Diplomasinin dili turizm olmalı

Ülkemiz, uluslararası diplomaside turizm dilini kullandı. Barışı dünyanın tatilde de en güzel birleşme, buluşma noktasının Türkiye olduğunu turizmin davetkar sesinde Almanya’daki ITB (Uluslararası Turizm Borsası) 2017’de fuarın 51. yılında ülkemizin şehirlerinden otellerine, turizm sektörünün temsilcilerine varana dek deyim yerinde ise adeta bir çıkartma yaptı. Topyekun milli birlik ve beraberlik ruhuyla saygı, sevgi, hoşgörüyle birbirine kenetlendi. Türkiye’ye 2017 yaz sezonu için olumsuz yönde yürütülen kampanyalarla gösterilmeye çalışılan kırmızı karta yeşil kartla, zeytin dalıyla, turizmin evrensel diliyle en güzel en anlamlı cevabı verdi.

Tüm dünya üzerinde tatilcilerin seyahat özgürlüğü ve tercihini, hangi ülkeye tatile gideceğine kendisinin karar vermesine engel olmaya çalışmakta insan haklarına yapılan en büyük haksızlıktır. Lafa gelince kişisel hak ve özgürlüklerden bahsedenler turizmde de ne yazık ki kendi söyledikleriyle kendileri çelişiyorlar. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz olduğu için bir kez daha onur ve gurur duyduğumu üzerine basarak söylemek istiyorum. Neden derseniz o kadar çok neden var ki yazmakla bitmez ama burada ifade etmek istediğim şudur ki devletimizin Bakanları, Valileri, turizmcilerin en önünde onlarla kol kola Almanya’daydı. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Turizm Bakanımız Nabi Avcı, Antalya Valimiz Münir Karaloğlu, turizm sektör liderleri ile birlikte Türkiye’nin dünyada güvenilir tatil ülkesi olduğunu bir kez daha bu önemli Turizm Fuarında tüm dünyaya gösterdi. Türk-Alman dostluğunun kökleriyle birbirine bağlılığı geçmişten bugünlere gelmiştir ve olumlu yönde turizmde de devam etmesi için Türkiye üzerine düşeni yapmıştır ve yapmaya devam edecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Olumsuz algılar,  veryansınlar, karalama kampanyaları hedefine ulaşamayacaktır. Dünya ekonomisinde söz sahibi güçlü, emin adımlarla dev projelerle yoluna devam eden bir Türkiye gerçeğini kimse görmezlikten gelemez.

Butik ve küçük oteller

Ülkemiz turizmde 1000 tane küçük ve butik otellerde mikro ekonomiye katkılarından tutun da, binlerce turizm çalışanına sağladığı istihdam, her şey dahil otelcilik anlayışından sıyrılarak oda kahvaltı ve yarım pansiyon kişiye özel servis ve hizmet anlayışıyla Anadolu’daki unutulmaz Türk misafirperverlik ve ağırlama anlayışını bir kültür olarak yaşatan, çevresinde bulundukları esnaf ve işyerlerine, bölge ekonomilerine katkılarına varana dek birçok konuda katkı ve faydalar sağlamaktadırlar. Ülke turizmimizin ve otelcilik anlayışımızın en doğru şekilde tanıtılması ve yaşatılmasında önemli turizm elçilerimiz olarak coğrafyamızın yöresel lezzetlerinden tutun da folklorik ve kültürel yapımızın yaşatılmasında, gelen tatilcilerle paylaşılmasında daimi misafir anlayışının sağlanmasındaki rolleri sıcak temasta samimi hissiyat ve dokunuşlarda güçlü ve etkili bağlar kurmak için ve ülkemizin hak kettiği değerde tanıtılması için bazen de ‘küçük büyüktür’ün turizmdeki temsilcileridir. Onlara destek olmalı, fikir, görüş ve önerilerini iyi değerlendirmeliyiz. Bu tarz turizm işletmelerinin sürdürülebilir, istikrarlı doğru yapılandırılmış bir şekilde kısa ve uzun vadede başarılı olmaları için desteklenmeleri önemlidir kanaati içerisindeyim. Tatil tadında kalın.

Ankara’da turizmin beyaz kelebekleri

Ankara’da gerek şehir otelciliğinde gerekse sosyal ve kültürel yaşamda mekanlardaki hareketlilik ve canlılık oldukça güzeldi. Başkent Aşçılar ve Turizm Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Toplantısına TAFED Başkanı Zeki Açıköz ile birlikte katıldım. Ankara şehir otelciği ve gastronomi dünyasıyla ilgili sıcak gelişmeleri de inceledim. Turizmin beyaz kelebekleri, aşçılığın disiplinli ve saygın bir meslek olduğunu ve bu disiplini bozmamak gerektiğini ifade ederek beyazın anlamının saf, pak, ak temizliğin simgesi ve evrenselliğini dile getirerek beyaz üniformalarının dünyada aşçılığın üniforması ve rengi olduğunu kefenin rengi nasıl değişmezse bu rengin de değişmemesi gerektiğini, meslektaşlarının yenilik peşinde koşarken renklerini, yemeklerinde yaptıkları sunumlarda ve detaylarda kullanmaları gerektiğinin altına çizerek aşçılık mesleği için önemini vurguladılar. Bu konu da bu hafta dikkatimi çekenler arasındaydı.