Devletin Zabıtası Çöp Toplayıcılarla Neden mi Uğraşıyor?

Konya’da kağıt toplayıcısının arabasını elinden almak isteyen zabıtaların fotoğrafını görmüşsünüzdür. Ben de herkes gibi etkilendim gördüğüm fotoğraftan.

Şöyle bir paylaşım yaptım.

Paylaşım çok hızlı yayılınca bir de diğer yönünden bakma ihtiyacı hissettim. Kim olduğunu burada yazamayacağım ama de bu konunun “en yetkili” merciiyle uzun bir telefon görüşmesi yaptım.

İşin diğer boyutunu yazmak da boynumun borcu oldu haliyle. Sırayla sorulara cevap vermeye çalışayım aldığım bilgilerle.

DEVLET NEDEN ÇÖP TOPLAYICILARLA UĞRAŞIYOR?

Bu meselenin birkaç boyutu var.

Mesela hijyen boyutu;

Tuvaletlerdeki çöp kutularındaki kullanılmış tuvalet kağıtları, kullanılmış bebek bezleri, kimyasal atıklar ve ilaçlar, bozulmuş ya da çürümüş gıdalar; hepsi bu çöp kutularında.

Kağıt toplayıcılar da haliyle çöplerin içlerini, poşetlerinin ağzını açarak didikliyor işe yarar bir şeyler bulur muyum umuduyla…

En başta toplayıcıların kendi sağlıkları tehdit altına giriyor bu sebeple. Sonra ağzı açılan, dağılan poşetlerdeki bu zararlı atıklar havaya karışıyor, kokusu rahatsız edici boyuta ulaşıyor.

Sonra ne mi oluyor? Yine bizler, “Kağıt toplayıcılara neden dokunuyorsunuz?” diyen bizler bu sefer de arayıp zabıtaya “Neden işinizi yapmıyorsunuz? Kokular geliyor” diye şikayette bulunuyoruz.

EVET, DEVLET KAĞIT TOPLAYICILARA TAKMIŞ DURUMDA

Görüştüğüm yetkili çok samimi bir de paylaşımda bulundu. Devlet politikası gereği kağıt toplayan, çöp toplayan kişilerin rehabilite edilmesine yönelik bir çalışma birçok bakanlığın ortaklığıyla sürüyor. Yani devlet artık vatandaşın çöp karıştırmasını, kağıt toplamasını istemiyor.

Bu arada kağıt toplayan kişilerin tümüne belediye bünyesinde ya da taşeron şirketlerde çalışmak üzere iş teklif edilmiş. Çalışmak istemeyenlere belediyenin Sosyal Kart’ından verilmiş. Bu kartla markete gidip alışveriş yapan dar gelirli ya da muhtaç vatandaşlarımız kimseye mahçup olmadan, kredi kartı uzatır gibi bu kartı uzatarak alışveriş yapıyor. Sırada arkasında duran diğer müşteriler bile anlamıyor bu kişinin devlet yardımı ile alışveriş yaptığını.

GELELİM TEKRAR FOTOĞRAFA

Zabıta olmak zor işmiş, bu araştırmada bunu anladım.

Düşünün; yıkım kararı olan bir gecekondu. Zaman tanınmış, çıkmamışlar. Kolaylık sağlanmış, çıkmamışlar. Yani oranın yıkılması gerekiyor.

İşte bu durum ne kadar yasalara göre gerekli olsa da bütün bunlar bu yıkımın insanın yüreğini cız ettirmesine engel olamıyor.

Bu fotoğraf da böyle. İnsanın yüreği cız ediyor elbette.

AMA BİR DE GERÇEKLER VAR

Bugün gerek dünya, gerekse Türkiye güvenlik konusunda ciddi bir olağanüstü hal durumunda. Bu nedenle iyi bir kamuflaj olarak kullanılabilecek, kimsenin şüphelenmeyeceği kağıt toplama araçları mercek altında. Uyuşturucu taşınmasından hırsızlığa, çocuk kaçırmadan bomba yüklemeye kadar birçok illegal durum hiçbirimizin tahmin etmeyeceği bir araç olarak bu araçları kullanmış, kullanmaya çalışmış.

Elbette tertemiz, ekmeğini kağıt toplayarak kazanan tüm emekçileri tenzih ediyorum. Ama onlarda bile durum karışık, zira topladıkları kağıdı bir de toplatanlar var, onların sırtından para kazanan 2-3 aracıdan geçtikten sonra bir yerlere satılıyor kağıtlar. Yani o garibanların durumu bir yerde zorla dilendirilmekten farksız.

Bir de en kötüsünü düşünelim. Yarın bomba yüklenen ve kağıt toplayıcı arabası olarak dolaştığı için hiç kimsenin dikkatini çekmeyen bir araba patlarsa bunun hesabını kim verecek?

Kısacası durum o kadar da göründüğü gibi değil. Konuları iki taraflı düşünmek, dinlemek gerek. Ayrıca hem dışarıdan, hem içeriden bu kadar tehdit varken provokasyonlara gelip devlete bir de biz yüklenirken dikkat edelim derim ben.

ZABITALARIMIZA ÖZEL NOT:

Duydum ki kamuoyunda oluşan bu tepki sizleri çok üzmüş. Zor bir iş yapıyorsunuz, insanlara yaranmak, hele bir de böylesine iletişimin de manipülasyonun da çok yüksek dozda olduğu bir dönemde çok zor. Biz halk olarak bazen her açıdan bakamayabiliriz, ertesi gün şikayet edeceğimiz bir işe müdahalenize bugün tepki gösterebiliriz. Siz de bizim kusurumuza bakmayın. Bilmeden üzdüğüm, gönlünü kırdığım tüm zabıta kardeşlerimden özür diliyorum. Sizden de ricamız daha fazla dikkat, daha fazla hassasiyet, daha fazla hoşgörü. Hakkınızı helal edin.

Son olarak; bu konu vesilesiyle izlediğim bir video Konya Büyükşehir Belediyesi Zabıtasının faaliyetlerini de görmemi sağladı. Tavsiye ederim: https://www.youtube.com/watch?v=O6v7iNi1j2U