Devletin bitleri!

Huþeng’in, Pýrþeng’in, Zana’nýn, Tavda’nýn, Dýjwar’ýn ve Evin’in babasý. Tek kelime Türkçe bilmeyen Hülya’nýn kocasý ve Cizre’nin belediye baþkanýydý.

Ama o hepsinden çok, 53 tutuklunun ölümüne, yüzlerce tutuklunun sakat kalmasýna ve psikolojik tahribata uðramasýna neden olan 12 Eylül’ün Auschwitz’indeki iþkencelerden sað kurtulabilen þanslý Kürt’lerden sadece birisi!

Kenan Evren’e göre vatan haini, hizmet verdiði halkýnýn baþlarýnýn tacý, kahramanýydý.

CHP’den aday olduðu 1977 yýlý yerel seçimlerinde seçim bölgesinde %73 oy alarak Cizre’ye belediye baþkaný oldu.

12 Eylül darbesine giden süreçte sýk sýk bölgeye gelerek askeri tatbikatlar yapan Genelkurmay erkâný bütün paþalarla, bizzat belediye baþkaný olduðu dönemde tanýþtý. Hepsine “sayýn” diyerek hitapta bulundu. Yýllar sonra öðrendi, o saygýda kusur etmediði, aðýrladýðý “sayýn”larýn, kendisiyle ilgili “bunu sakýn gözden kaçýrmayýn” diye fiþlediklerini.

Tam üç yýl boyunca esas duruþla yattýklarý 180x50 cm ebadýndaki ranzada, Orhan Miroðlu’nun yatak arkadaþý Sabri Vesek’den bahsediyorum.

Ekranlarýn baþarýlý ismi, “45 Artý” programýndan hepinizin tanýdýðý, arkadaþým Hülya Hökenek’in de amcasý... Bugün 72 yaþýnda. Tam bir yýl olmuþ tanýþalý. Geçen Nisanda Mazýdaðý yamacýnda kurduklarý sofraya misafir olmuþtum. “Amcamý tanýmalýsýn ve hikayesini dinlemesin” deyince Hülya, Diyarbakýr’dan Mardin’e çevirmiþtik yolumuzu.

Kimi Diyarbakýr’dan kimi Mardin’den kimi Þýrnak’tan kimi Batman’dan gelerek buluþan bir dost meclisiydi.

Hepimiz Diyarbakýr Cezaevi’nde yaþananlarý önce “anlatmak istiyorum, Diyarbakýr Cezaevi’nde olanlarý herkes bilsin istiyorum, içimdeki frene basamýyorum ve herkesin önünde hüngür hüngür aðlýyorum, aðlýyorum” diyen Selim Dindar’dan öðrendik.

Keþke Selim Dindar hayatta olsaydý ve bugünleri görebilseydi. Fakat çok þükür ki baþka Selim Dindarlar ve Sabri Vesek hayatta.

***

Darbecilerle yüzleþebilmek ve bu ülkede de darbecilerin yaptýðý yanlarýna kar kalmasýn diyerek referandumda “evet” oyu verdi.

Dün Ankara’daydý Sabri Amca, telefonda konuþtuk, hüngür hüngür aðlýyordu, “O gelmedi ama biz geldik buradayýz” diyordu Sabri Amca. Neler hissettiðini sordum utanarak “Artýk tüm Türkiye Diyarbakýr Cezaevi’nde yaþananlarý biliyor. Üç yýl boyunca yýkanmadýk. Bitlendik. Kaþýnýyorduk. Baþýmýzý kaþýmak yasaktý. Kaþýyýnca bitler ölüyormuþ! Sonra ‘devletin bitlerini öldürüyorsunuz ulan” diye iþkence yapýyorlardý.” dedi, “Ne anlatayým. Bugünleri gördük ya!” dedi aðlayarak.

“Bize” dedi, “Her gün ben bir köpeðim ben bir Kürt deðilim” diye “Daha yüksek sesle daha yüksek sesle” diyerek “Baðýrtýyorlardý kýzým. Anlat anlat biter mi yaþadýklarýmýz” dedi.

Anlat anlat bitmiyor yaþanan acýlar.

Sabri Amca bugün geldiðimiz noktayý da çok iyi açýklýyor: “Bugün yaþanan savaþ neyin savaþýdýr, neyin kaný dökülüyor? Yýllardýr feryat ediyoruz; PKK, Kürt sorununun bir nedeni deðildir, Diyarbakýr Cezaevi’nde yaþananlarýn bir sonucudur diye...”

Yazýya baþlamadan evvel bu sabah yine aradý, aðlýyordu; “Bugünleri görecek miydik! Çok þükür” diyerek...

Diyarbakýr Cezaevi’nde sadece içeriye alýnanlara iþkence edilmedi, o cezaevinde olanlarýn anneleri, babalarý, çocuklarý, eþleri de ayný iþkenceye maruz býrakýldý.

Bir tek onurlarýný kaybetmediler. Duygularýný yitirdi bir toplum. Sevgileri nefrete dönüþtü.

Bir halk çocuklarýna o öfkeyi, nefreti miras býraktý.

12 Eylül sonrasý bir vahþet yaþandý. Þimdi o iþkenceyi bu ülkeye yaþatan adam, -kolu da kýrýlsa, tüm sindirim sistemi iþlemez hale de gelse- “netekim” hakim karþýsýna çýkarak yargýlanmalý...

Bana kalsa en iyisi Diyarbakýr Cezaevi’ne konulmasý ve cezasýný orada çekerek geçmiþ defterini kapatmasýdýr ancak orasý kapalý. Sadece TBMM deðil, ülkenin doðusundan batýsýna hepimiz müdahiliz bu davaya...

PKK ile terör savaþýnda, askerden tabutuyla geri dönen çocuklarýmýzýn, gençlerimizin annesi, babasý, çocuklarý, niþanlýlarý... Hepimiz müdahiliz.

Bir halký PKK’nýn kucaðýna ittiði için de yargýlanmalý ve ayrýca ceza almalýdýr Kenan Evren ve Tahsin Þahinkaya...

Son birþey...

Doðrudur, Kenan ve Tahsin Paþalar artýk çok yaþlýlar, asker onuruyla “kafasýna kurþun sýkacak” mecalleri de kalmamýþtýr ama Ýmralý’da uygun koþullar Kenan Evren ve Tahsin Þahinkaya için de saðlanabilir. Öcalan’a da yarenlik ederler.

Kendisine sað kalmasý ve uzun ömürlü olmasý için çokça dua etmiþliðim vardýr netekim.