Haftasonu Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Ersoy’un Güneydoğu kültür gezisini takip ettim.. Ve orada bir şeyi farkettim. Başkanlık sistemi tüm kurumlarıyla oturmaya başlamış.. Bakın şimdi ilginç bir tespitimi sizinle paylaşmak istiyorum.. Çok siyasetçi izlediğim gibi çok da iş adamı takip ettim gazetecilikte.. Sayın Ersoy’u izlerken bir bakandan çok bir iş adamı gördüm.. Yurdun dört bir yanına yayılmış yatırımlarını denetleyen ve oradaki bayilerinden brifing alan bir CEO.. Uzun ve sıkıcı yöresel buluşmalar yerine, sonuç odaklı ve nokta vuruş ziyaretler.. Bence yeni dönemin kodları işte burada gizli..
Tarihi eserlerin restorasyonundaki gariplikleri sorduk Sayın Bakan’a.. Örnek olarak da Roma döneminden kalan ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Mamure Kalesi’ndeki restorasyon çalışmalarında PVC pencere kullanıldığı iddialarını hatırlattık.. Meğer işin aslı öyle değilmiş.. Pimapenle fotoğrafı çekilen yer, kalenin önüne 90’larda yapılan bir bekçi kulübesinin penceresiymiş.. Ve bunu ilk haber yapan gazetenin de bundan haberi varmış..
Başlıktaki soru önemli. Çünkü Bakan’ın verdiği bilgiye göre, müzeleri ziyaret edenlerin %70’i yabancı, %30’u yerli.. Bu yerli turistlerin yarısı da müzekart sahibi.. Yani her müzeye aylık 70 liraya giriyor ve halinden memnun.. “Kırk yılda bir hayatında müzeye gitmiş bir kişi itiraz ediyor diye, gelirimizin yüzde 85’ini feda mı edeyim..” diyor Bakan Ersoy..
Sıkıştırılmış bir turla; Mardin Müzesi, Deyrulzafaran Manastırı, Dara Antik kenti, Şanlıurfa Göbeklitepe ve Şanlıurfa Arkeoloji müzesini dolaştık. Şu kadar söyleyeyim. MÖ 1.yüzyıl Roma’dan kalma bir şehir Dara.. Ve henüz görebildiklerimiz arkeologların ulaşabildikleri kadar.. MS 1150’de Artuklu Beyi Timurtaş tarafından kuşatılıp alınmış.. Her taşına dokunduğunuzda iliklerinize kadar tarihi hissediyorsunuz.. MS 5. yüzyılda inşa edilen Deyrulzafaran Manastırı ise muhteşem mimarisi yanında Süryani Kilisesi’nin önemli merkezlerinden biri.. 1932’ye kadar 640 yıl boyunca Süryani Ortodoks patrikliği buradaydı..
Tarihin başladığı yer olan Göbeklitepe için insanlar binlerce kilometre uzaktan geliyor.. National Geographic burayı kapak konusu yapmış. Her taraf yabancı gazetecilerle dolu. Sorsan haftasonu turlarıyla İtalya’ya Fransa’ya gidenlerin hâlâ burayı görmemiş olması en hafif tabirle, ‘ayıp’.. Mutlaka gelin, dokunun.. Ve de Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Arkeopark ve Edessa Mozaik Müzesinden oluşan Haleplibahçe Müze Kompleksi.. Muhteşem, muhteşem muhteşem.. Türkiye’nin en büyük müzesi.. Muhtemelen dünyada da sayılıdır.. Dünyanın en eski heykeli “Urfa Adamı”nı gelin görün..
Mardin Valisi Mustafa Yaman.. Özellikle belediye başkanlığına da vekalet etmeye başladıktan sonra inanılmaz hızla icraat yapılmaya başlanmış. Tarih orada duruyor ama gidecek asfaltın olmazsa neye yarar.. Aynı şekilde Şanlıurfa Valisi Sayın Abdullah Erin.. Geceli gündüzlü çalışarak kendisine emanet edilen o değerleri anlatmak için, tüm olanakları seferber ediyor.. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Nihat Çiftçi de.. Bugünlerde mesela ‘Acımız Büyük’ sloganıyla bir festivale hazırlanıyor.. Anlayacağınız üzere ‘acılı kebap’ festivali.. Tanıtım için ne yapabilecekse en iyisini yapmaya çalışıyor.. Nedeni?.. Çünkü bu iş ekip işi..
