Diyanetin yaptığına bakın!

Birileri Türkiye’nin yalnızlaştığını iddia ededursun, Türkiye 55 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını ağırladığı Dünya İnsani Zirvesi’den sonra 28-30 Mayıs tarihleri arasında yine 50 civarında ülke temsilcisini misafir ettiği  bir başka uluslararası toplantıya ev sahipliği yaptı. 

Üstelik bu kez doğrudan Türkiye’nin otorite kabul edilmesiyle sonuçlanan bir toplantıya.

***

Evet 28-30 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen bu toplantı hazırlıkları üç yıl süren Uluslararası Hicri Takvim Birliği Kongresi’ydi.

İslâmi hassasiyetiyle temayüz etmiş medya organları bile aşırı politize olmanın getirdiği alışkanlık ile bu önemli toplantıya gereken ilgiyi göstermedi!

O da neymiş demeyin, evet bir tarafta siyaset ve bağlantılı konular hararetini koruyor ama hayat da devam ediyor.

Sadece politik konulara odaklanıp diğer alanlar ihmal edilirse devlet devlet olmaz,  kurumlar misyonlarını ifa edemezler. 

Bir taraftan sorunlar çözülürken diğer taraftan başka sorunlar sökün eder.

***

Bu toplantının amacı Müslümanların ibadet günlerindeki ihtilaflarına çözüm bulmayı amaçlıyordu.

Önümüzdeki hafta Ramazan ayı giriyor, sonra Ramazan bayramı gelecek, peşinden kurban bayramı hac ibadeti. Bunların hepsinin vakti kameri takvim ile belirleniyor.

Maalesef başsız kalan İslam Dünyası ne aynı günde oruca başlıyor ne de aynı günde bayram ediyor.

Bir bakıyorsunuz bir ülkede yaşan Müslümanlar üç ayrı tarihte oruca başlıyorlar ve ayrı günlerde bayram ediyorlar.

Bazen bu ayrılık ciddi anlaşmazlıklara sebep olabiliyor.

***

Yetmişli seksenli yıllarda Türkiye’de bu konu önemli tartışmaların başında geliyordu.

Diyanete güvenmeyen kimi dindarlar oruç ve bayramlarını diğer İslam ülkelerine bakarak ayarlıyorlardı.

Özellikle de Müslüman azınlıkların yaşadığı ülkelerde birkaç farklı günde oruca başlanması ve farklı günlerde bayram yapılması halen devam eden bir problem.

***

“Aralarında Türkiye, Suudi Arabistan, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Katar, Fas, Mısır ve Ürdün’ün de bulunduğu 50’ye yakın ülkeden ilim adamları, astronomlar ve karar merciinde bulunan yetkililerin katıldığı kongrede, üç gün boyunca takvim birliği konusu alanında uzman kişiler tarafından enine boyuna tartışıldı.

Kongrenin kapanış oturumunda katılımcılar, İslam dünyasında takvim uygulaması konusunda oy kullandı. (...) Oylamanın ardından büyük çoğunlukla Tekli Takvimin uygulanması yönünde karar çıktı.”

(...) Diyanet İşleri Başkanı Görmez kararı, ‘Kongreden vahdet çıkmıştır. Tek takvimin uygulanması yönünde karar alınmıştır. Bütün İslam dünyasına hayırlı olsun’ sözleriyle dünya kamuoyuyla paylaştı.”

***

Kongre sonuç bildirgesinde 4 önemli karar ve 5 öneri yer alıyor.

Kararların tamamı takvim birliğine vurgu yapıyor.

Türkiye’nin güvenilirliği ve öncülüğünün tescil edildiği dördüncü önerinin son fıkrası şöyle: “Kongre, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Batı Ülkelerindeki birimlerinin ve Avrupa Araştırma ve Fetva Konseyinin Batı ülkelerinde yaşayan Müslüman azınlıklar için yetkili ilmi ve dini merci olarak kabul edilmelerini tavsiye etmektedir.”

***

Beşinci öneride de tek takvim uygulamasının İslam ülkelerince kabulünü temin sadedinde Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığının gerekli çalışmaları yapıp İslam İşbirliği Teşkilatı başkanlığına sunması yer almaktadır.

İnşallah kongreye katılan ülkeler bu tavsiye ve önerilere kulak verirler de hiç değilse orucumuzda ve bayramımızda birlik sağlanmış olur.

Prof. Dr. Mehmet Görmez başkanlığındaki diyanet teşkilatımızı bu birlik ve beraberlik kararıyla sonuçlanan kongreye ev sahipliği yaptığı için kutluyor başarılarının devamını diliyorum.