Vatanýmýz üzerinden verilen kavganýn tek yönü yok. Bir yandan bombalarla Müslüman Anadolu halkýnýn iradesi yýkýlmaya çalýþýlýrken, diðer yandan da Anadolu’yu Anadolu yapan Peygamber Efendimiz’e olan baðlýlýk, aþk sarsýlmaya çalýþýlýyor.
Üzerinde yaþadýðýmýz topraklar Allah ve Resûlü’nün aþkýyla mayalanmýþ ve bu mayanýn bereketiyle ecdadýmýz 600 yýl ilâyý kelimetullahýn bayraktarlýðýný yapmýþtýr. Üstad Necip Fazýl Kýsakürek’in ifâdesiyle, bu aþk ve vecd kaybolmaya baþlamasýyla çöküþ de baþlamýþ...
Müslüman Anadolu’yu bir arada tutan Allah’a ve Peygamber Efendimiz’e beslenen muhabbettir. Bu muhabbetin bir kanadýna yoðun bir saldýrý var. Bu saldýrýyý yapanlar, güya Ýslâm adýna hareket ettiklerini söylüyor, Ýslâm’ý hurafelerden kurtarmak istediklerini beyan ediyorlar. Tabiî ki direk Peygamber Efendimiz’i hedef aldýklarýný söyleyecek halleri yok. Düþman ahmak deðil, ahmak, bunlara inananlar!
Ýþe, Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hadîs-i þerîflerinin sýhhat derecelerini tartýþmaya açmakla baþlýyorlar. Hiç acele etmeden, sinsice, parçadan bütün’e gidiyorlar. Halk nazarýnda Peygamber Efendimiz’in sözlerinin güvenirliði sarsýlacak ve daha sonra da bizzat Peygamber Efendimiz ‘sorgulanmaya’ baþlanacak!
Bakmayýn “baþlanacak” dediðime, çoktan baþlandý. Bu kahpe proje ilahiyat fakültelerinde bir ur gibi yayýlýyor. Daha 20’sindeki ilahiyat fakültesi talebesi zýpýr genç geçiyor karþýnýza, Peygamber Efendimiz’den babasýnýn oðlu gibi bahsedip “O hadîs zayýf, bu hadîs uydurma” diye zýrvalayýp Peygamber Efendimiz’i, hâþâ bir postacý hüviyetine sokuyor. Suratýna iki tane tokat nakþetsen “Abiciðim, abiciðim” diye el ayak öpecek olanlarýn Peygamber Efendimiz’den bahsederken edepsizce tavýrlarý, inanç zaviyesinden nesebi belli olmayan bir gençliðin doðumuna iþaret.
Hadîs-i þerîfler bizim ikinci kaynaðýmýzdýr. Bugün “Bize Kur’an yeter, baþka þey istemez” diyenler Ýslâm’ýn sacayaðýndan birini yýkmaya çalýþýyorlar. Bir ayaðý kýrýlmýþ sacayaðý ayakta durabilir mi! Düþmanýn derdi belli, içimizde ahmak da çok...
Bu kadar yýl okumuþ, üniversitede öðretim üyesi olmuþ, kitap yazmýþ (“Kur’an bize yeter” deyip niye kitaplar yazarlar anlamam!) kiþilere nasýl ahmak olur, diye sorabilirsiniz. Olur dostlar, olur. Gözün deðil kalbin göreceði ötelere talip olanlar ne güzel buyurmuþlar: “Ýlim insanýn cehlini alýr ahmaklýðý bâki kalýr!”
“Ýlim” diye biriktirilen kuru malûmat irfana ve hikmete dönüþtürülmezse bünyeye zarar verir, adamý azdýrýr! “Ben þu kadar yýl okudum, ben biliyorum” dedim mi Ýblis’in akýbetine uðrarsýn. Bugün Peygamber Efendimiz’i ret etme noktasýna gelen ilahiyatçýlar, yarýn “Evet bir gücün varlýðýna inanýyorum” diyerek Allah’ý inkâr edip kendi kafalarýna göre bir ‘güce-ilaha’ inanacaklardýr. Bakýnýz: Yaþar Nuri Öztürk.
Peygamber Efendimiz, “Ýlim azdýrýcý sebeptir” buyurmuþ. Sýfatý Þeytan’ý hatýrlatan malûm kiþiler bu hadîs-i þerîfin de kaynaðýný, delilini soracaktýr. Aynaya bakmalarý kâfidir! Öylesine azmýþlar ki, güya Ýslâm’ý savunmak adýna Peygamber Efendimiz’e laf söyleyebiliyorlar, O’nu yok sayabiliyorlar. Hakikaten, cahil cesur olurmuþ!
Maddi saldýrýyý bertaraf etmek kolay da mânevi saldýrýyý nasýl bertaraf edeceðiz, mevzu bu. Ýlmi (kuru malûmatý), irfana ve hikmete dönüþtürecek gençleri yetiþtirecek ocaklara ihtiyacýmýz var. Bu ihtiyaç görülmedikçe ve giderilmedikçe Müslüman Anadolu halkýnýn çilesi bitmez. Düþman akýllý, içimizde ahmak çok...