Bir devletin gücü sahip olduðu organlarýn ve ülkenin gücünün toplamýna eþit deðildir. Bunlar arasýnda bir uyum ve eylemlerinde ortak bir hedef yoksa, güçlü zannettiðimiz ülkeler, umulmadýk biçimde yenilgiye uðrar. Devleti güçlü kýlan onu oluþturan güçler arasýndaki uyum ve hepsinin bir ideoloji tarafýndan deðil bir akýl tarafýndan yönetilmesidir. Bazý ülkeler ideoloji, inanç ve deðiþtirilmeleri imkansýza yakýn ilkelerle yönetilir. Ona karþý olanlar için bundan daha iyi bir bir yenme olgusu bulunamaz. Bu ilkelerin, karþý taraf için hem zorluklarý hem de faydalarý vardýr. Oysa þartlara göre akýl yoluyla tedbirler almak ve karþý koymak baþarý þansýný çok artýrýr.
Ülkemizde operasyon yapanlar, adamlarýna hem menfaat saðlamýþ hem de yaygýn düþüncenin savunucularý gibi davrandýrmýþlardýr. Geçmiþte 12 Eylül darbesi hakkýnda yazdýðým bir makalede, okuduðum bir yabancý kitapta bu darbenin dünya þartlarý gereði olduðunu okumuþ ve kendi düþüncemin haklý olduðunu anlamýþtým. Ýþin ilginç yaný bu konuda yazanlarýn çoðunun bunun cumhuriyet ilkelerini korumak için yapýldýðýný yazmýþ olmalarýdýr.
***
Ülkemizde devleti oluþturan kurumlar arasýnda birliktelik yerine rekabet vardýr. Geçmiþte Ordu ve hükümet birbirlerinden farklý iki güç olarak görüldüler ve bunu kanýtlayan eylemler yaþadýk. Bir hatýramý anlatmak istiyorum. Aslýnda hayatým benzer biçimde geçti. Devletin istihbarat kurumunda görev yaptým. Ýzlediðim önemli olay kamuoyuna açýklanýnca benim kimliðim de açýklandý. Mahkeme devletin bir kurumu tarafýndan görev olarak yapýlan izlemeyi doðru bulmadý ve bunun sonucunun olayý baþýndan beri izleyen zamanýn Cumhurbaþkaný, Baþbakan ve Genelkurmay Baþkanýnýn aldatýlmýþ olacaðýný farz etti ve bu tavrýnýn, onlarý bu kadar güçsüz gösterdiðini anlayamadý.
Kimliðim açýklandýðý için toplumda yeni bir kiþiliðe sahip göründüm. Ýnsanlarýn çoðu beni, kendi tabirleriyle ispiyoncu olarak gördüler. O zamanýn Hükümeti böyle bir kiþiyle birlikte olmanýn zararlý olacaðýný düþündüðü için beni kaderime terk etti. Yeni gelen iktidar ise beni bir devlet görevlisi olarak deðil karþýlarýndaki partinin kullandýðý bir militan olarak gördü. Halbuki, görevimi yaparken, iktidarýn hiçbir düzeydeki görevlisi ile iliþkim olmadý.
Görevimi kanun yazmýþ, hareketim kanun ve kurallar içinde yapýlmýþtý. Zaten aksi olsa teþkilatýn izlediði kiþileri deðil beni suçlarlardý. Teþkilata bir memur olarak atanmam zor oldu ve orada en alt düzeyde ve ona göre maaþ alan biri olarak çalýþtým. Amacým ülkemizdeki devletin nasýl birbirine karþý olan gruplarýn bir araya gelmesiyle oluþtuðu ve bir tarafýn diðer tarafý yenmek için, devlet adýna ve kanunlara uygun olarak yapýlan eylemleri bile karalamayý kötü bulmadýklarýný söylemektir. Ama bütün bu zorluklara raðmen devletin akademisyenlerinden bazýlarý beni desteklediler ve kayalara týrmanmak yerine düzlükte yürüdüm.
Devlet tek olmalýdýr. Birbiri ile rekabet eden güçlerden oluþan devlet yapýsý zayýftýr. Bu zayýflýða ek olarak karþý tarafýn da bu farklýlýðý kullanacaðý ihtimalidir ve dünyada çok görülür. Önümüzdeki dönem ufkumuz açýktýr. Ama biz kendi içimizde mücadele ederek dünya üzerinde yapacaðýmýz olumlu þeyleri ihmal etmemeliyiz. Karþý tarafý silahla deðil akýlla yenmeliyiz.