Diyarbakýr’da o hendekler olsaydý

Cizre’deki o hendekler... Haftalardýr kaldýrýlamayan hendekler. “Burada bizim hükmümüz geçer”in göstergeleri. Tabii ki devlet güçlerinin müdahale etmekten kaçýnmalarý sayesinde.  

Hiç kuþkusuz “Devletin Cizre’ye gücü yetmiyor” denemez.

Ancak, herhalde çözüm süreci hatýrýna ve can kaybý olmasýn hassasiyetiyle iþin tereyaðýndan kýl çeker gibi çözülmesi arzulanýyor. Biraz da, devlet karþýsýnda çözüm sürecinin paydaþý durumunda olanlarýn devre dýþý kaldýðý gibi bir durum ortaya çýkmasýn isteniyor.

Aslýnda Cizre’de yaþananlar, Ýmralý için de, HDP için de tam bir “etkisizlik sendromu” haline gelmiþ bulunuyor.

Yani, Ýmralý da, HDP’liler de bilir ki, Cizre’de sokaklara el koyma hadisesinden baþlayýp il il ele geçirmelere imkan yok. En azýndan bu, mesela çözüm süreci görüþmeleri yapýlýrken, yani iki güne bir yüz yüze bakýlýrken, iki güne bir olan biten hesabý masaya yatýrýlýrken yok.

Diyelim ki HDP heyeti sýk sýk Baþbakan Yardýmcýsý Yalçýn Akdoðan’la görüþüyor, ihtiyaç olursa Ýçiþleri Bakaný ile görüþüyor, yine devletin birimleri Öcalan’la görüþüyor. Bu görüþmelerde devlet cenahýnda duranlar muhataplarýna “Arkadaþlar, Cizre’deki fiili durum devam ederken ve siz, bizim kamu düzeni konusundaki hassasiyetlerimizi paylaþtýðýnýzý söylerken bu görüþmelerin sizin temsil gücünüz adýna bir anlamý var mý” diye sormazlar mý? 

Hatip Dicle gitti Cizre’ye “maskeli gösteri yapmayýn, kimlik sormayý býrakýn, kepenk kapattýrmaktan vazgeçin” diye çaðrýda bulundu. Hatip Dicle, o cenahýn “bedel ödemiþ, akil adamý” diye biliniyordu. Açýk konuþalým, Hatip Dicle’nin sözleri sinek výzýltýsýndan öteye gitmedi.

- Oradakiler Ýmralý’yý bile takmýyor, gibi bir kanaat ortalarda dolaþýyor.

Gerçekten Ýmralý’yý takmayan, HDP’yi hiç takmayan ve Cizre’de sokaklara hakim olan bir yapýlanma mý var?

Hani “Þu anda HDP’yi yönetenler iletiþim kurulacak son nesildir, iþ fýrtýna gençliðe kalýrsa, o noktada çatýþmaktan baþka tercih kalmaz” þeklinde bir söylem vardý. Deniyor ki “Cizre’deki olaylar o kuþaðýn eseri.”

Ben bu deðerlendirmeye ihtiyatla yaklaþýyorum. Buna inanmak için Cizre’deki sokak olaylarýnýn ya da hendek provokasyonunun, çocuk yaþta gruplar tarafýndan planlandýðýna, eyleme dönüþtürüldüðüne inanmak lazým. Bu mudur?

Yani burada, boynuzun kulaðý geçtiði, ekilen tohumlarýn kontrol edilemez bir canavara dönüþtüðü, kýzýl kmer militanlarýna benzer bir yapýnýn oluþtuðu durumdan mý söz ediliyor?

Böyle bir oluþum varsa, en azýndan Ýmralý ve HDP, bunu kendi yarýný için bir sorun olarak telakki etmekte midir? Yoksa “Þimdi bu ‘Fýrtýna gençlik’ bölgede, devleti temsil edenler dahil tüm farklýlýklarýn icabýna baksýn, sonunda burasý bize kalýrsa biz o oluþumlarýn defterini düreriz” gibi bir yaklaþým içinde midirler?

Gerçekten Cizre olayý anlaþýlmaz bir durum arz ediyor.

Düþünüyorum acaba bu hendek rezaleti Diyarbakýr’da yaþanýyor olsaydý, devletin güvenlik birimleri yine de Cizre’de olduðu gibi olan biteni seyretmeyi tercih ederler miydi? “Ne yapalým belediye hendekleri kaldýrmak için iþ makinasý vermiyor” gerekçesi, ciddiye alýnýr bir gerekçe olarak görülür müydü?  

Cizre olayý, bölgede Hükümetin kamu düzeni duyarlýlýðýnýn sýnandýðý bir alan durumundadýr. Orada kamu düzensizliði adýna her þey var çünkü. Silah var, maske var, sokaklarýn örgüt adýna kontrolü var, boyun eðmeyen herkesin tehdit edilmesi, infaz edilmesi, ihraç edilmesi var. Devletin olmadýðý durumda ne olursa her þey var Cizre’de.

Teselli þu:

Devlet nihai planda duruma hakim. Ýstese kýsa zamanda militan yapýlarý etkisiz hale getirebilir. Ancak problemi suhuletle, kimsenin burnu kanamadan, analar aðlamadan çözmek istiyor.

Eh, bu da bir yöntem. Ama ya Cizre Cizre’den ibaret deðilse. Bölgede asayiþsizlik dediðimiz hadise, çok daha yaygýn ve derin bir yapýlanma halinde ise Cizre’de olan, aysbergin görünen yüzünden ibaretse ve buz daðýnýn görünen yüzü bu kadar vahim olduðuna göre geriye kalanýn tehdit niteliði çok daha büyük bir vahamet arz ediyorsa...

Sonsöz: Cizre’deki hendekler kamu düzenine yönelik bir meydan okuma olarak orada duruyor. Arkasýnda çözüm süreci hesabýna dinamit gibi olgularý saklayarak. Ve görüþen heyetlerin iyimser demeçlerini gölgeleyerek... Dileyelim iyi niyetler saflýk gibi algýlanmasýn.