðunun da farkýnda. O nedenle, iþte buraya not edelim. Bugün kendisine cephe açanlar, hemen her alanda karþý hamle yapanlar, eninde sonunda uzlaþma için masaya oturmak zorunda kalacaklar. Cumhurbaþkaný bunun farkýnda ve bugüne kadar yaptýðý gibi geri adým atmýyor ve son derece açýk bir strateji ile hareket ediyor. 

Devlet aklýnýn, yýllardýr boðuþtuðumuz sorunlar karþýsýnda giderek daha olgunlaþmasý ve kuþatýcýhale gelmesinde Erdoðan’ýn payý büyük. Onun liderliði ve gelecek tasavvuru, köhne ve sorunlardan kaçan devlet aklýný adeta dönüþtürdü ve bambaþka bir dinamizm kazandýrdý.

O nedenle yola devam ederken Tayyip Erdoðan’ýn devlet adamlýðýna ve onun büyük katkýsýyla yeniden þekillenen devlet aklýnýn daha da zengin ve derinlikli hale gelmesine ihtiyacýmýz var. Bunu sýradan bir taraf olma hali ya da benzeri bir tanýmla görmek isteyenler, bir an için Erdoðan’ýn olmadýðý bir Türkiye’yi zihinlerinde canlandýrsýnlar.

Sonra konuþalým.