Rusya’nýn uçak kriziyle Türkiye’ye karþý verdiði tepkiler sadece çok yoðun ve akýl dýþý bir dezenformasyon dalgasýnýn önünü açmadý, ayný zamanda son yýllarýn ‘Türkiye karþýtý’ bütün kampanyalarýnýn en çapsýz örneklerinin tekrarlanmasýna dönüþtü. Neredeyse düþürülen uçaðýn gündem dýþý kalmasýna yol açacak düzeyde bir yalan ve karalama kampanyasý baþlatýldý. Bu bir taraftan krize aklýselimle müdahalenin önünü keserken, diðer yandan da sorunun bir hafta içerisinde baðlamýndan tamamen kopmasýna neden oldu. Ruslar ilk anda sergiledikleri dezenformasyon performansý ile iç kamuoyunu tatmin ettiklerini düþünseler de; krizin çözümü için masaya oturduklarýnda ya da doðrudan-dolaylý temas saðladýklarýnda asýl sorunu tarif edilemez hale sokmuþ oldular. Bu noktada, tecrübeli isimlerinin bile ikincil diplomatik kanallarý kullanýrken yaþadýklarý durumun çaresizlikten ibaret olduðunu söylemek mümkün. Zira magazin ve ultra-marjinal medya sayfalarýnda arz-ý endam ettirdikleri absürt dezenformasyonu içselleþtirmenin diplomatik maliyeti þimdiden hissedilmeye baþlandý.
Ruslar yaþanan krizi ýsrarla Sina’da DAEÞ tarafýndan ‘düþürüldüðünü söyledikleri’ yolcu uçaðý ile birlikte okumaya baþlýyorlar. Hâl bu olunca, Türkiye tarafýndan düþürülen Rus askeri uçaðý da, Sina’daki uçakla beraber bir ‘nedensellik iliþkisi’ içerisinde ele alýnýyor. Burada nasýl bir illiyet baðý olduðuna dair en ufak bir ciddi delil gösterme ihtiyacý hissetmedikleri gibi, evrensel bir kabulü savunurcasýna da iki olayý beraberce ele almaktan imtina etmiyorlar. Daha tartýþmanýn baþlangýcýnda ortaya çýkan bu çarpýk düzlem, beraberinde akla ziyan bütün komplo teorilerinin de krizin üstüne boca edilmesine kapý aralýyor. Ýþin daha hazin yaný, Sina-Suriye baðlantýsýnýn resmî görüþ tadýnda sunulmasý ve sahiplenilmesi. Bu þekilde Suriye’yi veya DAEÞ’i merkeze alan bir tartýþmaya baþladýðýnýzda, kendinizi ilk olarak Sina’da düþen uçakla ilgili ama cari krizle alakasýz bir tartýþmanýn ortasýnda bulunuyorsunuz.
Rus Savunma Bakanlýðý, iþte bu ‘ne olsa gider’ yaklaþýmýnýn inþa ettiði kaypak zeminde ateþin üzerine tekrar benzin dökercesine, uluslararasý medyayý toplayýp, bulvar gazetelerini aratmayacak bir dil ve üslupla ‘düþen uçaktan DAEÞ’le petrol kaçakçýlýðý’ iftirasýný çýkartan bir brifing verdi. Rusya Federasyonu Ulusal Savunma Ýdaresi Merkezi’nde “uluslararasý terör örgütlerinin finans kaynaklarý ve onlarýn hamilerine iliþkin kanýtlar sunacaðýmýz bir brifing düzenliyoruz” cümlesiyle baþlayan sunuma, Rusya Savunma Bakaný Yardýmcýsý Antonov Anatoliy, Rusya Genelkurmay Baþkanlýðý Operasyon Baþkomutanlýðý Baþkaný ve Genelkurmay Baþkaný Yardýmcýsý Sergey Rudskoy ve Ulusal Savunma Merkezi Baþkaný General Mihail Mezintsev katýldýlar.
Sunumda, akla ziyan ve son dört yýldýr baþka baþkentlerden tercüme marifetiyle Türkiye’de CHP ve HDP’nin tükettiði ne kadar iddia varsa sýralayýp, “Peki bunlar sahteyse buyursunlar, gösterdiðimiz bölgelere gazetecileri göndersinler. Bugün, uluslararasý terörizmi doðrudan finanse eden Türk siyasi elitinin korkunç suçlarý hakkýndaki bilgilerin sadece bir kýsmýný sunduðumuz bellidir” demiþler. Böylesi bir denetleme için gazetecilerin davet edilmesi mi, yoksa iddialarýn absürtlüðü mü daha vahim belli deðil. Üstelik, DAEÞ’le savaþtýðýný da, Türkiye’nin ‘petrol kaçakçýlýðý yaptýðýný’ da aniden fark eden Rusya’nýn iddialarýndaki absürtlük bizatihi kendi kendisini yalanlamaya yetse de, kriz, içerisinden çýkýlmasý zor bir lümpen dile mahkûm edilmektedir.
Anlaþýlan Rusya yine stratejisi olmayan bir yaklaþýmla dezenformasyonu merkeze alarak, kendince belirlediði ‘stratejik hedefler’ için krizi sonuna kadar araçsallaþtýrma amacý güdüyor. Krizi bir taraftan kiþiselleþtirip, hem kendi kamuoyuna hem de Türkiye içerisine hitap edebileceðini düþünüyor. Bu konuda tahmin ettiði desteði de Türkiye muhalefetinin pozisyonundan devþirebileceðine inanýyor.
Kabaca, dün Türkiye’de muhalefetin ya da batýlý yayýn organlarýnýn mucizevi Suriye analiz kaynaðýna dönüþen kamyon(cu)lar, þimdi de Rusya’nýn en güçlü maddi deliline dönüþmüþ durumda. Hatýrlanýrsa en son buna benzer bir sunumu yine bir savunma bakaný olan Colin Powell BM’de yapmýþtý. Baþtan aþaðý mizansenden ibaret olan o sunumunda en kuvvetli delili ‘þu gördüðünüz kamyonlar’ terkibiydi. Sonuçta, ilerleyen yýllarda ‘saçmalýk’ olarak kabul edilecek o sunumu yapanlar, ardý ardýna özür dilemek zorunda kaldýlar. 2003’teki atmosfer hiç kimsenin ‘zýrvaya zýrva demesi’ne müsaade etmemiþti. Allah’tan bugün, Rusya’nýn aniden keþfettiði ‘kamyonlara’ hemen her taraftan yalanlama üstüne yalanlama gelerek, iddialarýn saçmalýðý tescilleniyor.
Dezenformasyon ile saçmalýk arasýnda kalýn deðil, oldukça ince bir çizgi bulunuyor ve Rusya o çizgiyi daha ilk günden geçerek, kendi iddialarýný kendisi ortadan kaldýrmýþ oldu. Hatýrlamak gerekirse; konumuz ve yaþadýðýmýz sorun, ýsrarla sýnýr ihlali yapan Rus uçaklarýndan birisinin düþürülmesiydi!