DHKP-C’nin yanlýþ yapmayan gençleri (!)

Selanik. Yunanistan’da DHKP-C’ye ait Lavrion ve Ororpo Dileysi’ndeki kamplarý kapatýldýktan sonra örgütün yönetim yeri olarak belirlediði þehir. 9 Mart 2013 tarihli Sabah gazetesi, Yunanistan’daki bu kamplar R. Tayyip Erdoðan’ýn isteði üzerine, Yunan Baþbakaný Samaras tarafýndan kapatýldýðýný yazýyor. Bu durum örgütü daha da hýrçýnlaþtýrmýþ olsa gerek ki baþta Ýstanbul Üniversitesi olmak üzere örgüt Milliyetçi ve diðer siyasi gruplara ait öðrencileri birçok üniversitede fiþlemeye baþlamýþ ve üniversiteler üzerindeki etkinliklerine hýz vermiþ. (Eylül-2013)

‘25 Mart 1952’de bu kadim kentin (Erzurum) Cevizdere Köyü’nde, Kürt bir ailenin çocuðu olarak doðdu, Dursun Karataþ’ ifadesi DHKP-C kaynaklarýnda geçmektedir. (Bizim Dayýmýz, Boran Yayýnevi-2010) DHKP-C’nin Güneydoðu ve Doðu Anadolu’ bölgelerinden ziyade Batý illerinde örgütlenmeye gittiði görülse de bu illerde Kürt gençlerini örgüte çekme adýna örgütün liderlerinden biri olan Dursun Karataþ’ýn etnik kimliðine vurgu yapýldýðý gözlerden kaçmamaktadýr. Bunun yanýnda Alevi öðrenciler üzerinde belli bir stratejisi olduðu bilinen örgüt ‘Alevilik, sosyalizm, eþit toplum, adaletli ülke, Amerika karþýtlýðý vb. ifadeleri kullanarak sempati oluþturabildiði gözlerden kaçmamaktadýr.

Özellikle tek çocuklu veya anne ve babasýnýn ilgisiz kaldýðý gençleri tespit eden ve bu gençler üzerinde ‘Devrimci Militanlar’ sözü ile motive eden örgüt,  ilk sabýka kaydýnýn olmasýyla da bireyi artýk malý olarak görüyor. Yazýn ücretsiz karma kamplarla cazip hale getirdiði eðitimlerinin yanýnda kýrsal kesimden gelen gençlerin katýlýmýný saðlamak için kýz ve erkek öðrencileri de duygusal iliþkilerde kullanan örgüt, öyle ki anne ve baba sözünün dinlenmesini üyelerine acizlik olarak lanse ediliyor. 22 Kasým 2011’de örgüt tarafýndan oðlu B.E’nin kandýrýldýðýný söyleyen baba Ýsmail E’nin açýklamalarý örgüt tarafýndan yalan söylemekle ve polisle iþbirliði yapmakla karþýlýk bulmuþ, o esnada oðul B.E, örgütün babasýna kendi yanýnda hakarete varan açýklamamalarýný sessizce dinlemiþti. Gazetecilerin ‘Baban kalp hastasý ölebilir, korkmuyor musun?’ veya ‘Babana hakaret edenlerin yanýnda olmak hakkýnda ne düþünüyorsun?’ sorusuna verdiði cevap; ‘Olabilir’den ibaretti. Oðlunu örgütün elinden kurtaramayan baba, içim yanýyor oðlum elimden kaydý gitti, diyerek kendisi gibi terör maðduru olan ailelerle bir araya gelmiþ ve Terör Maðduru Aile Derneðini kurmuþtu. Sonuç, oðlu elinden kayýp gitmiþti.

Ýstanbul’da bir restorana bomba koyan, Ankara’da Kumrular saldýrýsýný gerçekleþtiren ve Ýstanbul’da bir polis memurunun öldürülmesinde etkin rol alan Sultan I’nýn annesine ‘Yaptýðým yanlýþ bir þey yok anne’  diyerek kendine güvenmesini söylüyordu. Anne ise ‘Kýzým üniversitede okurken hep yanýmdaydý, Kýzým demokrat bir öðrencidir, parasýz eðitim istedi pankart açtý diye bu suçlarý üstüne atýyorlar’ diyerek kýzýnýn bu suçlarý yapabildiðini hiç düþünememiþ ve kýzýma olan güvenini dile getirmiþti. Hatta kýzýma iftira atýyorlar diye emniyet yetkililerinden davacý olmuþ ama sonradan ortaya çýktýðý gibi Sultan, okuduðu Ýngiliz Dil ve Edebiyatý bölümünü yarýda býrakmýþ ailesini aldatmýþtý. Ýþin dikkat çekici tarafý okulu yarýda býraktýrmýþ ve terör adýna ölüm eðitimi vermiþ bir örgütün yaralý halde tutuklanan Sultan’ýn tedavi edildiði hastanenin önünde ‘Sultan’ý öldürtmeyeceðiz’ pankartý ile eylem yapmasýydý.

Bizim iki oðlumuz var. Ben ikisini de 20’li yaþlara getirene kadar büyük mücadele verdim. Büyük oðlum Bulut, Uludað Üniversitesi’ne baþladý. Küçük oðlum Þafak, Ýstanbul Üniversitesi’ni derece ile kazandý. Okusaydý belki güzel bir kariyeri olacaktý. Ancak bir baktým iþ iþten çoktan geçmiþti... Biz doðrularý güzelleri seçmiþtik ama benim çocuklarým direnemedi.’ Bunlar baba Þinasi Bulut’un Savcý Selim Kiraz cinayetinden sonra basýna verdiði demeçler. 

Baba Þinasi Bulut basýna bu demeçleri verirken Emniyet eþ zamanlý olarak Antalya, Eskiþehir ve Ýzmir’de Þafak Bulut gibi kandýrýlan gençlerin yeni bir eylem yapmamasý için baskýnlarda bulunuyordu. Avukat H. Evcin ‘Bu gençler zararlý bir þey yapmýyorlar, sadece Berkin Elvan’ýn katilleri bulunsun diyorlar’ diye operasyona karþý çýkýyordu. Ölmeden önce babasýna da buna benzer sözler söylüyordu Þafak Yayla; Baba biz Halk Cephesindeyiz, yanlýþ bir þey yapmýyoruz. Yapsak devlet bizi içeri alýrdý’ demiþti. 31 Mart’ta tüm Türkiye’nin dehþete düþtüðü bir terör olayýný gerçekleþtirdikten sonra vurularak öldürüldü.

Elif Sultan K. Ýlk olarak 2012’de gündeme gelmiþti. Hakkýnda canlý bomba iddialarýna kameralar karþýsýnda ‘Bizi canlý bomba ilan ettiler. Bunun kavgasýný yaþýyoruz, bizi katletmek istiyorlar, yaptýðýmýz yanlýþ bir þey yok’ demiþti. 2 Nisan 2015 tarihinde Vatan emniyetindeki görevli polisleri katletmesi için talimat alacaðýný belki bilememiþti (!) gerçekleþtirdiði saldýrý sonrasýnda vurularak öldürüldü.

Ýþte bu gençlerin hepsi, yanlýþ yapmadýðýný söyleyerek sonu ölümle biten hayatlarýn hikâyesi ‘DHKP-C’nin yanlýþ yapmayan gençleri (!)