Dýþ politika ve ‘muhalif dil’

Dýþ politika, uzunca yýllar hem siyasi partiler açýsýndan hem de bizzat devlet açýsýndan -oldukça- pasif bir alan olarak ele alýndý. Bu durumun oluþturduðu yapýsal marazlar, yakýcý kararlar alma süreçlerinde en sýcak þekilde tecrübe edildi. 

Osmanlý Ýmparatorluðu’nun parçalanma yýllarýyla baþlatabileceðimiz dýþ politika geliþmeleri, Cumhuriyet’in kuruluþunda her anlamda doðrudan etkili oldu. Kemalist anlatýnýn kurgu tarih yazýmý da, yaþanan dýþ politika geliþmelerini içeride münasip bir þekilde tüketilebilecek ‘asil bir yenilgi’ olarak formatlamýþtý. Neredeyse bütün kýrýlma noktalarý yabancý bir güçle yaþanan karþýlaþmanýn neticesinde hayata geçen bu süreçten Türkiye Cumhuriyeti Devleti ortaya çýktý. Hem siyasal ve sosyolojik hem de jeopolitik olarak oldukça karmaþýk dinamiklerin içerisinden, dönemin ulus devlet ruhundan baðýmsýz olmayan kaba form benimsendi. Bugün hâlâ, bütün kesimlerin bir þekilde maðdur edildiði maliyetler telafi edilmeye çalýþýyor.

Yýllarca, ideolojik derin karþýtlýklara raðmen dýþ politikaya dair geliþen ortak bir yaklaþým, en önemli maraz kaynaðýna dönüþtü. Farklý siyasal kimlikleri dýþ politika konusunda buluþturan ana zemin ‘komploculuk’tan baþka bir þey deðildi. Hatta en derin komplo söylemini kullanmak sofistike analiz olarak kabul edildi. Bu durum hâlihazýrda da en yaygýn yaklaþým tarzýný oluþturuyor.

Farklý siyasal kesimlerin -sonuçta- benzer bir akýl yürütmeyi kullanmasý, dýþ politika anlamýnda oldukça derin bir ciddiyet krizine de yol açmýþ durumda. Bu durumun aþikâr hale gelmesi ise karmaþýk bir alan olan dýþ politikanýn, AK Parti eliyle ilk kez pasif bir durumdan çýkýp aktif bir alana dönüþmesiyle paydaþlarda ciddi bir kafa karýþýklýðý oluþturdu. 

2002’de Amerika’nýn Irak iþgaline ortak olunmamasýyla baþlayan yeni durum, takip eden yýllardaki her kýrýlma anýnda benzer kafa karýþýklýðýnýn yaygýnlaþmasýný saðladý. Kýbrýs müzakereleri, Avrupa Birliði’ne üyelik süreci, Hamas liderliðinin Türkiye’ye gelmesi, Ýran ile nükleer takas anlaþmasý, Davos, Mavi Marmara baþlýklarýnýn neredeyse tamamýnda, farklý kesimlerde muhalefet cenahýnda olanlarýn gerek içerik gerek sofistikasyon gerekse de siyasal tepki düzeyi açýsýndan oldukça benzeþtiðini görürsünüz.

Özellikle Arap isyanlarýyla beraber bu dilin en kontrolsüz halini tecrübe etmeye baþladýk. Kabaca ‘Batý veya Amerika projesi’ olarak kodladýklarý geliþmelerin, yine bizzat ‘Batý veya Amerika’ marifetiyle akamete uðratýlmasý sürecinde olabilecek en derin komplocu savrulmalarý yaþadýlar. Baþtan aþaðý çeliþkiler ve ahlaki tutarsýzlýklarla örülü dünyalarýnda ciddi bir zihinsel rahatsýzlýk duymamalarý üzerine düþünmekte fayda var. Bu yönüyle Süleyman Þah türbesinin taþýnmasý karþýsýnda geliþtirdikleri refleks ve dile takýlmadan asýl yapýsal soruna, kafa karýþýklýðýna bakýlmasý yerinde olur.

Öncelikle dýþ politika dediðimiz alanýn, dinamiklerinin çok azýný doðrudan kontrol edebildiðiniz bir alan olduðu hakikatini kabul etmek gerekiyor. Bu verili durumun oluþturduðu zeminde, inþacý adýmlar atmanýn zorluklarýný idare etmeye karar vermek, bizleri aktif bir dýþ politikanýn içerisine sokuyor. Bu bir tercih. Týpký pasif kalmak ve beraberinde gelen maliyetleri çoðu kez sessizce kabullenmek gibi. Burada yýllarca ‘dýþ iliþkiler’ düzeyinde seyreden yaklaþýmdan ‘dýþ politika’ yapan tarza geçiþte yaþanan sancýlarý görüyoruz. Lakin 2002’den beri bu geçiþin en azýndan verili düzeyde anlaþýlmasý beklenirdi.

Süleyman Þah operasyonuyla ortaya saçýlan muhalif dilin dýþ politikada yaþanan yapýsal kýrýlmayý idrak etmesi birçok açýdan mümkün görünmüyor. Öncelikle ele aldýklarý ve muhalefet ettikleri konu baþlýðý ile ünsiyetini tamamen koparmýþ bir içerikle, iktidar karþýtlýðý üzerinden geliþen muhalif dil, komplocu sloganlar arasýnda iþi argo düzeyine mahkûm ediyor. Bu düzeyde, meseleyi konuþacak ciddi bir zemin de kalmýyor. 

Yaný baþýmýzda doðrudan bizi etkileyen ve dýþ politikaya dair fazlasýyla malzeme sunan bir dönemde, dýþ politikayý bu denli ýskalamanýn maliyeti muhalif dilin kalitesini belirliyor. Bu durumun en açýk delili, muhalif dilin Süleyman Þah’ýn varlýðýný son operasyonla fark etmesi. Hal bu olunca daha fazla söze de gerek kalmýyor!