Babalar oðullarýný severler. Benim babamýn da beni çok sevdiðine emindim. Ýntihar eylemini gerçekleþtireceðimi söylediðim zaman bana ‘hayýr’ diyeceðini bekliyordum, ama, o, beni þaþýrttý ve ‘bunu mutlaka yapmalýsýn’ dedi. Onu bir kez daha dinlemedim, yapamadým...”
1944 yýlýnda Almanya’nýn Nazi diktatörünü öldürme planýný hazýrlayan ekibin hayatta kalan son üyesi, Ewald-Heinrich von Kleist, 90 yaþýnda yaþama veda etti. 1944 yýlýnda, Adolf Hitler’in Alman ulusunu büyük bir felakete sürüklediðine inanan subaylar grubunun içinde teðmen rütbesiyle bulunuyordu. Ýlk plan, üstlendiði özel görev nedeniyle Hitler’in karargahýna girebilen bu genç subayýn üzerine bomba yerleþtirilmesi ve Nazi liderinin yanýna yaklaþtýðýnda kendini havaya uçurmasýydý. Bu planý, baþtan beri muhalif olan babasýna açtýðýnda yaþadýklarýný anýlarýnda böyle anlatýr...
Ewald-Heinrich von Kleist, intihar eylemini gerçekleþtiremeyince, muhalif Alman generaller, devreye, tarihe Valkyrie Harekatý olarak geçen eylemi soktular.
Feda etme kültürü
Harekat adýný, Kuzey Avrupa halklarý mitolojisinde yer alan “melekler”den alýyordu. Eski inanca göre, Valkyrie adý verilen kadýn melekler bir savaþta hangi askerlerin öleceðine hangilerinin sað kalacaðýna karar veren ruhani varlýklardý. Hitler, ülkede iç isyanlarýn baþlamasý riskine karþý Alman Genelkurmay’ýna muhtemel isyancýlarý ortadan kaldýrmayý amaçlayan Valkyrie Harekatý’ný hazýrlama görevi vermiþti. Görevlendirilen generaller, Friedrich Olbricht, Henning von Tresckow ve Claus von Stauffenberg, planý deðiþtirdiler ve Hitler’in bir suikast sonucu öldürülmesinden sonra Nazi’leri ortadan kaldýracak yapýya kavuþturdular.
Claus von Stauffenberg, Hitler’i öldürecek bomba yüklü çantayý karargaha kendi götürdü, 20 Temmuz 1944 günü patlayan bombanýn öldürücü gücü -ne yazýk ki- tarihin en korkunç katiline kadar uzanamadý. Suikast planýna adý karýþan Alman kurmaylarýnýn kurþuna dizilerek veya piyano telleri ile aðýr iþkenceler altýnda asýlarak öldürüldüðünü infaz edildiklerini biliyoruz.
Öldürülenler arasýnda, Hitler’in yaratacaðý tehlikeyi baþtan görüp, 1938 yýlýnda Londra’ya kadar giden ve Nazi’lerin yükseliþini önlemek için Ýngiltere’den yardým talep edip eli boþ dönen “baba”von Kleist de vardý. Ewald-Heinrich von Kleist’i savaþ sonrasýnýn yayýncýsý ve Münih GüvenlikKonferansý’nýn kurucusu olarak tanýdýk...
Tarih ve günümüz
Hitler, tarihin en kanlý öyküsünün bir numaralý aktörü olarak, Berlin’deki sýðýnaðýnda intihar edip çekti gitti bu dünyadan... Ewald-Heinrich von Kleist ise babasýný idam eden kadronun Nurnberg’te yargýlanýþýný, dünyanýn yaþadýðý büyük deðiþimi izleyerek uzun bir yaþam sürdü... Bir ölümün beynimin bir köþesine yerleþtirdiði o hýnzýr soru ise varlýðýný koruyor: Eðer, 1944 yýlýnýn o gününde babasýnýn sözünü dinleyebilseydi, bugün nasýl bir dünyada yaþayacaktýk? Veya, dönemin Ýngiltere Baþbakaný Neville Chamberlain,“baba”von Kleist’in 1938 yýlýndaki uyarýsýný ciddiye alsaydý...
“Birey” ve onun yaþadýðý koþullar içinde aldýðý kararlar ortak tarihimizi yazýyor... Ve bazen bu tarihin içinde, adýný hiç duymadýðýmýz sessiz kahramanlarýn da gölgeleri dolaþýyor...
Ewald-Heinrich von Kleist’in pek çok film ve belgesele yansýyan yaþam öyküsü bunun en güzel örneklerinden biri...
Ölümü bana, merhum Turgut Özal’ýn Irak’ýn “mini Hitler”i Saddam Hüseyin’e, Recep Tayyip Erdoðan’ýn da benzer kiþilik taþýyan Suriyeli Beþar Esed’e karþý sergiledikleri kararlý politikalarý hatýrlattý... Neyse ki, Türkiye, Neville Chamberlain gibi günü kurtarmaya çalýþan devlet adamlarýnýn kendilerine zemin bulamadýklarý özel bir ülke...
Hitler’i ortadan kaldýrmayý amaçlayan kadroyu hemen idam mangasýnýn önüne gönderen General Friedrich Fromm, geçmiþte Saddam, bugün de Beþar için savaþan generaller gibi, kendini ülkesine baðlý bir vatansever olarak görüyordu. Bakýn, tarih herkesi nasýl yazýyor? Yarýn ülkelerinin topraklarýnda büyük yýkým yaþatan Suriyeli generalleri de nasýl yazacak?
Bir de... Tarihlerinde Hitler’in kanlý sayfalarý duran günümüzün “büyük”(!) devletlerinin bugün Suriye’de “Chamberlain tarzý” politikalar izleyen yeteneksiz yöneticilerini...