Yalan söylüyor”
“Kocasýný da kayýnpederini de kandýrmýþ”
“Görüntüsünü getirin”
“Vücudundaki morluklar bir þey ifade etmez”
“Þahit göstersin”
“Ýnandýrýcý deðil”
Ve hatta utanmadan “fantezisini dile getirmiþ” bile dediler.
O masum! Gezi olaylarý sýrasýnda Kabataþ’ta saldýrýya uðrayan kadýna yönelik sözleri böyleydi bizim “hormonlu” aydýnlarýmýzýn ve takipçilerinin.
Þimdi o pilavý yeniden ýsýtýyorlar.
Geçen Habertürk ekranlarýnda izledim. Solculuðunu Aydýn Doðan sponsorluðunda yapan Enver Aysever aðzýndan köpükler saçarak “Kabataþ yalaný” teranesini sürdürüyordu.
Ama bir farkla. Bu kez ayrýmcýlýk yaparak.
Hatýrlayalým. Kabataþ’ta saldýrýya uðrayan maðdur kadýn yaþadýklarýný bazý gazetecilere anlatmýþtý. Elif Çakýr, Balçiçek Ýlter, Halime Kökce bunlardan bazýlarýydý. Görüþmediði isimlerden Ýsmet Berkan da saldýrýnýn görüntüsünü bile izlediðini söylemiþti. Hatta Ayþe Arman görüþmek için kimleri araya koymamýþtý ki?
Sonuçta kadýnla görüþen isimler bu röportajý haberleþtirdi ve yaþananlarý kamuoyuna duyurdu. Masum! gezi þiddetini en çarpýcý anlatan röportajlardý.
Kadýna pozitif ayrýmcýlýk yapýlmasýný isteyen “hormonlu” aydýnlarýn topyekûn saldýrýsý da o zaman baþladý. Yazýnýn baþýndaki ifadelerin en aðýrýný, en galiz küfürlerini Elif Çakýr’a, Halime Kökce’ye, Balçiçek Ýlter’e ve Ýsmet Berkan’a söylediler. Balçiçek ve Ýsmet dayanamadý geri adým attý, ama Elif ve Halime dik duruþa devam ettiler.
Tek amaçlarý bu iki ismi, özellikle de Elif Çakýr’ý insan içine çýkamaz hale getirmekti. Öyle ya. Sesleri çok çýkarsa baþarabileceklerini sanýyorlardý. Geçtiðimiz gün CNNTürk’te Þirin Payzýn’a konuk olan Elif Çakýr’a yine küfür ettiler.
Ýþte o gece, Habertürk’teki o yayýnda da Enver Aysever benzer “boðma” çabasýna girdi. Balçiçek Ýlter ve Ýsmet Berkan’ý ayrý tutarak. Çünkü onlar iddialarýndan vazgeçmiþlerdi. Aðlamaklý sesiyle “Balçiçek sana söylemiyorum, seni ayrý tutuyorum” diyen Aysever’in hedefinde sadece yayýnýn bir diðer konuðu Halime Kökce vardý.
Saçmaladý Aysever.
Halime Kökce ve diðer konuklardan cevabýný aldý almasýna ama bu zihniyet karanlýklardan çýkmaya gönüllü deðil.
Yeni Türkiye’de, demokrasinin, insan hak ve hürriyetinin daha da geniþlediðini söylüyoruz ya. Bu ilkeler bizim mahalle için geçerli. Onlarýn mahallesi hala karanlýk, hala ötekileþtiriyor, hala bu mahallenin kadýnýný 28 Þubat döneminde olduðu gibi “irade yoksunu” görüyor.
Bu ülke size raðmen yenileniyor.
Bu KABA dilinize TAÞ vicdanýnýza raðmen. Bunu da unutmayýn.
#dilinizKABAvicdanýnýzTAÞ
PES...
Siz ne söylerseniz söyleyin.
Maðdur musunuz?
Bunu ifade etmeden önce baþý açýk “modern” olmanýz, eski Türkiye’yi savunmanýz, marjinal medya tarafýndan desteklenmeniz gerekiyor.
Bu kriterlere sahip deðilseniz karþý taraf için bir anlam ifade etmiyorsunuz.
Bir baþka avukat da Kabataþ meselesi için “niyet okuma” seanslarý düzenliyor.
Saldýrýya uðrayan kadýnýn aslýnda masum bir yalan söylediðini ama bu yalanýný sürdürmek zorunda kaldýðýný iddia ediyor. “Hadi ifade yalan, þiddet emareleri ne oluyor” diye sorduðunuzda da “o da baþka þekilde oluþmuþtur” diyerek dikkatleri baþka tarafa çekmeye çalýþýyor.
Ýnanmýyorsan “inanmýyorum” de geç.
Maðdur üzerinden senaryo gayretine girme nedenin ne?
Ayný yere mi çalýþýyorsunuz?