Direklerarası maç

Direklerarası dendi mi insanın aklına, Ramazan ayında Şehzadebaşı’nda kurulan Kel Hasan’ın güldürü tiyatrosu gelir. Dün akşam oynanan Mersin İdmanyurdu-Galatasaray karşılaşması da tam Kel Hasanlık’tı!..

Galatasaray çok rahat kazanabileceği bir maçı, gereksiz ve anlamsız bir biçimde tehlikeye soktu ve iki puan kaybetti. İlk yarıda top direklerasını bulmadı ama, direklere çarptı. Hem de iki defa... Bunun dışında Sarı-Kırmızılılar’ın kaleyi bulan tek şutu yoktu.

Selçuk orta sahaya gelip top alıyor. Amaç stoperi de yanı sıra orta sahaya getirmek. Böylece Umut’a gol yolları açmak. Ancak Umut’a top atan yok. Ya da atmak isteyenler bir türlü Mersinli futbolcuları geçemiyor.

Mersin İdmanyurdu’nun ise Galatasaray 18’inin çevresinde dolaşmanın ötesinde yaptığı pek bir şey yoktu, birinci yarı boyunca.

Galatasaray ikinci devreye golle başladı. Emre’nin kaleciden dönen topunu Umut ağlara yolladı. Bu golün arkası gelmeliydi.

Çünkü gerçekten Galatasaray ile Mersin İdmanyurdu arasında çok büyük bir fark var. Ama iyi bir Melo’nun olmaması ve Yekta’nın yaratıcı bir futbolcu değil de, iyi bir görev adamı gibi oynaması Galatasaray’ın zaaflarından biri.

Bir başka zaafı da Galatasaray’ın Riera... Sol kanadı iyi kullanıyor, ama savunmada yeterli değil. Mersinliler daha çok onun kanadından geldiler Galatasaray’ın kalesine. Hep Sarı-Kırmızılılar’ın bir santrfor yerine sol bek alması gerektiği fikri üzerinde durduk. Ama Galatasaray’da karar vericiler nedense forvetten savunma oyuncusu devşirmeye pek bir meraklılar. Eboe’yi alıncaya kadar, Sabri saç baş yoldurmuştu. Şimdilerde de Riera.

Nobre, Fenerbahçe’de oynadığı yıllarda, Galatasaray’a gol atmasıyla tanınmıştı. Beşiktaş’ta da bu özelliğini sürdürdü. Dün gce de onun ayağından Galatasaray ağlarına Mersin’in golü gitti. Bu golün dışında Nobre sahada var mıydı, yok muydu anlamak mümkün değil.

Hakem faulleri süzmekte çok yetersiz kaldı. İkinci yarının başında Galatasaray 1-0 öndeyken, Burak’a 18’in köşesinde Culio’nu yaptığı yüzde yüz bir faul vardı ki, hakem nedense buna gözlerini yummayı tercih etti. Hemen sonra da ortada faul yokken Riera’ya sarı kart gösterdi. Tabi bunlar küçük şeyler ama mide bulandırıyor. Hakemlerin biraz daha dikkatli olması gerekir en azından.