Devletimiz yüzyılın en güçlü dönemini yaşıyor!

Önce Vezneciler’deki terör eyleminde hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Bu eylemi planlayan ve icra edenleri de lanetliyorum. Devlet, örgüt her kimse ve her neyse. 

Terör eylemlerinin siyasi mesaj amaçlı icra edildiği malum.

Elbette ki mesaj, devlete hükümete ve dolayısıyla millete.

***

Doğuda terör örgütü darbe üstüne darbe alıyor. Hükümetin aldığı tedbirler ve istihbarat faaliyetleri sayesinde çok sayıda saldırı önleniyor.

Öte yandan bir sene içinde 7 bin 600 terörist etkisiz hale getirilmiş.

Bu denli tükenmekte olan bir örgütün İstanbul’un göbeğinde tek başına bir eylem yapması düşünülemez.

Olayın arkasında her kim varsa veya hangi odak varsa belli ki bir taşla birkaç kuş vurmak istemiş.

***

Verilen ilk mesaj terör örgütünün hâlâ güçlü olduğu mesajıdır. Dün Midyat’ta gerçekleşen saldırı da bence aynı mesajın uzantısı olma ihtimalini içermektedir.

Bu mesajın bir diğer anlamı da terör yandaşlarının moralini yükseltmek, milletin moralini bozmaktır.

İkinci mesaj devleti ve milleti tehdit mesajıdır. Dağdakilerin kökü kazınırken dokunulmazlık yasası ile meclistekilerin de haddi bildirilecektir. Vezneciler eylemi de Midyat’taki saldırı da dokunulmazlık yasasının onaylanmasına verilen tepki olabilir.

***

Vezneciler, İstanbul’da beş ay içinde gerçekleşen beşinci bombalı saldırı oldu.

12 Ocak’ta  Sultanahmet 3 Mart’ta Bayrampaşa, 19 Mart’ta  İstiklal caddesi, 12 Mayıs’ta Sancaktepe ve 7 Haziran’da Vezneciler.

Birileri özellikle İstanbul’un dolayısıyla ülkenin imajını lekelemeye çalışıyor!

Veznecilerdeki patlamanın hemen akabinde bazı ülkelerin vatandaşlarını Türkiye’ye seyahat konusunda uyarması dikkatinizi çekmiyor mu?!  

Buradan da anlıyoruz ki  üçüncü mesaj Türk turizmine balta vurmak suretiyle ekonomiyi olumsuz etkilemek ve tabiatıyla siyasi istikrarı bozmak.

Geri kabul anlaşması,  soykırım kararı, terör örgütlerine dolaylı/doğrudan destek vs. hepsini bir araya getirince bu eyleminin arkasında dost görünen kimi ülkelerin varlığından şüphelenmeden edemiyorsunuz.

***

Vezneciler olayına dönecek olursak. 11 vatandaşın hayatını kaybettiği bu terör eylemi karşısında devlet ve millet tek yumruk olmalı değil mi?

Siyaset de medya da teröre karşı birlik içinde olmalı değil mi?

Teröre karşı birlik ve berberlik içinde olmamız gerekmez mi?

Birilerine göre gerekmiyormuş demek ki.

***

Çünkü bakıyorsunuz muhalif medya ve siyaset, öfkesini teröre kanalize edecek yerde hükümete saldırıyor.

Hükümeti yeterli tedbir almamakla, başarısız olmakla suçluyor.

Öfkesini teröriste değil hükümete boca ediyor.

Tam da terörün arzuladığı ortama çanak tutuyor.

Bu bağlamda HDP ve CHP’nin hatta paralel yapının mevcut tutumlarıyla PKK’nın ekmeğine yağ sürdüğünü görüyoruz.

Tiplerinin gideri var ama karakterlerinin ederi yok!

***

Oysa Başbakan Yıldırım, adaylığı ilan edildiği gün, terörü bu ülkenin gündeminden çıkaracağını söylemiş ve Diyarbakır’da terör mağduru bir köyü ziyaret ederek kararlılığını ilan etmişti.

Evet, kim ne derse desin terörle mücadelede gereken kararlılık var. Mücadele çok boyutlu olarak ve başarıyla devam ediyor.

Kimsenin şüphesi olmasın ki bu saldırıları düzenleyenlerin akıbeti hendek kazanlarınkinden pek farklı olmayacaktır.

Devletimiz yüzyılın en güçlü dönemini yaşıyor!