Selahaddin E. ÇAKIRGÝL
Selahaddin E. ÇAKIRGÝL
Tüm Yazýlarý

Dýþsiyasetin nefes kesen dehlizlerinde..

Türkiye son 3-4 yýldýr, Suriye’de kaçýnýlmaz olarak baþvurduðu Zeytin Dalý, Barýþ Pýnarý ve Ýdlib’deki askerî harekât’ýn bir benzerini, þimdi de, PKK silahlý terör örgütüne karþý Kuzey Irak’ta, Haftanin ve çevresinde de sahneye koydu.

***

Türkiye Doðu Akdeniz’de, ‘Mýsýr ve sionist Ýsrail rejimi, Kýbrýs Rûm Yönetimi, Yunanistan ve -kýsmen- Ýtalya’ ve onlarýn arkasýnda da Birleþik Arab Emirliði ve Suûdî rejimlerince desteklenen bir anlaþma ile, karasularý içinde sýkýþtýrýlmýþken... Uluslararasý Deniz Hukuku’ndaki bir imkâný ilginç bir diplomatik hamle ile baþarýlý þekilde kullandý ve uluslararasý hukuktaki ‘kýta sahanlýðý’ tariflerine uygun olarak, Libya’yla deniz dibinden sýnýrdaþ olduðunu, yine uluslararasý hukuk açýsýndan geçerli olan bir anlaþmayla hükme baðladý. Böylece, Doðu Akdeniz’de hareket alaný yok edilmiþ durumuna düþürülen Türkiye, bu anlaþmayla, asýl o hasým taraftakileri, Doðu Akdeniz’de uluslararasý hukuk açýsýndan kuþatma altýna aldý.

***

Ama, konu o kadar sâde deðil elbette..

Libya’da Muammer Gaddafî’nin 42 yýllýk hükümetinin miladî- 2011 Baharý’nda daðýlmasý ve kendisinin de öldürülmesinden sonra, bir türlü durulmayan sularýn ne tarafa akacaðý belirsizliðini korurken, uluslararasý bir çok güç odaklarý da çeþitli senaryolar peþindeydiler.

Nitekim, özellikle son 2-3 senedir, Halife Hafter isimli bir em. General devreye sokuluvermiþti.

Hafter, uzun yýllar Gaddafî’nin seçkin bir komutaný iken, sonra aralarý açýlmýþ ve 20 yýl önce Amerika’ya kaçmýþtý. Gençlik yýllarýnda Rusya Askerî Akademisi’nde okuduðu için, bu kiþi, Rusya için de cazip bir isimdi. O da, bu iki devlet için de kullanýþlý bir durumda olmanýn avantajýyla sahip, 80 yaþýnda da olsa, kukla bir liderlik derdine düþmüþ; baþkent Trablus’ta hükûmeti elinde bulunduran Libya’nýn legal/kanûnî Ulusal Mutabakat Hükûmeti’ne karþý BAE, Mýsýr ve Suûdî desteðiyle silahlý mücadeleye girmiþti. Bu arada, ‘Wagner’ isimli sözde gayriresmî bir ‘güvenlik þirketi’, gerçekte ise, Putin’in kontrolünde olduðu aþikar olan bir ‘paralý savaþçý- lejyoner’ gücü tarafýndan da destekleniyordu.

Amerikan emperyalizmi de kim kazanýrsa kazansýn, her durumda da son sözü kendisinin söyleyeceðini güvenli senaryolarý peþinde..

***

Libya’nýn kanunî/ legal hükûmeti olduðu BM tarafýndan da kabul edilen Fayiz es’Serrâc’ýn baþýnda bulunduðu Hükûmet, Türkiye’yle çok stratejik alanlarda da iþbirliði anlaþmalarý imzaladý ve Türkiye, yalnýz Doðu Akdeniz’de deðil, Libya’da da dengeleri kendi lehine çeviren güçlü bir konuma geldi. Ayrýca Libya’nýn batýsýndaki komþularý Tûnus, Cezâyir ve güney komþusu Çad da, Serrâc Hükûmetini diplomatik olarak destekliyorlar.

Bunlar kolay olmuyor, yýðýnla riskleri var, tabiatiyle.. Fakat riskleri göze almadan elde edilenler de hafif bir rüzgârla savrulup gider.

Rusya, Wagner’e resmen sahib çýkmýyor. Amerika ise, Türkiye’nin Hafter’in yenilgiye uðratýlmasýnda, özellikle de ÝHA ve SÝHA gibi üstün yetenekli ve yerli silahlarýyla etkili olduðunu ve de Hafter güçlerinin büyük kayýplarla Doðu Libya’ya doðru çekildiðini görünce.. Amerikan Baþkaný Trump ve Türkiye Baþkaný Erdoðan evvelki gün görüþtü ve ‘Libya’nýn geleceði için Amerika ve Türkiye’nin müþterek çalýþma kararý verdiði’ açýklandý.

Bu durumda özellikle Mýsýr, BAE ve Fransa, ateþ-kes isterken, Serrâc Hükûmeti ve onu vargücüyle destekleyen Türkiye, Hafter’in artýk masada yerinin olamýyacaðýný söylüyor.

***

Bu geliþmelerin baþka yan etkileri de görülüyor ve görülecek de.. Nitekim, Yunanistan baþbakaný Miçotakis, evvelki gün, Ýsrail rejimini ziyarete koþarak, Netanyahu’ya, ‘Türkiye’nin yeni Osmanlý hayalleri peþinde olduðunu’ söyledi. Malûm arab rejimleri de ayný iddialarý iþleyip duruyorlar zâten.. Rusya ve Amerika da ayný endiþeleri paylaþýyorlar, öteden beri..

Çetin ve karmaþýk bir diplomatik ve de örtülü askerî mücadeleler zinciri..

Çýkarlarý korumaktan ziyade, haklýlýk konumundan sapmamak asýl mesele..