Gazeteci linç ediliyor. Çünkü beyanlarý savcýlýða yansýmýþ bir kadýna kulak verdi. Çünkü söylediklerini not aldý ve gazetesinde yayýnladý.
Ýtirazýnýz olabilir. Ýtirazýnýzýn muhatabý o iddiayý dile getiren kadýndýr. Kanýtlarý ona sorarsýnýz. Duyduðu olayý yazan gazeteciyi hedef tahtasýna oturtup, sosyal medyada dünya gündeminde bir linç kampanyasý yürütmek baþka bir anlam taþýr. Derdiniz doðrular ya da yanlýþlar deðil, çektiðiniz kýlýçlarý bilemektir. O gazeteciyi linç ederek, itirazýnýz hedefine ulaþýr mý bu da ayrý bir tartýþma konusudur.
Bu açýdan kaynaðýndan dinledikleri bir iddiayý yazdýklarý için meslektaþlarým Elif Çakýr ve Halime Kökçe’nin kamuoyu önünde sosyal lince maruz kalmalarýna itiraz ediyorum. Bir meslektaþým arayýp da, “Diliniz kaba, vicdanýnýz taþ” baþlýðýyla bir itirazýn dile getirileceðini söylediði zaman ilk düþündüðüm þey, mesleki bir dayanýþma refleksiyle yazdýðý haber nedeniyle linç edilen gazetecilere destek vermenin gerekliliði oldu.
Gezi olaylarý sýrasýnda yurt dýþýnda yaþýyordum. Uzaktan hasret ve özlemle izlediðim memleketimde ne yaralarýn açýldýðýný, çatýþma alanlarýnýn ne kadar derinleþtiðini üzülerek takip ettim. Kulaklar duymaz hale gelmiþti diðerinin sesini. Halen de duymuyor.
Þimdi bu konuyu yeniden ýsýtarak habercileri hedef tahtasýna oturtmak da yeniden toplumsal çatýþma alanlarýný körüklemek amacýný taþýyor.
Aman dikkat diyorum.
Gezi olaylarý nedeniyle caný yanan toplumun bütün kesimlerinin yaralarýnýn kabuk baðlamasýna müsaade edelim, yaralarý kaþýmak yerine. Yaralar açýk duruyor.
#Diliniz KABAvicdaninizTAS