Dünya önce Belçika’daki DAEÞ eylemlerini, ardýndan Pakistan’daki El Kaide katliamýný tartýþýrken, baþka ve çok önemli bazý baþka geliþmeler de oluyor.
Suriyeli muhaliflerin müzakere temsilcisi Esad el-Zoubi’nin iddiasýna göre Kuzey Kore’ye ait iki tabur, Suriye’de Esad rejimi adýna savaþ sürdürüyor. Japonya vatandaþýndan DAEÞ’e katýlan olursa, Kuzey Koreli askerlerin de Ortadoðu’da savaþmasý tuhaf gelmeyebilir. Ancak bu iddia doðru ise meseleyi terörizmin küreselleþmesi olarak görmek kolay olmaz.
Kuzey Kore, sürekli orta menzilli füze denemesi yapan bir ülke. 800 km ile 1300 km arasýnda menzili olduðu tahmin edilen bu füzeler nedense her denemeden sonra Japon denizine düþüyor. Son deneme, geçtiðimiz haftalarda gerçekleþti ve zamanlamasýna bakýlýrsa bu sadece bilimsel bir test amacýyla yapýlmadý. Her yýl Güney Kore ile ABD bu aylarda ortak tatbikat yaparlar. Bu yýl Nisan sonuna kadar sürecek “Operasyon Planý 5015” adlý ortak tatbikata önceki yýllara oranla iki kat fazla asker katýlýyor. ABD’den 15 bin, Güney Kore’den 300 bin askeri personelin katýlacaðý bu tatbikatýn amacý, olasý bir Kuzey Kore saldýrýsýný bertaraf etmek.
Ýki Kore gerilimi
Yaptýrýmlar altýndaki Kuzey Kore’nin hidrojen bombasý denediði, özel denizaltýlar geliþtirdiði gibi iddialar da mevcutken ABD’nin Güney Kore ve Japonya’yý korumak için bölgedeki askeri varlýðýný artýrdýðý anlaþýlýyor.
ABD’nin bölgedeki gücünü artýrma giriþimi, Kuzey Kore’yi daha da sertleþtirmiþ gibi gözüküyor, zira bu ülkeden gelen en son tehdit Güney Kore’nin baþkentini füzelerle vurabilecekleri yönünde.
Kuzey Kore’nin eli silahýnda her an ateþ etmeye hazýr bir silahþor gibi davranmasýnýn nedeni, kendisine güvenmekten kaynaklanýyor olabilir. Ancak esas mesele bu ülke üzerinden Çin’in ABD ile büyük bir güç mücadelesine girmiþ olmasý. Zira Kuzey Kore’nin bu denli cesur davranýþlarýnýn arkasýnda Çin’e duyduðu güven bulunuyor. Dolayýsýyla Çin ve ABD’nin Kuzey ve Güney Kore üzerinden son derece tehlikeli bir mücadele sürdürdükleri söylenebilir. Bu vesayet mücadelesinin söz konusu bölgede, Kuzey Kore’de terör örgütleri üzerinden yapýlmasý mümkün deðil; belki tam da bu nedenle devletlerarasý savaþ ihtimali çok daha yüksek. Üstelik, olasý bir savaþýn konvansiyonel silahlarla olmama ihtimali de giderek artýyor.
Azerbaycan-Ermenistan gerilimi
Kuzey Kore gerilimi, ABD-Çin iliþkileri açýsýndan son derece önemli ama ayný oranda Rusya ile ABD’nin neden iþbirliði içinde olduklarýný da açýklar nitelikte. Rusya ile Çin arasýndaki anlaþmazlýklar, ABD ile Çin gerilimine yakýn. Bir tür ortak düþman söz konusu olduðunda da ABD ile Rusya’nýn bazý yerlerde geçici iþbirlikleri yapmalarý doðal.
Ancak anlaþýldýðý kadarýyla Suriye konusundaki ABD-Rusya uzlaþmasý çok uzun ömürlü bir iþbirliðine iþaret etmiyor. Ortadoðu’da öyle ya da böyle istikrar saðlayacak bir rejimde anlaþmaya varýlýr varýlmaz, Rusya ve ABD’nin diðer bölgelerdeki etki alanlarýný saðlamlaþtýrmaya yönelecekleri söylenebilir. Bu konudaki en önemli gösterge de yavaþ yavaþ yükselen Azerbaycan-Ermenistan gerilimi.
Daha geçen hafta cephe hattýndan açýlan ateþ sonucu bir Azeri askeri ölmüþ, karþýlýðýnda da Azeri ordusu Ermeni askeri araçlarýný imha etmiþti. Bu gerilimin daha da yükselme ihtimali var ve Ermenistan’ýn da herhalde Kuzey Kore gibi sadece kendisine güvenerek bu iþleri yaptýðý düþünülemez. Rusya’nýn iki ülke arasýndaki gerilimi diri tutarak ikisinin de üzerindeki belirleyiciliðini teyit etme ihtiyacý yaþadýðý anlaþýlýyor. Muhtemelen bu ihtiyaçta, ABD’nin Ýran ile iliþkileri geliþtirme siyasetinin büyük etkisi var; Rusya Kafkasya’nýn kendi alaný olduðunu yeniden hatýrlatmak istiyor.