Biz, darbeler söz konusu oldu mu, üzerine ölü topraðý serpilmiþ bir millettik. Oturur televizyondan izler ya da radyonun baþýna toplanýr kulak verirdik, oylarýmýzla iktidara getirdiklerimiz, yaka paça götürülürken, TSK'ya övgüler düzerdik. Niye? Korkudan mý? Sanmam! Biz askerini seven, onu kutsal gören insanlarýz ya da insanlardýk. Aslýnda asker de senin benim gibi biriydi; bu toplumun içinden çýkmýþ. Dahasý hepimiz askerlik yapmýþtýk; bir araya geldik mi laf döner dolaþýr askerlik anýlarýna gelirdi. Ve o günleri ballandýra ballandýra anlatýrdýk birbirimize. Üstelik Peygamber Ocaðý deðil miydi? Bize kötülük gelir miydi hiç? Ama geldi. Bütün darbelerden millet zararlý çýktý. Bizi öylesine baðýrlarýna bastýklar ki soluðumuz kesildi... ya baygýn düþtük ya da öldük... sevgiden!
NATO subaylarý, Türk kimliklerini, eski bir palto gibi üzerlerinden çýkarýp attýlar günlerden bir gün. Ve tabi silah gücüyle baþa gelince de hemen NATO'ya baðlýlýklarýný ilan ediverdiler. Yani "miletten bana ne; varsa yoksa Amerika" demekteydiler. Hoþ sadece asker deðil dünyanýn dörtte üçü gibi biz de, Amerikan edebiyatý, çizgi romanlarý, Hollywood filmleri nedeniyle özümüzden sýyrýlýp, geçmiþimizi, kültürümüzü bir yana fýrlatýp atmýþtýk. Ee Celal Ýnce bile "dostumuzsun, kardeþimiz... dünya durdukça.." diye bir tango bestelememiþ miydi! Türk sinemasý bile Hollywood filmlerini alýp "yerlileþtirerek" piyasaya sürmüyor muydu? En büyük yazarlarýmýzdan Kemal Tahir bile, yokluk bataðýndan kurtulmak için Amerikalý özel hafiye Mike Hammer'in serüvenlerinden üç beþini yazmamýþ mýydý?
ABD'nin güdümüne sadece subaylarýmýz deðil hýrslarý akýllarýndan önde giden, cehalete bilgelik cilasýný vuran, salya sümük aðlayarak insanlarý kandýran kimi sahtekarlar da girdi. Ama hiç biri Fetullah Gülen kadar ahlaksýz, satýlmýþ, gözünü kan bürümüþ olmadý!
Gülen'i en iyi anlatan belgelerden biri "Fetullah Gülen ve Iþýk Tarikatý" konulu, 18.03.1999 tarih, B.05.1999.EGM. 4.06.00.06 sayýlý, Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral imzalý yazýdýr :
"Fetullah Gülen, alýþýlmýþ din adamý profilinden uzak, din adýna farklý söylemleri bulunan, kimi zaman 'Sfenks' kadar sessiz, kimi zaman Atatürk'ü övmeye gerek duyan , düzen yandaþý aydýn bir düþünür kimi zaman da farklý dinlerin temsilcilerine dünya barýþý adýna çaðrýlar yapacak, Papa'yla oturup fikir alýþ veriþinde bulunabilecek kadar uluslararasý yönü güçlü bir görüntü vermektedir...
Gülen'in yeterli din eðitimine ve bilgisine sahip olduðu kuþkuludur. Ancak dinini pek bilmeyen ama inançlý insanlarý etkileyebilecek noktayý iyi keþfetmiþ...Bilim adamý olmayý gerektirmeyen dini öyküleri ýstýrap yüklü sesiyle anlatan, hýçkýra hýçkýra aðlayarak dinleyen ya da izleyeni etkilemeyi baþarmýþ yýllar yýlý...
...teþkilatýmýz bünyesinde bulunan baþta Polis Koleji ve Akademisi olmak üzere bir çok eðitim kurumumuz adý geçen tarikatýn ilgi alanýna girmiþ, örgütlenmeleri bu gün de sürmektedir. Emniyet teþkilatý bazýnda stratejik önemi haiz Personel, Bilgi Ýþlem, Eðitim, KOM (Kaçakcýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Amirliði), Terör ve Ýsihbarat birimleri ile taþrada yapýlanmalarýn olduðu yönünde emareler mevcuttur... Bu tarikatýn yapýlanmasý ve ideolojik boyutuyla teþkilatýmýz bünyesindeki faaliyetlerini araþtýrma çabalarýmýz sürmektedir.Ayrýca konunun Devlet Güvenlik Mahkemeleri kapsamýna girip girmediði de araþtýrýlmalýdýr."
(Bölüm 2- "Asker de Polis de bizim emrimizde Hoca efendi Hazretleri.")