Din ve dindarlýk hem bireyi hem toplumsal hayatý etkileme gücüne sahip. Dini inançlarýmýz; düþünme kodlarýmýzý, duygularýmýzý, davranýþlarýmýzý etkileyebiliyor. Din ayný zamanda yaþadýðýmýz sosyo-kültürel ortamý ve gündelik hayatý etkileme gücüne de sahip.
Dindar olup olmamanýn veya dindarlýk düzeyinin evlilik iliþkisine en az dört farklý açýdan etkisi var. Bunlar; evliliðe karþý tutum, evlilik doyumu, boþanma oranlarý ve cinselliði etkileme þeklinde.
Dindarlýk evliliðe karþý tutumu etkiliyor: Evlenip evlenmemeye bakýþ açýsýndan iki farklý boyut var. Birincisi, manevi arayýþlarý yüzünden münzevi hayat yaþamak isteyen kiþiler, beden zevklerinin manevi yoðunlaþmayý bozduðunu düþünmeleridir. Bu sebeple keþiþ hayatý yaþayanlar evlilikten kaçýnýrlar. Özellikle Hristiyan geleneðinden gelen rahip ve rahibelerin bir kýsmý bu sebeple evlenmezler. Ýslam hem manevi olaný/zihni hem bedeni ayný anda gözettiðinden dolayý münzeviliðe geçit vermemiþtir. Hz. Peygamber evliliði kendisinin sünneti olarak tarif etmiþ ve evliliðe teþvik etmiþtir.
Evliliðe karþý tutumun ikinci boyutu ise, evlilik iliþkisine karþý sinik bir bakýþ ile evliliðin kadýn erkek iliþkilerine bozucu etki gösterdiðini düþünerek evlilikten uzak durmaktýr. Nitekim Amerikan istatistikleri kendini dindar olarak tanýmlamayanlarýn dindar olanlara göre daha az evli olduðunu gösteriyor. Yani dindarlýk arttýkça evlilik iliþkisine bakýþ daha pozitif hale geliyor.
***
Dindarlýk evlilik doyumunu etkiliyor: Dindarlýðýn kendini daha mutlu hissetme ile olan iliþkisi gösterilmiþ durumda. Ayný durum evlilik doyumunda da var. Dindar olmak evlilik doyumunu arttýrýcý bir etki gösteriyor. Bu etki mutlak bir belirleyici olmaktan ziyade etkili bir faktör olarak görmek gerekiyor (korelasyon iliþkisi).
Dindarlýk; evlilik iliþkisine manevi bir boyut ekleyerek, evlilik iliþkisini sadece bir sözleþme olmaktan kutsal bir baða çýkarýyor. Evliliðe kutsal bað eklemek evlilik iliþkisini güçlendiren bir özellik gösteriyor.
Ayrýca eþlerin dindar topluluklar içinde beraber sosyalleþerek, sosyal bir topluluðun parçasý olmalarý da evlilik doyumunu arttýrýyor.
Dindarlýk boþanma oranlarýný etkiliyor: Dini inançlar ile boþanma oranlarý arasýnda iliþki olduðu bilinen bir durum. Dindarlýk düzeyi arttýkça boþanma oranlarý azalýyor. Boþanmanýn dinen kabul edilmediði Katolik ülkelerde boþanma oranlarý daha düþük. Ýslam boþanmanýn yolunu açmakla beraber, “Allah’ýn sevmediði helal” yaklaþýmýnda bulunuyor. Bu yaklaþým boþanmanýn gerçekten gerektiði durumda boþanmanýn yolunu açarken, gereksiz boþanmalarý da engellemeye çalýþmasý açýsýndan dengeli bir tutum olarak görülmeli.
Dindarlýk cinsel davranýþý etkiliyor: Dinler cinselliðe karþý bakýþ açýsý oluþtururlar. Ýslam’ýn nikah dýþý cinselliðe karþý tavrý oldukça sert iken, nikahýn olduðu durumda ise cinselliði oldukça teþvik eden bir tutumu var. Ýslam, cinselliði Þeytan’ýn iþi olan bir günah deðil aksine sevap olarak görüyor. Cinselliðin sadece çocuk üretme faaliyeti deðil, ayný zamanda eþler arasý duygusal doyum ve bedenin zevki olduðu da kabul ediliyor.
Dinlerin ve dindarlýðýn cinsellik davranýþýna diðer bir etkisi ise evlilik öncesi iliþki konusunda. Dinler nikahýn olmadýðý evlilik öncesi veya evlilik dýþý iliþkileri desteklemiyor. Ýstatistikler de dindarlýk düzeyi artýkça evlilik öncesi cinsel iliþkinin azaldýðýný gösteriyor. Ayrýca dindarlýk düzeyi arttýkça aldatma oranlarýnda azalma oluyor. Yine de bu istatistiklerin ortalamalarýn karþýlaþtýrýlmasý olduðunu unutmamak lazým. Üstelik insan davranýþýný belirleyen çok sayýda faktörün olduðunu, dindarlýðýn da sadece bunlardan biri olduðunu da hesaba katmak lazým. Ama son toplamda, dindarlýðýn evlilik iliþkisini olumlu etkilediðini söyleyebiliriz.
