Dilleri özgür, yürekleri bir olanlar

Hatýrlamaya çalýþalým. Galiba þöyle tezler (!) vardý. Tayyip Erdoðan, deðiþim iddiasýyla iktidara gelmiþ, geniþ çevrelerin desteðini almýþ, ama zaman içinde iktidarý ele geçirince rotasýný deðiþtirmiþti. Hatta ve hatta Erdoðan, zaman içinde devletin rengine bürünmüþ ya da kimilerine göre devlete teslim olmuþtu!

Bunlarý uzun uzadýya hatýrlatmak niyetinde deðilim. Kendilerini deðiþimin ana aktörü olarak gören, biz olmazsak bu iþler yürümez dayatmasýyla hareket eden çevreler; kendi çýkarlarý sarsýldýkça yine ayný tezleri dillendirmeye devam edecekler. Yollarý açýk olsun.

Ýþte nasýl olduysa o devlete teslim olan (!) Tayyip Erdoðan, bunca kuþatmaya raðmen inanýlmaz cesur hamleler yapýyor, siyaseten risk taþýyan adýmlar atýyor. Demokratik reform paketini yok saymaya çalýþanlar, her bir adýmýn kararlýlýkla atýldýðýný gördükçe ne düþünüyor bilmiyorum, ama Türkiye yoluna devam ediyor.

***

Barzani Diyarbakýr’da. Yani kendi evinde, kardeþlerinin evinde. Bundan kaygý duymak yerine, böyle bir yakýnlaþmanýn bize neler getirdiði üzerinde neden fikir yürütmüyoruz.

Yýllar ama gerçekten yýllar önce yazdým ve her fýrsatta söyledim. Türkiye ve Irak Kürtleri ayrý yaþayamaz, yaþamalarý sadece düþmanlýk üretir. Bugün bunu cýlýz bir sesle de olsa ve sadece ekonomi üzerinden ifade edilse de, pek çok kesim dile getiriyor.

Alýn ben daha ötesini söyleyeyim. Kaderi bir olanýn, yüreði de bir olur, geleceði ortak olur, dertleri, kederleri, sevinçleri bir olur. Artýk Türkiye ve Irak Kürtleri arasýndaki siyasi sýnýr fiilen bitmiþtir, bu bir kavuþmadýr, bütünleþmedir, geleceðe yürüyüþtür.

Bunun bizi böleceðini, zayýf kýlacaðýný düþünenler, bize, tarihe, bölgeye ve Ýslam coðrafyasýna ne söylüyor. Gerçekten duymak istiyorum. Onlarýn köhne anlayýþlarýnýn ürettiði kavgalar yüzünden geldik bugünlere. Onlarýn kardeþine yabancý dilleri bizi buraya getirdi.

Þimdi, dillerin özgür, yüreklerin bir olduðu günlere gidiyoruz.

***

Evet, Diyarbakýr’da Baþbakan Tayyip Erdoðan ve KDP lideri Mesut Barzani bir araya geliyor. Esasen sonunda söyleyeceðimi burada yazayým. Kimse endiþe etmesin kardeþler, tam da kardeþlik hukuklarýnýn gereði olarak buluþuyorlar. Hepsi bu.

Bu coðrafyada birbiriyle kader ortaðý olmak zorunda olanlar, sudan sebepler, saçma sapan bahaneler üzerinden birbirlerini yediler yakýn bir tarihe kadar. Türkiye, þu ya da bu nedenle Kürtlerle arasýna duvarlar ördü. Þimdi bunlarýn aþýlmasý ve birikmiþ sorunlarýn çözümü için bambaþka bir yola giriyoruz.

Yüzleþeceðiz, çok ciddi sarsýntýlar yaþayacaðýz. Ama zihinlere ve kalplere yerleþen algýlarýn, öfkelerin yok edilmesi için gayret edeceðiz. Kardeþine mesafe koyan, onun derdiyle dertlenmeyen bir anlayýþtan, yeniden kader ortaklýðýna doðru gideceðiz.

Zor mu, evet. Engeller var mý, onlarca, yüzlerce belki. Pek çok isim, kesim ve aktör bunu sabote edecek mi, her zaman. Ama buna raðmen yürüyeceðiz. Buna raðmen yoldaþ olacaðýz. Siyasi sýnýrlarýn kýskacýndan çýkýp gönül coðrafyasýnda hareket edeceðiz.

Siz aldýrýþ etmeyin, BDP’nin ve onun adeta kopyasý olan ýrkçý anlayýþlarýn ürettiði korkulara. Onlar kendi etnik siyaset anlayýþlarýndan devþirdikleri avantajlarýn elden gittiði kaygýsýyla çýrpýnýyor. Türkiye büyüdükçe ve güç kazandýkça çýkarlar üzerine kurulu zavallý anlayýþlarýnýn karþýlýk bulamayacaðýný çok iyi biliyorlar.

Kardeþler buluþuyor, dillerin özgür, yüreklerin bir olduðu günler...

Tadýný çýkaralým.