Diğerlerinin yapamadığını AK Parti nasıl yapıyor?

Adalet ve Kalkınma Partisi 6. Olağan Kongresi’ni Cumartesi günü hızlı şekilde tamamladı. Normal şartlarda iki günde tamamlanan kongre, yeni sistemin yeni bir gelenek oluşturacak ilk kongresi olması hasebiyle ve olağanüstü bir zaman diliminden geçildiği, zaman kaybetmemek gerektiği sebebiyle aynı gün içinde tamamlandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan tek adaydı, 1380 tam oy 6. kez Genel Başkan seçildi. Genel başkanın en yakın çalışma arkadaşları sayılan Merkez Karar Yürütme Kurulu ve Merkez Yürütme Kurulu üyeleri de o gün belirlendi, ilk toplantılar yapıldı. 

  

Yönetime taze kan  

50 kişiden oluşan MKYK’ya 29 yeni ismin katılması yüzde 60 oranında değişim demek. Üyelerin 8’i milletvekili değil. Meclis’te grup ya da komisyonlarda görev alanlar ise MKYK’ya alınmamış. Görev dağılımda adalet gözetildiği, verilen göreve konsantrasyon istendiği düşünülebilir. 

Tecrübe ve gençlik, gelenek ve gelecek dengesinin bir kez daha gözetildiği bir liste var karşımızda. 21 MKYK üyesi bir önceki kurulun üyesi. Parti genel sekreterliğinde daha önce gençlik kolları başkanlığı yapmış olan Fatih Şahin var yine. Teşkilattan sorumlu başkan yardımcılığı görevini ise İstanbul gençlik kolları başkanlığı yapan Erkan Kandemir’in getirilmesi teşkilata taze kan tercihi olarak okunabilir. 

AK Parti Genel Başkan Vekilliği görevi yani Erdoğan’ın koltuğu, son hükümette Kültür ve Turizm Bakanlığı, dört kez de Başbakan yardımcılığı yapmış olan Numan Kurtulmuş’a emanet. 1998’ten beri siyasette olan, Saadet Partisi genel başkanı da yapan Kurtulmuş 2012’den beri AK Parti’de. 

  

Zor zamanların özgül ağırlığı

2012 Türkiye için olduğu gibi AK Parti için de kritik bir yıl. Bilindiği üzere Türkiye’ye sistematik saldırılar o yıl başlamış, Erdoğan doğrudan hedefe konmuş ve hatta “Erdoğan’ın yanlış kişi olduğu, AK Parti’nin ve Türkiye’nin Erdoğan’dan kurtulması gerektiği” türünden kara propagandalar ne yazık ki Parti içinde dahi yapılabilmiş ve bazı isimlerin ikircikli tutum aldığı görülmüştü. 

Türkiye’nin taşıyıcı partisi olan ve kaderi Türkiye’nin kaderi haline gelen bir parti AK Parti. Erdoğan’ın dediği gibi “yük olan değil yük alan”, kritik zamanlarda doğru yerde durabilen, egosuna yenik düşmeyen ve yaptıklarını başa kakmayan isimlere ihtiyacı var. 

  

AK Parti için bir küçük adım

MKYK’da 15 kadın var. Sayının 2002’deki kuruluş kongresine oranla yüzde 200 artarak bu sayıya nihayet ulaşmış olması AK Parti için küçük, Türkiye için büyük bir adım. Model bir parti olarak AK Parti daha iyisini yapabilmeli. Daha önce bakanlık yapan Jülide Sarıeroğlu ve Fatma Betül Sayan Kaya dışında MYK’da iki kadın üye daha var. İnsan Hakları Başkanı olan Leyla Şahin Usta, 28 Şubat döneminde haksız/hukuksuz biçimde eğitimi engellenen ve durumu AİHM’e taşıyarak karar alınmasını sağlayan isim. 

Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığına getirilen Çiğdem Karaaslan da gençlik kollarından. Partinin 2. olağan kongresinde en genç üye olarak MKYK’ya girmişti ve hatta bu sebeple 2006’da kendisiyle Star gazetesi için bir röportaj yapmıştım. Karaaslan’ın MKYK’ya 7. kez girdiğini de aktarmış olayım. 

  

Küskünü olmayan parti

Siyaset gönüllü yapılan, idealizm ve özveri isteyen bir iş. İnsanla ve kitleler önünde yapıldığı için insana özgü hallerin yansıması da kaçınılmaz. Genel başkan açısından yönetilmesi gereken konulardan birini de insan psikolojisi oluşturuyor.  Mesela İyi Parti daha kurulurken ufalanıyor, CHP’de FETÖ operasyonuyla boşaltılan koltuğa oturan Kılıçdaroğlu yenilgiler tarihine ve tabandaki değişim isteğine rağmen yerinden kalkmayarak seçmenini hasta ediyor. 

Ama Erdoğan 11 milyon üyesi bulunan bu büyük örgütlenmede bunu 17 yıldır bir şekilde başarıyor. Diğer partiler çalkantılarla sarsılırken AK Parti’de her tür yönetimsel sorun uhuletle suhuletle ve takdir etmek gerekir ki büyük bir siyasi liderlikle çözülüyor ve parti sağlamlığını koruyarak büyümeyi sürdürüyor. 

*** 

Kurban Bayramınız mübarek olsun, rahmetli anneannemin duasıyla “el öpenleriniz çok olsun”.