Baþlýktaki “faþist” nitelemesini anlama kolaylýðý saðladýðý için kullandýðýmý “peþinen” söyleyeyim de, öyle devam edeyim...
Meral Akþener’e “faþist” demiyorum, elbette...
Dolayýsýyla, Akþener’in yerine seçilecek (ÝYÝ Parti farklý bir isim altýnda devam etme kararý alýrsa) kiþiye de faþist diyemem. Çünkü, faþist öyle olmaz...
Kendilerini “devrimci” diye pazarlayanlar, “saðcý” gördüklerinde, genellikle, ellerinde hazýr tuttuklarý bu yaftayý kullanýrlar, “faþist” derler... Oradan mülhem.
Mesela, devrimci þair Ataol Behramoðlu’na göre, sað dünya görüþünü benimseyenler, kafadan “faþist”tirler.
Saðcýysanýz, faþistsiniz.
Muhafazakâr deðerleri savunuyorsanýz, faþistsiniz.
Ülkenizi seviyorsanýz, faþistsiniz...
Hele, “milliyetçi siyaset”in sülbünden gelmiþseniz, hiç kaçarýnýz yok... Þeddeli faþistsiniz...
Bu durum, sadece ülkemize mahsus bir “hoþluk...”
Kavramlarýn ve tanýmlamalarýn, kendi karþýlýklarýndan baþka her þeye iþaret ettiði bir düþünce ortamýnda yaþýyorsanýz, bu hoþluðu doðal karþýlayacaksýnýz.
Garibim Ataol, faþizmin enikonu sistematik bir düþünce olduðunu ve bir “geleneði” bulunduðunu nereden bilsin!
Kendisine, saðcýlarýn faþist olduðu öðretilmiþ, oradan gidiyor.
Oysa en mütekâmil ve yetkin faþistler, “sol Kemalist düþünce” pratiði içinden çýkmýþtýr ve bunlarýn büyük bölümü, “sosyalist” numarasý yapmaktadýr.
Bu cümleden olarak, kendisine benzemeyeni kýyýcý sözcüklerle aþaðýlayan (onlarý geri, yoz ve ilkel bulan) Behramoðlu, faþist düþünceye, faþist zannettiklerinden daha yakýndýr. (Bkz. Ataol Behramoðlu’nun Cumhuriyet gazetesi arþivindeki bilumum yazýlarý ve siyasi röportajlarý.)
Uzattýðýmýn farkýndayým... Konuya dönelim:
Hatýrlayacaksýnýz, “devrimci þair” Ataol Behramoðlu, Türk sol entelijansiyasýnýn “faþist” diye nitelediði Meral Akþener’e þiir kývamýnda “övgüler” döþenmiþti.
Hem de saðcýnýn tillahý Akþener’e...
Hem de “Asena” Akþener’e...
Hem de yargýsýz infazlarý savunan Akþener’e...
Hem de Susurluk’taki kazayla ortaya çýkmýþ “kirli iliþkiler sarmalýna” kol kanat geren Akþener’e.
Bunun nendi üzerinde çok düþündüm.
Devrimci þairimizi (ve elbette sol düþüncenin bazý mümtaz savunucularýný) Meral Akþener etrafýnda kenetleyen motivasyonun ne olduðunu anlamaya çalýþtým.
Birincisi, evet, “Erdoðan nefreti...”
Bunu anlayabiliyoruz...
Erdoðan’dan nefret, sonsuz bir kredi saðlýyor kiþiye. Eli kanlý bir katil de olsanýz, cinayetleri de savunsanýz, toplu katliama mazeret de üretseniz, bir dokunulmazlýða kavuþuyorsunuz. (Bkz. “Madýmak otelindekiler pencereyi açmadýklarý için öldüler” diyen ve katliamýn sorumluluðunu ölenlerin sýrtýna yükleyen Temel Karamollaoðlu’na saðlanan sonsuz kredi.)
Devrimcilerimizi, Akþener gibi zayýf siyasi figürler karþýsýnda heyecana gark eden motivasyon, sadece Erdoðan nefreti deðildir diye düþünüyorum.
Baþka bir þey var...
Daha kuvvetli bir sebep...
Düþündüm, aklýma, Akþener’in tarzý siyaseti geldi.
Ne diyordu hanýmefendi? “Yakýnda Baþbakan olacaðým” diyordu... “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyordu ve ayýn 15’ini iþaret ediyordu.
Ýþaret ettiði ay içinde herhangi bir seçim ve kongre bulunmadýðýna göre, Akþener nasýl Baþbakan olacaktý? (“Yurtta sulh, cihanda sulh”, ayný zamanda darbecilerin mottosuydu, yeri gelmiþken hatýrlatalým.)
Hanýmefendi, seçim kampanyasý döneminde çok faaldi. Ülke için hayati öneme sahip (TÝKA ve Yunus Emre Enstitüsü gibi) kuruluþlarý kapatmaktan, MÝT’in dýþ operasyon ayaðýný kesmekten, darbeci yetiþtiren askeri okullarý yeniden açmaktan söz ediyordu.
Öncesinde de, biliyorsunuz, “FETÖ kanallarýna” çýkýp kumpasçý polisleri salývereceði müjdesini vermiþ, FETÖ’cü hâkimlerin yardýmýyla sahte kongreler düzenleyerek MHP’yi ele geçirmeye çalýþmýþtý. Böylece, devrimci þair Ataol’un gözüne girmiþti.
Hanýmefendi, geçenlerde partisine küstü ve yeniden aday olmayacaðýný açýkladý.
Dolayýsýyla, Ataol’un þiiri boþa gitti.
Bakalým, devrimci þairimiz bu kez kime gönül verecek? Hangi faþist için þiir yazacak?
Benim aklýmda bir isim var.
Üstelik Fetullah’ýn itiraz etmeyeceði bir isim.
Genel baþkanlýðýn en güçlü adaylarýndan biri.
O kazanýrsa, bir süre yazýlarýna ara veren Ataol yeniden aramýza dönecek, faþist övgüsüne devam edecektir.
Umutla bekliyoruz!