Kulüpler Birliği’nin Süper Lig maçlarının yayın hakkını pazarlama fikri ve ilk adımı atması acaba Digiturk’te nasıl yankı buldu? Sonuçta pazarlamayı kim yaparsa yapsın bir de alıcı ve fiyat kısmı var işin...
Digiturk CEO’su Ertan Özerdem’le konuştum. Özerdem’in konuya bakışını bir cümleyle özetlemek gerekirse “ İhalenin kimin tarafından yapıldığından ziyade ürün neden de
ğer kaybediyor bunun üzerinde durmak gerekir...”
***
Şimdi tek cümleyle özetlediğim işi madde madde açayım.
Digiturk’un Kulüpler Birliği’nden beklentisi ihaleden önce ürünü daha değerli kılacak adımları atması. Şirket seyirci kaybının sadece stadyumlarda yaşanmadığını, ticari ve bireysel aboneliklerde de sıkıntı yaşandığını söylüyor.
Daha önce paydaşlarıyla bu meseleleri konuşmuşlar belli ki...
Futbolun aile eğlence günü haline gelmesini engelleyen yönetici kaynaklı gerginliklerden tutun da kulüplerin mali yapılarına, stadyumların çözülemeyen zemin sorunundan, dev bütçelere sahip kulüplerin idarecilere sorumluluk yüklemeyen dernekler yasasıyla yönetiliyor olmasına kadar bir sürü madde sıralanıyor.
Digiturk, kulüplerin yayın gelirlerini arttırma çabasını son derece doğal buluyor zira şimdi alınan paraların önceden harcandığının da farkında...
Sonuç olarak, soruna, pazarlama değil ürünün değerlenmemesi daha doğrusu değer kaybetmesi olarak teşhis koymuşlar.
Abonelik ücretlerinin artık maksimum noktaya geldiğini, çarenin seyirciyi futbolla barıştırmak ve abone sayısını yaygınlaştırmak olduğu görüşündeler...
***
Gelelim sonuca... Şu an bir yıllık naklen yayın bedeli 450 milyon dolar ya da 422 milyon euro. Kulüpler bu rakamın artmasından yana, Digiturk hem geçen ihaleden yana
kurdaki artış hem de artmayan abone sayısından dertli. Bu bir fark ama sonuçta daha iyi tesis, daha çok seyirci, daha çok gelir her iki tarafın da isteği.
Digiturk’ten başka alıcı çıkar mı, çıkabilir elbette ama şu an tam belirsizlik ortamındayız.
Yani yeni paketler nasıl şekillenir, yayın hakkı tek kuruluşa verilir ve diğerlerine o mu pazarlar yoksa ayrı paketler mi üretilir göreceğiz bakalım.
