Diz çöktürülmek istenen Türkiye!

Beklenen oldu ve Ýsrail hava bombardýmanýnýn ardýndan þimdi de kara harekatýyla Gazze’ye ölüm yaðdýrýyor. Arap dünyasýnýn artýk sýradan hale gelen sessizliði, Türkiye ve birkaç ülkenin gösterdiði tepkinin uluslararasý düzeyde adeta saðýr duvarlara çarpmasý ve devam eden katliam.

Kuþkusuz Filistin’de El Fetih ve Hamas arasýnda ciddi bir uzlaþma aþamasýna gelindiði bir zamanda bu operasyonlarýn ortaya çýkmasýný aklý baþýnda herkes manidar buluyor. El Fetih’in en azýndan uluslararasý meþruiyet anlamýnda Hamas’tan birkaç adým önde olmasý, genel anlamda Ýslam dünyasýndaki demokratik Ýslami tecrübeye dönük karþý hamlelerin her geçen gün hýz kazanmasý, Mýsýr’da Ýhvan tecrübesinin, sýkça Hamas’ýn bunlardan nasibini almasý ve daha pek çok faktörle birlikte düþünmek gerekiyor olup biteni.

Her durumda Türkiye’nin varlýðýndan, gücünden ve operasyonel kabiliyet elde etmesinden rahatsýz olan hastalýklý zihinlere zaten söylenecek söz yok. Onlar baþarýlý olunsa rahatsýz, yetersiz kalýnsa zil takýp oynayacak kadar zavallý. Ankara’nýn Filistin ve Ortadoðu konusunda nüfuz alanýnýn artmasýndan kimler rahatsýz oluyorsa, onlarýn içimizdeki ve dünyadaki uzantýlarý bunu dile getiriyor. Bu kervan onlara aldýrýþ bile etmez.

Mýsýr’da Muhammed Mursi ve Ýhvan’a yapýlan darbenin, sadece bu ülkeye yönelik bir hamle olmadýðýný, topyekün Ýslam dünyasýndaki demokratik tecrübenin hedef alýndýðýný, bunlar arasýnda asýl merkezi öneme sahip ülkenin Türkiye olduðunu o günden bu yana dile getirmeye çalýþtým.

Türkiye’de Baþbakan Tayyip Erdoðan’a yönelik operasyonlar kuþkusuz sadece Gezi ve paralel yapý üzerinden gerçekleþmedi. Neredeyse Erdoðan’ýn 2002 seçimlerinde adaylýðýnýn reddedilmesinden itibaren devam eden bir dizi operasyon var. 2003 Siirt seçimleriyle bu oyun bozuldu. Ardýndan AK Parti’ye açýlan kapatma davasý da benzeri bir hedefe yönelikti. Lider olarak Erdoðan’ý tasfiye edip, AK Parti’nin gövdesini daha kontrol edilebilir, baþka bir ifadeyle öngörülebilir bir isme teslim etmek.

Þimdi bu hamlenin sahipleri yeniden meydana çýktýlar. 30 Mart seçimlerinde ortaya çýkan sonuç onlarý bir hayli hýrpalasa bile þimdi yeni bir ittifakla ayný hamleyi gerçekleþtirmenin peþindeler. Bu ititfak öyle AK Parti’nin dýþýnda filan aranmamalý. Aksine Erdoðan Köþk’e çýktýktan sonra istedikleri fýrsatý bir kez daha yakaladýklarýný düþünen ve ayný siyasi parantezde anýlan isim ve kesimlerden bahsediyorum,

Türkiye’deki Ýslami siyasi tecrübenin ana aktörü Erdoðan.Tam da bu nedenle onun tasfiyesini isteyenler, Mýsýr’dan sonraki hamleyi Türkiye’de planladýlar, hala da vazgeçmiþ deðiller.

Bir kýsým akýl fukaralarý anlamasa ya da baðlý olduklarý, ruhlarýný sattýklarý yerler yüzünden kavrayamasa da Türkiye, Ýslam dünyasýnýn merkez ülkesi. Onun Filistin sorunu baþta olmak üzere nerede durduðu ve ne yaptýðý herkesten daha fazla önem taþýyor. Ekmeleddin Ýhsanoðlu projesiyle yeniden kontrol altýna alýnmak istenen Türkiye, ayný zamanda bu sorunlar karþýsýnda ‘tarafsýz’ hale getirilmek isteniyor.

Ýþte bu tabloda Gazze’de olup bitenle Türkiye’ye yönelik operasyon ayný parantezde okunmalý. Gazze’ye saldýranýn hedefi Türkiye’dir ayný zamanda. Ne zamanki Türkiye diz çöker, o zaman hedef gerçekleþmiþ olur.

Tayyip Erdoðan’ýn üslubu, duruþu, sorunlara yaklaþýmý ve hepsinden önemlisi kafasýný kaldýrýp dünyaya bakan cesareti pek çok kiþi, kesim ve gücü rahatsýz etti. Þimdi onu köþeye sýkýþtýrmak, Türkiye’yi yeniden ehlileþtirmek peþinde olanlar var. CHP’ye, MHP’ye bakmayýn, onlarýn bunu ne anlayacak, ne de gerçekleþtirecek gücü var.

Operasyon baþka bir yerde. Ýttifaklar baþka bir yerde.