Devlet vatandaþýna tuzak kurar mý?

Artýk yeni Türkiye'de devlet birey iliþkilerinde kökten deðiþiklikler yapmanýn zamaný geldi. Bu deðiþiklikleri hayatýn farklý alanlarýnda görmeye baþladýk. Ama bu zihniyet deðiþimine ayak uyduramayan bürokratik dirençler de devam ediyor.

Bu zihniyet deðiþimine en çok direnen kurumlardan birisi de yargý kurumudur. Ülkemizde yargýçlar kanunlarýn ruhunu genelde yurttaþ lehine deðil, aleyhine yorumlar. Ancak bu kurumda da artýk önemli deðiþimler görmeye baþladýk. Devlet birey iliþkilerinde yeterince fark edemiyor olabiliriz ama gerçekten büyük deðiþim yaþanýyor. Eski Türkiye'nin bir vatandaþý olmakla yeni Türkiye'nin vatandaþý olmak arasýnda büyük farklar var. Yeni Türkiye'de insan faktörü, kurum devlet faktörünün önüne geçmeye baþladý. Mesela eski Türkiye'nin kalýntýlarý arasýnda yer alan devletin kendi yurttaþýna tuzak kurmasýna yönelik bugün alýnan kararý geçmiþte hayal bile etmek mümkün deðildi. Mahkemenin idareyi suçlu bulmasý eski Türkiye'de binde bir yaþanacak bir olaydý. Bugün ise alýþýldýk bir karar haline geldi. Daha somut örnekler üzerinden gidelim.  

Manisa'nýn Alaþehir ilçesinde bir sürücü radara yakalandý. Hýz limitini aþmasý üzerine 343 TL idari para cezasý uygulandý. Radarla hýz kontrolüne takýlýp cezaya çarptýrýlan sürücü dava açtý. Yargýtay, radar cezasýna emsal oluþturacak bir karar verdi. Mahkeme, radar kontrolü yapýlan yerde radar iþaretinin olmadýðý ve yasal uyarýlar usulüne uygun yapýlmadan kesilen para cezalarýnýn hukuki mesnedinin bulunmadýðýný belirterek, itirazýn haklý olduðu kanaatine vardý. ''Dikkat, bu yolda radarla hýz kontrolü yapýlmaktadýr'' biçiminde uyarý levhasý olmayan yerlerde, hýz ihlali cezasý verilemeyecek.

Ýdarenin görevinin, bireylerin kurallarý ihlal etmesini bekleyip cezalandýrmak yerine, kurallara uygun davranma alýþkanlýðýný geliþtirmek olduðu da belirtilerek ''Ceza vermek amacýyla bilgilendirme yapmadan kural ihlali yapýlmasýný beklemek, sürücülere tuzak kurmak anlamýna gelir" denildi. Hýz limiti uyarý levhasý olmayan yerde suç devlete ait olduðuna hükmedildi.

Türkiye hala trafik cezalarýnda dünyada en ön sýralarda yer alýyor. Yol kesmekle, ehliyet, ruhsat sorarak ceza keserek bir sonuca varmadýðýmýz ortadadýr. Devlet önleyici uyarýcý görevini yapmamakta, bunun yerine ceza keserek bunu çözmeye çalýþmaktadýr. Devlet vatandaþýna tuzak kurmamalýdýr. Kimi zaman tepe arkasýna, kimi zaman aðaçlýk bir alana çekilen radar, acýmasýz avcýlar gibi avýna çullanýyor. Oysa trafik polisinin asli görevi vatandaþý cezalandýrmak deðil, karayollarýnda yayalarýn, sürücülerin, yolcularýn can güvenliðini saðlamak olmalý.

Hukuk devletinin bir erki olan idarenin görevinin, öncelikle bireylerin kurallarý ihlal etmesini bekleyip cezalandýrma yoluna gitmesi deðil, kurallara uygun davranma düzeyini ve alýþkanlýðýný geliþtirmektir. Ýþte bu açýdan yargýnýn aldýðý kararý bir zihniyet deðiþimi olarak görmek gerekir. Yeni Türkiye'ye yakýþan bir yargý kararýný içtenlikle destekliyorum. Yargýnýn hükmettiði gibi idarenin görevi, bireyleri cezalandýrmak yerine, kurallara uygun davranma alýþkanlýðýný geliþtirmektir. Bu devletin kutsanmasýndan bireyin kimliðini önde tutan bir anlayýþtýr. Hükümetin bu zihniyetin yolunu açmasý vatandaþýn devlet karþýsýnda daha fazla özgüvenli olmasýnýn yolunu da açmýþtýr. Artýk birey devlete karþý kendisini güçsüz ve korumasýz hissetmiyor. Bunlar yeni Türkiye'nin kazanýmlarýndan sadece birisidir. Alýnan yargý kararýný da yargýsal bir olay olmaktan çok, yeni Türkiye'de deðiþen devlet- birey iliþkisine emsal teþkil eden örnek bir karar olarak görüyorum.