Dinleme listesinin aklý

Açýk Görüþ düþünce eki üzerinden Star okuyucusu ile tanýþtýðýmýzý farz ediyorum. Buna raðmen her yeni baþlangýç için elzem olan selam ile baþlayalým. Salý, Perþembe ve Cumartesileri buluþmak üzere bismillah diyelim...

Ortaya çýkan ‘dinleme listesinin’ bizlere söylediði iki þey var. Birincisi bu kesinlikle bir dinleme listesi deðil. Ýkincisi neo-vesayet odaðýn ve Gülen Grubu’nun nasýl bir kaotik ve naif dünyada yaþadýðýný þimdi daha iyi anlýyoruz. Þu ana kadar listedeki isimlerden ortaya çýkan manzaranýn söylediði tek þey belli bir mimari yaklaþýmla, binlerce kiþi, dinleme havuzuna dahil edilmiþ. 

Listenin 17 Aralýk’la ünsiyeti ise dinlenenlerin ciddi bir kýsmýnýn aslýnda ismi konulmamýþ gevþek bir ‘tutuklama listesi’ havasý oluþturuyor olmasý. Listeye giren isimleri birbirine baðlayan açýk bir eksen veya unsur görmek mümkün deðil. Listeye bakarak birbiriyle alaka kurmanýn imkansýz olduðu birçok farklý adacýktan bahsetmek mümkün. Bu ise ‘listeyi yapanlarýn’ ideolojik ve perspektif bütünselliðinin listeye girenlere göre çok daha homojen olduðunu bizlere söylüyor. Mezkur perspektifin, bir soruþturma marifetiyle binlerce farklý kiþiyi dinlemek durumunda kalmasý akla ziyan olacaðýna göre ‘bu liste’ nasýl oluþmuþtur? Hangi saiklerle hayatýn normal akýþýnda suç iþliyor olsalar bile ayný veya benzer suçu iþleme ihtimalleri neredeyse mümkün olmayan isimler yan yana gelmiþtir? 1990’larda koskoca bir skandal olarak kayda geçen ‘Selam Örgütü’, 2013’te neo-vesayet odaðýna nasýl bir tenasüh ile vasýl olmuþtur? 

***

Yargý-polis dünyasý içerisindeki bir odak, siyasetin zahmetli ve riskli dünyasý yerine, kendince çok sofistike bir vesayet rejimi kurma hayali içerisine girmiþ. Ergenekon, Balyoz ve KCK süreçlerini ise ‘doðru ile yanlýþýn’ harmanlanmasýndan dolayý sonuna kadar istismar etmiþ. Hem kendisine benzeyen farklý vesayet odaklarýndan kurtulduðunu düþünmüþ hem de bu mücadele sýrasýnda siyaseti bir ‘mayýn eþeði’ olarak kodlamýþ. Siyasete yolun bir yerinde tasfiye edilecek veya kendi kendisini havaya uçuracak bir rol biçilmiþ. Son yýllarda ‘sorumsuz yetki’ kullanýmýnýn bünyelerini zehirlemesiyle, gözleri neredeyse tamamen kararmýþ. Sorun çýkarma ihtimali olan en sýradan aktör de hedefe konmuþ, en kurumsal yapýlar da. Bütün bunlarýn ortasýnda ise neo-vesayet odaðýn ‘suç mahallinden’ bir türlü ayrýl(a)mayan Gülen Grubu bulunuyor. 7 Þubat’ta da 17 Aralýk’ta da benzer bir pozisyonu efsunlamýþ bir eda ile sürdürdüler. 

Dinleme listesine -þimdilik- giren isimlerden bir siyasi yol haritasý çýkarmak pekala mümkün. Bu yol haritasýnýn Gülen Grubu’nun siyasi refleksleriyle neredeyse birebir örtüþmesine de þaþýrmak mümkün deðil. Listeye dikkatlice bakýldýðýnda üç önemli odak görmek mümkün: Ýran, Kürt Meselesi, Ýþ ve medya dünyasý. Bu odaklarýn elbette alt baþlýklarý da var. Lakin yargý-polis dünyasýnýn bekçi perspektifinden çizdiði bu haritanýn, en az neo-con’larýn yeni Ortadoðu haritalarý kadar çapsýz olmasýndan dolayý alt baþlýklarýn anlamý da ortadan kalkmýþ durumda. 

Bakü’yü Ýran’dan korumayý vazife bilen bir aklýn, Ankara’nýn muhafaza edilmesine kendisini kutsal memur kýlmasýnda þaþýlacak bir durum yok. Kürt meselesinde, kendisini vatanýn nihai sadýk kalesi gören bir aklýn, soruna deðen aktörlerin büyük bir kýsmýný hain addetmesi de gayet tabii. Ýþ ve medya dünyasýyla kurduðu iliþkinin ahlaki kalitesi de çok tabii bir þekilde araçsallaþtýrmayý üretmektedir. Bütün bunlarýn, iyi kötü ‘bir araya geldiði’ senaryoda ise ‘bir araya gelmesi zor’ isimlerin listesi zuhur etmektedir.