Klimalarý daha az kullanalým, ekolojik tatil vadedenlerin tuzaklarýndan uzak duralým, çevre sigortacýsý diye meslek türetenlere karþý gözümüzü dört açalým... Bunun yolu bilinçli olmaktan geçiyor. Ýþte o zaman oynanan oyunlardan maðlup ayrýlmayýz!
Aþýrý sýcaklarýn devam ettiði yaz günlerinde herkes çareyi klimada arýyor. Sýcaðý hissettiðimiz an klimanýn açma düðmesinde buluyoruz elimizi ya da klimalý ortamlarý tercih ediyoruz yaz günlerinde... Bu tercihimizle çevreye ne kadar zarar verdiðimizin farkýnda mýyýz acaba?
Çok yüksek miktarda enerji tüketen klimalar nedeniyle yazýn daha fazla elektrik enerjisi üretiliyor. Dolayýsýyla atmosfere salýnan karbondioksit miktarý artýyor. Böylelikle dünyanýn iklim dengesinin bozulmasýna bir katký daha saðlanmýþ oluyor. Ýþte bu yüzden yaz döneminde yaygýn olarak kullanýlan klimalarý tercih etmek yerine doðal havalandýrmalarý kullanmalýyýz. Aslýnda bu yýl þanslý olduðumuzu söyleyebilirim. Çünkü neredeyse her gün rüzgar esiyor. Kuzeyli rüzgar serin ve kuru havayý üzerimize taþýdýðýndan, hissedilen sýcaklýðý düþürmek konusunda bize yardýmcý olabilir, tabii eðer ona bir þans verirsek! Serinlemek için klimalar yerine camlarý açarsak, mümkün olduðunca doðal havalandýrmayý kullanýrsak belki de klimaya gerek kalmaz. Ama klimayý tercih edersek dünyayý daha büyük tehditlere sürükler, grip olma riskimizi artýrýrýz. Bunlar yetmiyormuþ gibi elektrik faturamýz da artar...
EKOLOJÝK TATÝLÝ DENEDÝNÝZ MÝ?
Þimdi çok moda... Hayatýmýzdaki pek çok þey artýk daha çevreci, turizm sektörü de bu trendi yakalayanlardan. Artýk çevreci tatilleri tercih etmemiz gerekiyor. Enerjisini kendi üreten, çöpleri ayrýþtýrarak toplayan, organik yiyecekler servis eden, doðal kamp hayatý saðlayan, doðanýn içinde tatil fýrsatý sunan ‘çevreci tatil sektörü’ cazip fýrsatlar sunuyor müþterilerine... Fakat burada önemli bir nokta var ki çevreci olmak, çevre bilincine sahip olmak, bunu sadece yazýn hatýrlamaktan geçmiyor maalesef. Hayatýmýzýn her alanýnda çevre ve doðanýn bütün ayrýntýlarýný bilmeli, tanýmalý ve önceliðimiz haline getirmeliyiz... En önemlisi onu popüler kültürün malzemesi yapmaya çalýþanlarýn tuzaklarýndan uzak durmalýyýz.
Gerçekten çevreciysek çöpleri ayrý toplayan otellerin onlarý kendi imkanlarýyla geri dönüþtüremeyeceklerini, bunun bir yönetim þekliyle mümkün olabileceðini biliriz en azýndan. Böyle tuzak kampanyalara kanmamak gerekiyor aslýnda. Doða ve çevre sevgisinin artmasý, bir toplumun geliþtiðinin en önemli göstergelerinden ama iþi ticarete dökenlerin bu duyarlýlýðý sömürmemesi ilk þart olmalý.
Yakýnda çevre sigortacýlarý da çýkarsa hiç þaþýrmam. Doðada yaþanacak olan tüm bozulmalarý, yok olan türleri düzelteceðine söz veren ve karþýlýðýnda her ay bizden para talep eden sigortacýlar... Doða ve çevresi için reaksiyon gösteren insan sayýsýnýn artmasý ticarete kafasý fazla çalýþanlarýn gözünü açmýþ anlaþýlan... Bu bana saðlýk sigortalarýný hatýrlattý. Hastalanma riskine karþý sizi sigortalayýp hastalandýðýnýzda tüm masraflarý ödüyoruz gibi boþ reklam sözleriyle insanlarý kandýran ve daha sonra gerçekten hastalanmaya baþladýðýnýzda, sizi ya sigorta kapsamý dýþýna çýkaran, ya da onlara ödettiðiniz tüm masraflarý kuruþuna kadar sizden isteyen saðlýk sigortalarýný. Küçük ticari oyunlar iþte bunlar... O yüzden bilinçli olmak gerekiyor. Etrafýmýzda olup bitenleri, nedenlerini, çözüm yollarýný bilirsek, oyunlardan maðlup ayrýlmayýz diye düþünüyorum... Sonuna kadar çevreci olalým ama gerçeklerden de hiç kopmayalým istiyorum.
