Diyanet’in misyonunu kavramak

Diyanet tartýþmasý”, aslýnda sadece “Diyanet tartýþmasý”ýndan ibaret deðil. Hala anlamadýnýz mý, diye sorarak baþlayayým yazýya.

Þunlarý da sorayým:

- Diyanet CHP için nedir? MHP için, HDP için nedir?

Evet, dindar kesimlerin gözünde Diyanet, uzun süre, statükonun dini alaný kontrol etmek için oluþturduðu bir yapý olarak görüldü, kurulu düzenin Diyanet’e verdiði anlam da o idi. Cumhuriyet, galat-ý meþhur bir anlayýþa göre “Türk-Sünni-Hanefi” bir iç muhteva taþýmaktaydý. Bu, galat-ý meþhur, yani ünlenmiþ yanlýþtý, çünkü evet Cumhuriyet’in “Türk vurgusu” tartýþýlmazdý ama, din ile iliþkisi, bu Türk vurgusu içinde Ýslam’a yer verilmiþ olsa bile, o Ýslam’ýn laik mantýk içinde çerçevelenmesi, indirgenmesi idi ve Diyanet, bu indirgemenin dýþýna taþacak her islami yöneliþi bloke etme misyonu ile görevlendirilmiþti.

O yüzden de dindar toplum kesimleri Diyanet’in tasarruflarýný sorgulayarak, hatta islami bilinç geliþtikçe mesafe koyarak ve Diyanet’in özerk hale getirilmesi talebini seslendirerek geldiler.

CHP’nin Diyanet yaklaþýmý statükonun birebir aynýdýr. MHP, tepedeki eðilimler farklýlaþmýþ olsa bile, dayandýðý toplum kesimi itibariyle daha hizmet boyutlu bir Diyanet düþünür.

HDP, týpký CHP gibi, “Kurucu Kürt tek partisi olma” iddiasýyla Diyanet’e benzer bir format atma arayýþýndadýr. Onun için Diyanet’i kaldýrýp yerine daha seküler ifadelerle “Ýnanç Ýþleri Baþkanlýðý” gibi bir formüle yönelmiþtir.

Bir makam aracý tartýþmasýndan yola çýkýp, konunun “Diyanet’in misyonu”na kadar gelmesi anlamsýz deðildir. Aslýnda Türkiye’de “Sistem tartýþmasý”nýn bir boyutu hep Diyanet’in statüsü ya da misyonu ile de ilgilidir.

Bu kurum, CHP zihniyetinin “Bizim için Diyanet Tapu Kadastro kurumundan farksýzdýr” dediði kurumdur.

Ýbrahim Elmalý Diyanet Ýþleri Baþkaný iken (1965) yaptýðý bir Kuzey Afrika gezisinden apar-topar çaðrýlarak emekli edilmiþtir. Çünkü orada baþýndaki sarýkla adeta bir Osmanlý esintisine yol açmýþ, bu da statükonun “Diyanet formatý”na aykýrý bulunmuþtur.

Acaba Birinci Dünya Savaþý sonrasýnda Türkiye Cumhuriyeti kurulurken yeni Türkiye’nin Ýslam coðrafyasý ile asla Ýslam ekseninde irtibat kurmamasý gibi bir derin uzlaþma mý vardýr?

Bence hayati soru þudur:

Bir makam aracý tartýþmasýnda asýl tartýþýlan makam aracý mýdýr, yoksa Mehmet Görmez’in Diyanet’in içini doldurma biçimi midir?  

CHP, MHP, HDP ve Gülen camiasýnýn aktörleri bugüne kadar hiç makam aracý kullanmadýlar mý, bu araçlar hiç Mercedes ve benzeri lüks nitelik taþýmadýlar mý, bu tür araçlar artýk herhangi bir iþ adamýnýn binek aracý haline gelmedi mi, Kýlýçdaroðlu, 1990 model Renault ya da Kartal’a mý biniyor?

Bu sorularýn sorulmasý bile abestir ama tartýþmanýn indiði seviye, maalesef böyle bir soru sormayý kaçýnýlmaz hale getirmektedir.

Ýþin sýrrýný Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn “Vatikan’a niye bakmýyorlar?” sorusu net olarak açýklýyor. Devam ediyor cumhurbaþkaný:

“Mehmet Görmez sadece bu ülkenin dini lideri deðildir. Ýslam dünyasý içerisinde bu coðrafyanýn saygýn bir dini lideridir.” 

Þöyle bir kadim söz var: “Þerefül mekan bil mekin” Anlamý “Mekanýn þerefi, orada oturandan gelir” demektir.

Bir süredir Diyanet Ýþleri makamýnýn oturanlarýn birikimi, yüreði ve ufku ile baðlantýlý olarak daha derinlikli bir muhteva kazandýðýný görmek gerekiyor. Mehmet Görmez Hoca, bu noktada daha da özgün bir performans sergilemiþtir. En son Kudüs gezimizde onun Miraç’taki ziyareti ve okuduðu Cuma hutbesinin izlerini gördük. Kendisi ile Brüksel’de icra edilen Avrupa Müslümanlarý Þurasýnda beraber oldum. Orada Diyanet’in þahsýnda Türkiye’ye bakýþý gördüm. Baþka uluslararasý ortamlarda Diyanet’in durduðu yer çok özeldi. Avrasya Ýslam Þurasý, Afrika Müslümanlarý ile buluþma vs... Papa ile görüþürken de Müslümanlar adýna bir itibar adamý görmek istiyor insan. 

Türkiye’nin küresel týrmanýþý bir gerçek.

Ve orada Ýslam dünyasý ile iliþkiler, farklý ve çarpýtýlmýþ islami görüntülere karþý arý-duru bir Ýslam temsili son derece hayati.

Ýþte orada Diyanet’i tartýþýrken ufuk, niyet ve samimiyet farký çok net olarak ortaya çýkýyor.