Dünya üzerindeki gerginliði izah etmek için kurduðum model þöyle: Çatýþma ulus devletler ile büyük sermaye arasýnda. Bu çatýþmada kullanýlan silah ulus devletlerin her zaman kullandýðý silahlar deðil para olacaktýr dedim ve bu çatýþmanýn meydan savaþý, yani kimin galip geleceðinin bir iþareti olan bir çatýþma olacaðýný ve bunun Türkiye’de gerçekleþeceðini söyledim. Bu modeli destekleyen bazý iþaretler var. Geçmiþte taraflarý tayin eden etken ülkelerin çýkarlarýydý. Þimdi bunun gözardý edildiðini ve baþka sebeplerin kullanýldýðýný görüyoruz. Yani bir devlet taraflardan birine katýlýyor, bazen devlet içindeki bazý güçler karþý tarafta yer alýyor. Eskiden bir devletin bir çatýþmanýn hangi tarafýnda olacaðý kolay tahmin edilirdi. Çünkü dostluk ve düþmanlýk önceden þekillenir, devlet beklenen tarafta yer alýrdý. Uluslararasý çatýþmada ülke içinde diðer tarafý destekleyen bir yapý oluþmasýna rastlanmazdý. Þimdi sýnýrlar içine sýkýþan ya da gücü bununla ölçülen devletler yerine ülke içinde örgütlenmiþ güçlere rastlanýyor. Çünkü herhangi bir taraf çatýþma sonucu tarif edilemiyor. Eskiden galip gelen belli ve yenilen taraf bütün gücünü kaybederdi. Þimdi galip ve maðlup ancak siyasi analizler sonucu belirlenir ve halk bunu fark etmez. Çünkü medya galip tarafýn emrindedir ve onlara uygun þeyler söylenir. Bu sözler halký yönlendirir ve istenen sonuca ulaþýlýr.
***
Türkiye’de beklenen çatýþmanýn oluþtuðunu düþünüyorum. Þu ana kadar devletimiz kendi düþüncesini galip getiremedi ama çatýþmanýn sona erdiði söylenemez. Karþý tarafýn bugünkü savaþta kullanacaðý araçlar onlarýn kontrolündedir ve ülkemizde eskiden gerçekleþtirdikleri bir yapý vardýr. Para etkili olduðu için ülke içinde taraftar topluyorlar ve bu savaþý kazanmak için örgütleniyorlar. Onlara hizmet edenler böyle bir çatýþmayý fark etmez ve paralarýn kendileri tarafýndan kazanýldýðýný düþünürler. Ekonomiye yön veren onlardýr çünkü para, dünya ölçeðinde onlarýn kontrolündedir. Ancak buna bakarak karþý tarafýn galip geleceðini söyleyemeyiz. Ancak onlarýn desteklediði hatta kurduðu bir medya vardýr ve devletin politikasýný eleþtirirler
Bu savaþta yenilmemek için iki yol vardýr. Birincisi paranýn rolünü azaltmak, ikincisi ülkeyi ekonomik açýdan kontrol etmek için oluþturduklarý dýþa baðlýlýðý bizim cephemizdeki ülkelerle birlikte halletmek için anlaþmaktýr. Bu savaþ bitince araçlarý da önemini kaybeder ancak ülkenin dýþa baðlýlýðýný ve bizi kontrol altýna almalarýný istemiyorsak dünya ile iliþkileri kesmeye gerek yoktur ama ekonomik dengenin bizi zora sokmasýný engellemek için vazgeçilmez dýþ ihtiyaçlarýmýzý güven altýna alacak bir yapý oluþturmak gerekir. Bugün Kuzey Irak’la yapýlan anlaþma bunun iþaretidir ancak bundan rahatsýz olanlar engellemeye çalýþýyorlar. Bunu engellemek ve ülkemizi kendi kontrolündeki alanlara baðlý kýlmak isteyenler ülkenin bölüneceðini söylüyor ve Kürtlerin bunu planladýklarýný iddia ederek kendi politikalarýný örtmek için kullanýyorlar.
Yapmamýz gereken onlarýn devletimizin organlarýna sýzmasýný önlemek ve ülke için yaptýklarýný söyledikleri þeylerin gerçek amacýnýn ne olduðunu anlatmaktýr. Bir örnek verelim: Bana göre zamanýn Genelkurmay Baþkaný Ýlker Baþbuð Paþa, orduya yönelik bir yýpratma eyleminin olduðunu ve bununla mücadele edeceðini söylemiþti ama onu bertaraf etmek isteyenler ülkenin darbeye karþý olumsuz tavrýný kullandýlar.
