Artýk ülkeler için kara, hava ve deniz sýnýrlarýnýn belli olmasý yeterli deðil. Geliþen dünyada hâkimiyet alanlarý çeþitlendi. Ticari sýnýrlar, uzay hukuku, "askeri etki alaný" ve nihayet "dijital vatan" artýk yeni kavramlarýmýz. Bugün özellikle internet ile tüm dünyada tartýþmalý bir alana dönüþen dijital vatana ve bu vataný tesis etmenin þartlarýna deðinmek istiyorum.
Dijital vatanýn iki temel unsuru var birincisi dijital vatandaþ ikincisi ise dijital topraklar. Dijital topraklarýn görünen yüzünde devlete ait veya kullandýðý her türlü biliþim sistemi, yazýlýmlar ve bunlarýn baðlý olduðu aðlar bulunuyor. Bu topraðýn altýnda ise milletin ve devletin ürettiði veriler var. Dijital vatandaþ ise bu dijital topraklarda bulunan ve bu mecradaki araç ve gereçleri kullanabilen kimseleri kapsýyor.
Veri madeni!
Veri bilginin ham hali. Sizin için anlamlý gelmeyen birkaç veri, iþin erbabýnýn eline geçerse ondan anlamlý bir cümle çýkarmasý mümkün. Veriler dijital vatanýn madenleri. Yer altý zenginliði yani. Peki biz bu anlamda ne kadar korunaklýyýz? Bilindiði üzere verilerin, özellikle "kiþisel verilerin" korunmasý bahsi Avrupa Birliðinden tüm dünyaya yayýlmýþ bir konu. Sebebi ise ABD'nin internet þirketleri aracýlýðý ile "bilgi toplama merkezi" haline gelmesi. Kiþisel veriler doktrininin çýkýþ gayesi bu olmasa da son dönemde "mücadele alaný" açýsýndan bakarsak þüphesiz bu kadar geliþmesinin en büyük sebebi sosyal medya þirketlerinin ve diðer e-ticaret sistemlerinin topladýðý veriler. Türkiye'de Kiþisel Verileri Koruma Kurumu oluþturuldu. Önemli iþlere imza atýyorlar ve fakat "sürekli ertelenen" zorunlu kayýt durumu bu konudaki "ciddiyeti" bir anda alýp götürüyor.
Unutulma hakký
Bir diðer durum ise unutulma hakký. Üstün bir kamu yararý olmadýðý sürece, dijital hafýzada yer alan geçmiþte yaþanýlan olumsuz olaylarýn bir süre sonra unutulmasýný, baþkalarýnýn bilmesini istemediði kiþisel verilerin silinmesini ve yayýlmasýnýn önlemesini isteme hakkýdýr. Bu, dijital vatandaþýn güvenliði anlamýnda önemli bir kurum. Yine AB kökenli bir düzenlemedir. Bu konuda Türkiye'de bir kurumun veya bir mevzuatýn olmamasý da ikinci bir boþluk olarak göze çarpmakta...
Sýnýr aþan sosyal medya
Gelelim en büyük soruna. Sosyal medya þirketlerinin kendi kurallarýna dayanýp ülke hukuklarýný hiçe sayan, hangi konularda iþ birliði yapacaðýna kendilerinin karar verdiði duruma. Ciddi anlamda düzenlemeler yapýlýyor. Özellikle 5651 sayýlý yasada düzenlemelere gidiliyor. Sosyal að saðlayýcýlarýna birtakým yükümlülükler getiriliyor. Temsilcilik, þube ve benzeri zorunluluklar yükleniyor. Tek sebebi var, devlet hem veri güvenliði hem de adli anlamýnda muhatap bulmak istiyor. Sosyal medya þirketleri ne yapýyor? Direniyor. Hatta açýlan davalarda avukatlarý "muhatap ABD'de oraya tebligat yapýn" bile diyor. Ve ben halen anlamýyorum neden TBMM Tebligat Kanunu'na þöyle bir madde eklemiyor: "Sosyal að saðlayýcýlarýndan Türkiye'de kullanýcýsý olduðu tespit edilen ve hizmet veren þirketlere yapýlacak tebligat bu kiþilerin aleni olarak sitelerinde paylaþtýklarý e-posta adreslerine Türkçe yapýlmak suretiyle icra edilebilir".
Hâkimlerin durumu
Þimdi birçok þart saydýn ama yazýnýn baþlýðý "ilk þart demiþsin" dediðinizi duyuyorum. Evet tüm bu yazdýklarýmý silelim yazýlmamýþ sayalým. Bir þart gerçekleþirse diðerlerinin olmasýna gerek yok. Dijital vataný ve interneti anlayabilecek, bu "hegemonik" yapý ile muhatabý arasýnda makul bir terazi tutabilecek hâkimler. Uygulamada görüyorum ki birçoðu meselenin neye iþaret ettiðinin bile farkýnda deðil!.. Savcýlar halen Bakanlýðýn bir görüþüne dayanarak "adli iþbirliði kapsamýna girmediði" için IP tespiti yapýlmayacaðý için hakaret, iftira gibi suçlarda takipsizlik veriyor. Birisi de çýkýp "Türkiye'de Türkçe yayýn yapan þirkete ben doðrudan Türkçe tebligat yapar bilgi isterim, vermezse sorumlularý hakkýnda cezai iþlem yaparým" demiyor... Dijital vataný kurmak ve koruma için ezberleri bozmak gerekiyor.