Ýlga edilinceye kadar Ýslam dünyasý Osmanlý hilafetine itiraz etmemiþ aksine onaylamýþtýr, biat etmiþtir.
Bildiðim kadarýyla yeni halife Mýsýr ve Hindistan’daki ilmi heyetlerin onayýndan da geçiyordu.
Osmanlý devleti ‘ilay-ýkelimetullah’ ilkesiyle hareket etmesine raðmen kimi dini gerekçeli isyanlara da maruz kalmýyor deðildi.
Bunlardan biri de 19. asýrdaki Vehhabi isyanýdýr.
***
Bugünkü Suud ailesinin siyasi destek verdiðiVehhabiler, 1801 yýlýnda týpký bugünkü DAÝÞ gibi Necid bölgesinde isyan etmiþler ve týpký bugünkü DAÝÞ gibi devlet ilan edip geniþ bir alana yayýlmýþlardý.
Katliam yapmaktan çekinmiyorlardý. Sadece Kerbela’yý bastýklarýnda üç günde çoluk çocuk demeden beþ bin kafa kestiler. Sonra Taif’i kýlýçtan geçirdiler.
1806 da Mekke ve Medine’yi iþgal edince kimse hacca gidemez olmuþ, gidenlerden de haber gelmez olmuþtu.
***
Bunun üzerine Osmanlý, Mýsýr valisine talimat göndererek bu hareketin tenkilini emretmiþtir.
Mýsýr valisi Kavalalý Mehmet Ali Paþa da 1812’de oðlu Tosun Paþa’yý Hicaz’a göndermiþ 1813 yýlýnda Mekke isyancýlardan kurtarýlmýþtýr.
Ýsyancýlarla mücadele sýrasýnda Tosun Paþa’nýn Medine’ye tayin ettiði Ýbrahim Aða da Vehhabiler tarafýndan pusuya düþürülerek öldürülmüþtür.
***
Tosun Paþa 1816 yýlýnda ölünce yerine geçen kardeþi Ýbrahim Paþa iki yýl süren bir askeri harekat ile Vehhabi isyanýný tamamýyla bastýrmýþ, isyancýlarýn baþý olan Abdullah b. Suud ve þürekasýný yakalayýp Ýstanbul’a göndermiþtir.
Ýstanbul’da yargýlanan Abdullah b. Suud ve þürekasý Beyazýt meydanýnda idam edilmiþtir.
Týpký bugünkü Suudi yönetiminin 1979’da isyan edip Kabe’yi basanlarý idam ettiði gibi!
***
Nerden çýktý þimdi bunlar dediðinizi duyar gibiyim.
Suudi Arabistan’da yayýnlanan bir yazýdan çýktý!
Dört gün önce 27 Mart 2019 tarihinde Suudi Arabistan’da yayýnlananUkaz gazetesinde Hani Zahiri adýnda bir yazar, Osmanlý devletini kastederek, ‘Birinci DAÝÞ Devleti 1299-1923’ baþlýklý bir yazý yazdý.
DAÝÞ isimli örgütün bittiðini yazan Zahiri, bu örgütün aslýndaikinci DAÝÞ olduðunu; birincisinin ise Osmanlý devleti olduðunu ve Erdoðan’ýn da ayný çizgide yürüdüðünü yazdý.
Bir yýðýn hezeyan!
***
Osmanlý’yý bir terör örgütüyle ayný kefeye koyan ama terör eylemi olarak hiçbir örnek vermeyen yazar, Osmanlý’nýn 1815 yýlýnda Medine’ye bir Hristiyan’ý vali yaptýðýný yazarak da hezeyanlarýnýn üzerine tüy dikti.
Osmanlý’nýn mukaddesata en büyük ihaneti Thomas Keith’i Medine’ye vali tayin ederek yaptýðýný yazdý.
Thomas Keith dediði Mýsýr’da esir düþmüþ sonra Müslüman olarak Ýbrahim adýný almýþ ve Tosun Paþa’nýn Medine’ye tayin ettiðiÝbrahim Aða’dan baþkasý deðil.
Ýbrahim Aða’nýn görevi de topu topu bir aydýr! Yukarda yazdýðým gibi pusuya düþürülüp öldürülmüþtür.
***
Osmanlý’nýn Müslümanlýðýný bile kabul etmeyen kafa, Ýbrahim Aða’ya Müslümanlýðý hiç yakýþtýrýr mý?!
Yazarýn sýkýntýsý Vehhabi isyanýný bastýran Osmanlý’ya ve bugün ümmetin hilafsýz lider gördüðü Erdoðan’a duyduðu kin ve nefretten baþka bir þey deðil.
Þimdi soralým, ‘Hangisi DAÝÞ’e daha çok benziyor, küfre karþý cihad etmiþ, Ýstanbul’u alarak Peygamber müjdesine nail olmuþ, Ýslam dünyasýný korumak için haçlý ordularýna göðüs germiþ Osmanlý mý, yoksa Necid çöllerinden çýkýp Müslümanlarý kýlýçtan geçirerek devlet ilan eden asiler mi?’
Yazar baþlýðý yanlýþ atmýþ; doðrusu, ‘Birinci DAÝÞ 1801-1818’ olacaktý!
‘Þecaat arz ederken merd-i kýpti sirkatin söyler’ denir ya aynen öyle!
