Devletin zirvesinde kriz yoksa þaþýrmak lazým

An itibariyle genel havaya baktýðýmýzda sanki altý ay önce yüzde 50 oy almýþ tek parti iktidarý olan bir ülkede deðiliz. 

Sebep de “devletin zirvesinde yaþanan yönetim krizi...”

Peki gerçekten böyle bir kriz var mý?

Doðrusunu isterseniz bu þartlarda yoksa þaþýrmak lazým.

Bugün parlamenter sisteme sarýlan sahte demokrat kafa, 2007’de yine bugün öve öve bitiremedikleri laikliði çiðneyerek eþinin baþörtüsü sebebiyle Sayýn Gül’ün adaylýðýný engelledi. Hatta ordu sanal darbe yaptý.

Ýþ bu noktaya gelince halk olaya el koydu ve “Cumhurbaþkanýný ben seçeceðim” dedi.

Gelin görün ki ameliyat yarým kalmýþtý. Sisteme kalp nakli yapýlmýþ ama eskisi de yerinde býrakýlmýþtý.

10 Aðustos 2014’te cumhurbaþkanýný halkýn seçmesiyle baþlayan süreç, bu yarým kalmýþ ameliyatýn travmalarýndan baþka bir þey deðildir.

Þu andaki yönetim yapýmýz devletin zirvesine kurulan bir kriz kapaný gibidir ve baba ile oðulu bile birbirine düþürür. 

Þer cephesi için biçilmiþ kaftan...

Yalnýz, aylardýr sürdürülen kriz yaygarasý, yukarýdaki realiteden yapýlan bir tespit deðil, süflî bir temennidir.

Onun için de bu sistemsizliðe dört elle sarýlýyorlar.

Artýk ortada bir parlamenter sistem yok. Bu aldatmacayý sürdürenler, parlamenter sisteme nasýl dönüleceðini neden söylemiyorlar? Neden mertçe, “Halk bu iþi beceremedi, cumhurbaþkanýný seçme hakkýný yine parlamentoya iade edelim” diyemiyorlar?

1 Kasým akþamý strateji deðiþtirdiler...

Dikkat ederseniz, bu kriz muhabbetine fazla dolananlar pek de öyle dirlik-düzen derdi olan kesimler deðildir. Onlara sadece yeni bir þarký lazým.

Çünkü bu þer cephesi 7 Haziran’da tam; “hedefe ulaþtýk” derken, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn liderlik dehasý ile 1 Kasým’da þoka girdi.

Zira halk, “Siz ne kadar yýrtýnsanýz da hedefinize ulaþamayacaksýnýz” diyordu.

Ama bu taþeron yýkým ekibi daha o akþam yeni stratejiyi belirledi hatta start verdi.

O akþam daha sonuçlar netleþirken Hürriyet’in internet sitesinde verilen “Yeni bir lider doðuyor” manþeti, meþru görünümlü bir fitne tohumu, þer cephesine yönelik “yeni strateji” ilanýydý.

Nitekim bu manþet; görevini yapmýþ olacak ki, kýsa bir süre sonra yayýndan kaldýrýldý.

Çalýþacak yeni bölge tespit edilmiþti bile!..

Üfürerek kulak kemiren fareler...

Ýþin þaþýrtýcý tarafý, bu fitne korosuna bizim mahalleden de tempo tutanlar var.

FETÖ çatýlý þer cephesinin hedefi olmak nasýl ki sýrat-ý müstakîm alameti ise iltifat ve ittihatlarýna mazhar olmak da o kiþi için sebeb-i felakettir.

Fareler de insanlarýn kulaðýný, “iþim bitene kadar acýyý hissetmesin” diye üfleyerek kemirirlermiþ.

Bu kriz havarileri çok iyi bilmektedir ki devlet yönetim sistemindeki bu arýza, terör örgütünün 30 yýldan bu yana yapamadýðý tahribatý yapabilecek güçtedir.

Allah korusun bu iki baþlý sistemde Anayasa kitabý fýrlatan Necdet Sezer’in cumhurbaþkaný olduðunu veya farklý siyasi görüþe mensup kiþilerin cumhurbaþkaný ve baþbakan olduðunu tahayyül edin de kriz nasýl olurmuþ o zaman görün.

Bugün siyasetçisinden medya mensubuna kadar, ülkesini seven herkesin en büyük görevi, “yeni bir lider” üflemesiyle baþlatýlan bu fitneyi sonsuza kadar söndürmek için devletin zirvesindeki bu sistem arýzasýnýn giderilmesine var gücüyle çalýþmaktýr.