Dizi saklama çabası mı?

İnsan bazen anlamakta güçlük çekiyor televizyonlarda olup biteni.

Mesela Pazar gecesi Star Tv yeni dizisi 46 Yok Olan’ı sakladı sanki seyirciden.

Müdür Ne’Aptın’ı arka arkaya iki kere girdiler.

Geçen hafta iyi reyting alan bir iş bu hafta aynı performansı gösteremedi ve 46 Yok Olan tatsız başladı.

Klasik bir Türk dizisi değil 46 Yok Olan zaten öyle bir şey de beklemiyorduk ama dizinin saklanacağını da düşünmemiştim.

Yine de AB’de çok gerilerden gelip kanalın en fazla seyredilen işi olmayı başarmış dizi. 

İçeriğe dair de bir iki kelam etmek isterim. Belki beklenti büyüklüğünden belki isimlere açılan kredinin fazla oluşundan mı bilmem ama ilk bölüm beklentimin altında kaldı notunu da düşmem gerek. 

Tuzu eksik kalmış çorba ya da şekeri yok denecek kadar az helva gibi geldi bana ilk bölüm.

***

Baba Candır TRT’nin en popüler dizisi değil ama bana soracak olursanız en sıcak dizisi.

Settar Tanrıöğen bugüne kadar çok farklı karakterlerinden altından başarıyla kalkmıştı şimdi de Salih karakteriyle harika bir baba portresi çiziyor.

Sonra hikayenin insana dokunan ve abartıdan uzak yanları bir şekilde ekran başında kalmanızı sağlıyor.

Zor bir akşamda biraz çölde vaha gibi oldu Baba Candır.

***

Zeki Alasya olmak ne demek Cumartesi akşamı bir kez daha gördük.

Tatlı İntikam dizisinde iki kez fotoğrafının gösterilmesi bile sosyal medyayı sallamaya yetti de arttı bile.

Değerlerin çok çabuk tüketildiği bir piyasada böyle bir vefa ve gönderme bile insanın hoşuna gidiyor.

Hoş Münir Özkul’u ölmeden defalarca öldüren sosyal medyanın son kurbanı Kenan Işık’ı bile yeterince hatırlıyor muyuz diye sorsam çok rahat cevap verme imkanımız olmayacak.

Ya da Tuncel Kurtiz’i acaba gereğinden çabuk mu unuttuk?

Hoş Kayahan’ın ardından çıkan aile kavgasına bakınca bazen unutulmak daha iyi diyesi geliyor insanın...