Dizide Kanuni ‘savaşma seviş’ modunda!...
Başbakan gündeme getirdiği için kızılca kıyamet koparıyorlar...
Yoksa Muhteşem Yüzyıl daha ilk bölümünden itibaren çok geniş kitleler tarafından zaten ağır biçimde eleştirilmişti. Özellikle muhafazakar kesimi çok rahatsız etmişti.
Zira Kanuni denince akla müthiş savaş sahnelerinin yer alacağı Osmanlı’nın o müthiş yükseliş dönemi, devlet yapısı, ekonomisi, fetihler..vs, geliyor.
Lakin dizi Harem’de başladı ve Muhteşem Süleyman’nın ‘Harem Fetihleri’yle devam ediyor!..
***
İlk bölümünün yayınlanmasından sonra dizinin senaristi Meral Okay bir açıklama yapmıştı:
...
“Efendim o zamanın İstanbul’unda Venedik Lehistan var.. Venedik Sarayı ve büyükelçiler var.. Bu büyükelçilerin Saray’la ilişkileri var.. Biraz Wikileaks aslında.. Bunların o dönemin imparatorluğu saray ve gündelik hayatla ilgili Venedik Cumhuriyeti’ne krallığa gönderdikleri raporlar var... O raporlar yurtdışında yayınlandı.. Bazı belgeleri yeniden tercüme ettirdik..”
...
Senaristin yaptığı, bu ‘özrü kabahatinden büyük’ açıklamaya karşılık olarak ben de şöyle demiştim;
“Buyurun bakalım.. Muhteşem dizinin kaynağı Osmanlı’nın Wikileaks’iymiş meğer...
Ülkede Osmanlı tarihçisi, bilgi, belge kalmadı.., sen git, Venedik ve Lehistan büyükelçilerinin Osmanlı Sarayı ve gündelik hayatla ilgili kendi ülkelerine gönderdikleri raporları, dedikoduları tercüme et, sonra Kanuni Sultan Süleyman dizisi çek!...
Efendim bu, Osmanlı’nın Wiki’siymiş!..
Belli oluyor!.. Adam ‘Harem’den çıkamıyor!..
***
Başbakan’ın her söylemine şiddetle muhalefet etme zorunluluğu hisseden Kemalist refleksin, Muhteşem Yüzyıl’ı savunması gayet normal.
Yani Erdoğan, ‘Muhteşem Yüzyıl’ı beğenerek izliyorum deseydi, bu sefer de ‘padişah oldu, şimdi de Harem özlemini çekiyor!..’ deyip yine eleştireceklerdi...
Bu arada hatırlamakta fayda var. Aynı Kemalist kesim Can Dündar’ın ‘Mustafa’sına acayip bozulmuştu.. Yok Atatürk böyle değildi, bu kadar içmezdi, maneviyatı şöyleydi, böyleydi deyip filmi eleştirmişlerdi...(‘Filmde, Atatürk, etrafındaki insanlardan daha kısa boylu gösteriliyor, bu kabul edilemez’ diye akıllara ziyan açıklama yapan kaşalot bile çıktı..)
Hele ki Atatürk’ün cinsel hayatına dair bir kaç masum öpüşme, yatak odası sahnesi falan olsaydı filmde, ortalık ayağa kalkmıştı!..
Ellerinde pankartlarla, barikat yıkmak üzere sokaklara dökülüverirlerdi!...
Savcıları da ‘Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun gereğini yerine getirmeye davet ederdi...
Yani demem o ki, onlar Kemalist.., yani mazeretleri var!..
Bir de Erdoğan’ın eleştirisini eleştiren, bir kısım liberal ve soft İslamcılar var!.. (Mahallesi ile birlikte pusulasını da değiştirmiş ‘Mübarek Nişantaşılı’ da bu güruhun içinde!)
‘Keyfimin kahyası mısın?’ diyorlar..
Efendim halk seyrediyormuş, bu bir tercihmiş, ‘reyting’e bak, saygı duy’ diyorlar..
Ulan bütün mesele reyting ise, koy bir pornografik dizi, bak bakalım reyting nasıl patlıyor!..
***
Geçmişini bilmeyen, geleceğini inşa edemez... Yola ‘Harem’den çıkarsan, varacağın yer ‘Karaköy’dür!..
‘Altı üstü bir dizi.., n’olucak canım’ diyecek kadar basit değil bu olay..
Yaptığı fetihlerle, çıkardığı kanunlarla, dünyanın Muhteşem Süleyman olarak tanıdığı Osmanlı padişahından söz ediyoruz...
Lakin dizide, Muhteşem Süleyman sürekli ‘savaşma seviş’ modunda!..
***
Dizinin ilk bölümünden sonra Kanuni Sultan Süleyman’ın ağzından bir eleştiri yazmıştım.
Yazıyı onunla hitam eyleyelim;
“Venedik ve Lehistan sefirlerii.., Osmanlı Sarayı hakkındaa.., bazı malûmat-ı mugalatayı hafiyyen tedarik eylemişlerdür... Frenk diyârında bu edepsizlik ‘Wikileaks’ olarak tesmiye edilürr.. Ve bu ‘Wikileaks’e, yani malûmat-ı mugalataya binaen hakkımızda rezil, kepaze ve dahi pespaye bir dizi filim tertib edilmiştürrr... Müessese-i RTÜK bu mevzuya derhal müdahil oluuup, diziyüü tezelden lağv’ede... Bizi anlatan bu malûmat, elin sefirlerden yani ecnebilerden.. Elâlemin ‘Wiki’yle Osmanlı Haremine dühûl edilir mü, bre densizlerrrr!!!... “